Bu rapor, İslam dinini yalnızca bir inançlar ve kurallar bütünü olarak sunmanın ötesine geçerek, onu tarihsel, sosyal ve entelektüel dinamikleriyle birlikte yaşayan bir organizma olarak ele almayı hedeflemektedir. Okuyucuya, İslam’ın temel direklerinden başlayarak, tarihsel süreçte nasıl farklı yorumlandığına, dinin özüne yabancı unsurların nasıl sızdığına ve bu süreçte dinin ana kaynaklarının nasıl anlaşıldığına ve korunduğuna dair kapsamlı bir yolculuk sunulmaktadır. Bu analitik çerçeve, genel okuyucunun İslam’ı daha derinlikli ve çok boyutlu bir perspektiften kavramasına olanak tanımak amacıyla hazırlanmıştır.
İslam, kelime anlamı itibarıyla “teslimiyet, barış ve esenlik” gibi manaları barındırır ve terminolojik olarak, Yüce Allah tarafından son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) aracılığıyla gönderilen son ve mükemmel dinin adıdır. Bu din, sadece bir inanç sistemi (akaid) değil, aynı zamanda bir ibadet, ahlak, hukuk ve medeniyet projesidir. Bu bütüncül yapının ana omurgasını, Allah’a kayıtsız şartsız teslimiyet (İslam) ve bu teslimiyetin kalpteki kökü olan iman oluşturur. Dolayısıyla İslam’ı anlamak, onun inanç esaslarını, bu inançların hayata yansıması olan ibadetleri, tarihsel süreçte karşılaştığı meydan okumaları ve bu meydan okumalara karşı geliştirdiği entelektüel ve metodolojik çözümleri bir bütün olarak görmeyi gerektirir. Raporun ilerleyen bölümleri, bu bütünün parçalarını ayrıntılı bir şekilde inceleyerek okuyucuya bu derinlikli bakış açısını kazandırmayı amaçlamaktadır.
İslam’ın Temelleri: İnanç ve İbadet Esasları
İslam, üzerine kurulu olduğu iki temel sütun üzerinde yükselir: “neye inanıldığı” (iman) ve “bu inancın nasıl yaşandığı” (ibadet). Bu bölüm, İslam’ın bu iki temel boyutunu, ana kaynakları ışığında detaylandırarak dinin teorik ve pratik çerçevesini ortaya koymaktadır.
1.1. İslam’ın Tanımı ve Ana Kaynakları
İslam’ın ne olduğunu ve hangi kaynaklara dayandığını anlamak, dinin özünü kavramanın ilk adımıdır.
Tanım
Kelime olarak “teslim olmak, barış ve esenlik içinde olmak” gibi anlamlara gelen İslam, terim olarak “kişinin herhangi bir zorlama olmaksızın kendi tercih ve arzusuyla, içten bir bağlılıkla Allah’a yönelmesi, O’nun emir ve yasaklarını şartsız bir şekilde kabul etmesi” demektir. İslam, Hz. Adem ile başlayan ve tarih boyunca tüm peygamberler aracılığıyla insanlığa ulaştırılan tevhid (Allah’ı birleme) mesajının son ve en kâmil halkasıdır. Kıyamete kadar geçerli olan mükemmel bir inanç, ibadet ve ahlak sistemi sunar. İslam’ı kabul eden kişiye “Müslüman” denir.
Ana Kaynaklar: Kur’an ve Sünnet Bütünlüğü
İslam dininin temel bilgi, inanç ve hüküm kaynakları iki tanedir: Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in Sünneti. Bu iki kaynak, birbiriyle ayrılmaz bir bütünlük arz eder.
- Kur’an-ı Kerim: Kur’an, Allah’ın kelamıdır ve İslam’ın birinci temel kaynağıdır. İnanç esasları, ibadetler, ahlak kuralları ve toplum hayatıyla ilgili temel ilkeleri içerir. Müslümanlar, Kur’an’ın Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Hz. Muhammed’e vahyedildiğine ve hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar ulaştığına inanır. Yüce Allah, Kur’an’ı bizzat kendisinin koruyacağını vaat etmiştir: “Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.” (Hicr, 15/9).
- Sünnet: Sünnet, kelime olarak “yol, gidişat, hayat tarzı” anlamına gelir ve terim olarak Hz. Peygamber’in sözleri (kavlî), fiilleri (fiilî) ve sahabelerinin yaptığı davranışları onaylaması (takrirî) yoluyla ortaya koyduğu örnek yaşam biçimidir. Sünnet, Kur’an’ın hayata geçirilmiş, yaşanmış bir tefsiri ve pratik bir açıklamasıdır. Kur’an’da genel olarak emredilen ibadetlerin (namaz, zekât vb.) nasıl uygulanacağı gibi detaylar Sünnet ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu iki kaynak arasındaki ilişki, birini diğerinden bağımsız düşünmenin mümkün olmadığı bir bütünlük ilişkisidir. Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi’nde dile getirdiği şu sözü, bu bütünlüğün en temel dayanağıdır: “Size iki şey bırakıyorum. Bu ikisine sımsıkı sarılırsanız asla yolunuzu kaybetmezsiniz. Bunların birisi Allah’ın kitabı Kur’an, diğeri de Peygamberinin sünnetidir.”. Dolayısıyla İslam’ı anlamak, Kur’an’ı Sünnet’in ışığında, Sünnet’i de Kur’an’ın denetiminde okumayı gerektirir.
1.2. İmanın Şartları (Amentü): Teolojik Çerçeve
İman, İslam’ın temelini oluşturan ve bir kişinin Müslüman olmasını sağlayan inanç esaslarının bütünüdür. Bu esaslar, geleneksel olarak “Amentü” metniyle ifade edilir.
Amentü’nün Anlamı ve Kökeni
Arapça “inandım” anlamına gelen “Amentü”, bir Müslümanın inanç beyanını özetler. Bu inanç esasları, temelini Kur’an-ı Kerim’den ve Hz. Peygamber’in hadislerinden alır. Özellikle, Cebrail meleğinin insan suretinde gelerek Hz. Peygamber’e “İman nedir?” diye sorduğu ve Peygamber’in cevap olarak altı esası saydığı meşhur “Cibril Hadisi”, Amentü’nün ana çerçevesini oluşturur. Kur’an’da da Nisa Suresi 136. ayet gibi birçok yerde bu esaslara atıfta bulunulur.
Altı İman Esasının Detaylı Analizi
- Allah’a İman: Bu, imanın ve İslam’ın temelidir. Özünde Tevhid inancı yatar; yani Allah’ın varlığına, birliğine, eşi ve benzeri olmadığına, yaratılmamış ve doğurulmamış olduğuna, her şeyin O’na muhtaç olup O’nun hiçbir şeye muhtaç olmadığına kesin olarak inanmaktır. Allah’a iman, sadece O’na ibadet etmeyi, O’ndan yardım dilemeyi ve hayatı O’nun rızasına uygun yaşamayı gerektirir.
- Meleklere İman: Meleklerin, Allah’ın nurdan yarattığı, gözle görülmeyen, günah işlemeyen ve kendilerine verilen görevleri eksiksiz yerine getiren varlıklar olduğuna inanmaktır. Cebrail (vahiy meleği), Mikail (tabiat olaylarından sorumlu), İsrafil (sûra üfleyecek olan) ve Azrail (ölüm meleği) en bilinen büyük meleklerdir.
- Kitaplara İman: Allah’ın, insanlığa yol göstermek üzere peygamberleri aracılığıyla ilahi kitaplar gönderdiğine inanmaktır. Hz. Musa’ya Tevrat, Hz. Davud’a Zebur, Hz. İsa’ya İncil ve son olarak Hz. Muhammed’e Kur’an-ı Kerim’in indirildiğine iman edilir. Müslümanlar, Kur’an dışındaki diğer ilahi kitapların zamanla insanlar tarafından tahrif edildiğine (değiştirildiğine), Kur’an’ın ise Allah’ın koruması altında olarak kıyamete kadar orijinal haliyle kalacağına inanırlar.
- Peygamberlere İman: Allah’ın, mesajlarını insanlara ulaştırmak için insanlar arasından elçiler seçtiğine inanmaktır. İlk peygamber Hz. Adem, son peygamber ise Hz. Muhammed’dir. Kur’an’da ismi geçen ve geçmeyen tüm peygamberlere iman etmek esastır. Peygamberler, sıdk (doğruluk), emanet (güvenilirlik), fetanet (üstün zekâ), ismet (günahsızlık) ve tebliğ (Allah’tan aldığını eksiksiz iletme) gibi ortak sıfatlara sahiptirler.
- Ahirete İman: Bu dünya hayatının bir imtihan yeri olduğu ve sonlu olduğu, ölümle birlikte ebedi bir hayat olan ahiretin başlayacağına inanmaktır. Kıyametin kopması, insanların yeniden diriltilmesi (ba’s), toplanma (haşir), sorgulanma (hesap), amellerin tartılması (mizan) ve sonuç olarak cennet veya cehenneme gidileceğine iman etmeyi kapsar. Ahirete iman, insana sorumluluk bilinci kazandırır ve hayatını anlamlandırır.
- Kadere İman: Hayrın ve şerrin, iyiliğin ve kötülüğün, kâinatta olan her şeyin Allah’ın ezelî ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratması ile meydana geldiğine inanmaktır. Bu inanç, insanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. İslam’a göre Allah, insana cüz’i irade (seçme özgürlüğü) vermiştir ve insan bu iradesiyle yaptığı eylemlerden sorumludur. Allah’ın her şeyi önceden bilmesi (külli irade), insanın seçim yapma özgürlüğünü engellemez. Kadere iman, başarı anında kibre kapılmayı, felaket anında ise isyan etmeyi önleyen bir denge unsurudur.
1.3. İslam’ın Şartları: Pratik Boyut
İman, kalpte bulunan bir tasdik iken; İslam, bu tasdikin hayata yansıyan, gözle görülebilir eylemleridir. Cibril hadisinde de belirtildiği gibi, İslam’ın binası beş temel ibadet üzerine kurulmuştur.
Beş Temel İbadetin Anlamı ve Fonksiyonu
- Kelime-i Şehadet Getirmek: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh” (Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve elçisidir) diyerek tevhid ve risalet ilkelerini dil ile ikrar etmektir. Bu, İslam’a girişin kapısıdır.
- Namaz Kılmak: Günde beş vakit (sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı) yerine getirilen, bedensel ve ruhsal bir arınma olan namaz, kulun Rabbi ile doğrudan iletişim kurduğu en önemli ibadettir. Müslümanı kötülüklerden alıkoyan bir kalkandır.
- Zekât Vermek: Zengin sayılan Müslümanların, sahip oldukları mal ve paranın belirli bir oranını (genellikle kırkta bir) yılda bir kez ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Zekât, malı temizler, toplumsal adaleti ve dayanışmayı güçlendirir, ekonomik dengeyi sağlar.
- Oruç Tutmak: Hicri takvime göre Ramazan ayı boyunca imsak vaktinden akşam vaktine kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Oruç, iradeyi terbiye eder, sabrı öğretir, yoksulların halini anlamayı sağlar ve manevi bir arınma vesilesidir.
- Hacca Gitmek: Sağlık ve servet açısından gücü yeten her Müslümanın, ömründe bir defa Zilhicce ayında Mekke’ye giderek Kâbe’yi ve diğer kutsal mekânları ziyaret etmesidir. Hac, dünya genelindeki Müslümanları bir araya getirir, insanlar arasındaki eşitliği sembolize eder ve ümmet bilincini pekiştirir.
İslam’ın bu iki temel direği olan iman ve ibadet esasları, birbiriyle simbiyotik bir ilişki içindedir. İnanç (iman), eyleme (İslam) dönüşmediğinde soyut bir iddiadan ibaret kalır; eylem ise inançtan beslenmediğinde ruhsuz bir alışkanlığa dönüşür. Kur’an-ı Kerim’de sıkça tekrarlanan “iman edip salih amel işleyenler” ifadesi, bu ayrılmaz bütünlüğe işaret eder. Dolayısıyla İslam, sadece bir felsefe veya bir ritüeller dizisi değil, aksine içsel inancın dışsal eylemlerle anlam kazandığı ve eylemlerin de ancak sağlam bir inançla değer bulduğu bütüncül bir yaşam sistemidir. Bu yapı, dinin hem bireyin vicdanını hem de toplumsal hayatı şekillendirme iddiasının temelini oluşturur.
Anlayış Farklılıkları ve Mezheplerin Doğuşu
İslam, tek bir kitap (Kur’an) ve tek bir peygamberin uygulamasına (Sünnet) dayanmasına rağmen, tarihsel süreç içerisinde farklı yorum ve anlayışların ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu yorum farklılıkları zamanla kurumsallaşarak “mezhep” adı verilen ekolleri doğurmuştur. Bu bölüm, ayrışmanın kökenlerini, ilk ortaya çıkan fırkaları ve bu fırkaların temel iddialarını siyasi, sosyal ve teolojik bir perspektifle incelemektedir.
2.1. Ayrışmanın Kökenleri: Siyasi ve Sosyal Dinamikler
İslam tarihindeki ilk büyük ayrışmalar, pür teolojik tartışmalardan ziyade siyasi krizler ve toplumsal çalkantılar neticesinde ortaya çıkmıştır.
Hilafet Tartışmaları
Hz. Peygamber’in 632 yılında vefatının hemen ardından, Müslüman toplumun liderinin (halife) kim olacağı ve nasıl belirleneceği konusu ilk ciddi anlaşmazlığı doğurmuştur. Bir grup Müslüman, liderliğin Hz. Peygamber’in en yakın arkadaşı ve kayınpederi olan Hz. Ebu Bekir’e, toplumun ileri gelenlerinin seçimiyle (şûra ve biat) geçtiğini savunurken; diğer bir grup ise liderliğin Hz. Peygamber’in amcasının oğlu ve damadı olan Hz. Ali’nin ve onun soyunun (Ehl-i Beyt) ilahi bir hakkı olduğunu iddia etmiştir. Bu tartışma, ileride Sünnilik ve Şiilik olarak bilinecek iki ana kolun temel ayrım noktasını oluşturmuştur.
Büyük Fitne Dönemi
İslam toplumunu derinden sarsan ve mezheplerin doğuşunu hızlandıran olaylar zinciri, üçüncü halife Hz. Osman’ın 656 yılında bir isyan sonucu öldürülmesiyle başlamıştır. Bu olay, “Büyük Fitne” olarak adlandırılan bir iç savaş dönemini tetiklemiştir.
- Cemel Vakası (656): Hz. Osman’ın katillerinin cezalandırılması talebiyle Hz. Aişe, Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam’ın liderliğindeki bir grup ile yeni halife Hz. Ali’nin ordusu arasında Basra yakınlarında gerçekleşen savaştır. Bu, Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır ve binlerce Müslümanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır.
- Sıffin Savaşı (657): Hz. Osman’ın intikamını alma iddiasıyla Hz. Ali’ye biat etmeyi reddeden Şam valisi Muaviye ile Hz. Ali’nin ordusu arasında Fırat Nehri kenarındaki Sıffin’de gerçekleşen uzun ve kanlı bir savaştır. Savaşın sonlarına doğru Muaviye’nin ordusunun mızraklarının ucuna Kur’an sayfaları takması üzerine, savaşın durdurulması ve sorunun hakemler aracılığıyla çözülmesi kararlaştırılmıştır. Bu “Hakem Olayı”, yeni ve daha radikal bir grubun ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu siyasi ve askeri krizler, “Kimin yöneteceği?” sorusundan daha derin teolojik soruları gündeme getirmiştir: “Bir Müslümanı öldüren veya büyük bir günah işleyen kişinin dini statüsü nedir? Hâlâ mümin midir, yoksa kâfir mi olmuştur?” Bu sorulara verilen farklı cevaplar, ilk itikadi mezheplerin doğuşuna zemin hazırlamıştır.
2.2. İlk Siyasi-İtikadi Fırkalar
Siyasi krizler, zamanla kendi teolojik argümanlarını üreten ilk mezhepsel hareketleri doğurmuştur.
Haricilik
Hariciler (“ayrılanlar” anlamına gelir), Sıffin Savaşı’ndaki Hakem Olayı’nı kabul etmeyerek Hz. Ali’nin ordusundan ayrılan gruptur. “Hüküm ancak Allah’ındır” (Laˉḥukmaillaˉli−llaˉh) sloganıyla ortaya çıkmışlardır. Temel görüşleri son derece katı ve lafızcıdır:
- Büyük günah işleyen (örneğin hakem tayinini kabul eden Hz. Ali ve Muaviye) kâfir olur ve dinden çıkar.
- Amel, imanın ayrılmaz bir parçasıdır. Ameli eksik olanın imanı da yoktur.
- Kendileri dışındaki tüm Müslümanları kâfir olarak görme (tekfir) ve onlarla savaşmayı meşru sayma eğilimindedirler.
- Halifenin Kureyşli olması şart değildir; en takvalı olan kişi, köle dahi olsa halife olabilir.
Haricilik, İslam tarihindeki ilk radikal ve tekfirci hareket olarak kabul edilir.
Şiilik
Şiilik (“Ali taraftarları” anlamına gelir), hilafetin Hz. Ali ve onun soyunun ilahi bir hakkı olduğu temel tezi etrafında şekillenmiştir. Sünniliğin siyasi bir makam olarak gördüğü hilafete karşılık Şiilik, “İmamet” adını verdiği bu makamı inancın temel bir rüknü olarak kabul eder. Temel iddiaları şunlardır:
- Nass ve Tayin: Hz. Peygamber, kendisinden sonra Hz. Ali’yi halife olarak açıkça veya ima yoluyla tayin etmiştir (nass). Bu nedenle ilk üç halifenin (Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman) hilafeti meşru değildir.
- İsmet: Peygamber soyundan gelen imamlar, günahsız ve hatasızdır (masum). Onların sözleri ve fiilleri, Sünnet gibi bağlayıcıdır.
- Ric’at ve Mehdilik: Özellikle On İki İmam Şiiliğinde, 12. İmam’ın ölmediği, “gaybete” (gizlilik) çekildiği ve ahir zamanda Mehdi olarak geri dönerek yeryüzünü adaletle dolduracağına inanılır.
- Takiyye: Baskı ve tehlike anında inancını gizlemenin meşru, hatta bazen zorunlu olmasıdır.
Şiilik de kendi içinde Zeydiyye, İsmailiyye ve en yaygın kol olan On İki İmamcılık (İmamiyye/Caferiyye) gibi farklı fırkalara ayrılmıştır.
2.3. Kelam Ekollerinin Gelişimi: Akıl ve Vahiy Yorumları
Siyasi tartışmaların ardından başlayan teolojik sorgulamalar, “Kelam” ilminin doğuşuna yol açtı. Kelam, inanç esaslarını akli ve felsefi delillerle temellendirme ve savunma bilimidir.
Mutezile
İslam düşünce tarihinde rasyonalist (akılcı) ekol olarak bilinir. Temel görüşlerini “Beş Esas” (Uṣūl al-Khamsa) başlığı altında sistemleştirmişlerdir :
- Tevhid: Allah’ın birliği ilkesini, O’na zâtından ayrı kadim sıfatlar atfetmeyi reddedecek kadar ileri götürmüşlerdir.
- Adalet: Allah mutlak adildir, asla kötü bir şey yapmaz ve yaratmaz. Dolayısıyla insan, fiillerinde özgürdür ve kendi eylemlerinin yaratıcısıdır. Bu, kaderciliğe karşı bir duruştur.
- Va’d ve Vaîd: Allah, itaat edenlere vaat ettiği ödülü (cennet) ve isyan edenlere vaat ettiği cezayı (cehennem) vermek zorundadır.
- El-Menzile beyne’l-menzileteyn: Büyük günah işleyen kişi ne mümindir ne de kâfirdir; ikisi arasında bir yerdedir (fâsık).
- Emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-münker: İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak her Müslümanın görevidir.
Mutezile, akla vahyi anlamada ve yorumlamada merkezi bir rol vermiştir.
Ehl-i Sünnet Kelamı: Eş’arilik ve Mâtürîdîlik
Ehl-i Sünnet, Mutezile’nin aşırı akılcılığı ile hadis taraftarlarının (Ehl-i Hadis) katı nakilciliği arasında bir orta yol bulmaya çalışan kelam ekollerini ifade eder. En önemli iki temsilcisi Eş’arilik ve Mâtürîdîlik’tir. Her ikisi de akıl ile nakli (vahyi) uzlaştırmayı hedefler. Ancak aralarında bazı nüans farkları vardır :
- Allah’ın Sıfatları: Her iki ekol de Allah’ın sıfatlarını kabul eder. Ancak Mâtürîdîler, “Tekvin” (yaratma) sıfatını ezelî ve müstakil bir sıfat olarak görürken, Eş’arîler onu kudret sıfatının bir tecellisi olarak görürler.
- İnsan İradesi (Kesb): Eş’arîler, insanın fiillerini Allah’ın yarattığını, insanın ise bu fiili sadece “kesb” ettiğini (kazandığını, ona yöneldiğini) söyleyerek ilahi kudreti önceler. Mâtürîdîler ise insana fiilini seçme ve yapma gücü veren “irade-i cüziyye” kavramıyla insanın sorumluluğuna daha fazla vurgu yaparlar.
- Hüsün ve Kubuh (İyilik ve Kötülük): Mâtürîdîlere göre bir şeyin iyi veya kötü olduğu akılla bilinebilir, vahiy bunu teyit eder. Eş’arîlere göre ise iyi ve kötü ancak vahiy (Allah’ın emri ve yasağı) ile belirlenir.
2.4. Fıkıh (Hukuk) Mezhepleri
İtikadi ayrışmaların yanı sıra, ibadetlerin ve hukuki ilişkilerin (muamelat) detaylarına ilişkin yorum farklılıkları, ameli/fıkhi mezhepleri doğurmuştur. Ehl-i Sünnet içinde kabul gören dört büyük fıkıh mezhebi şunlardır:
- Hanefi Mezhebi: Kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife’dir (ö. 767). Irak (Kufe) ekolü olarak bilinir. Fıkhi hüküm çıkarırken akıl yürütmeye (rey), kıyasa ve özellikle istihsan (bir meselede genel kuralın katı uygulamasının doğuracağı sakıncayı gidermek için daha uygun ve adil bir çözümü tercih etme) metoduna sıkça başvurmasıyla tanınır.
- Maliki Mezhebi: Kurucusu İmam Malik’tir (ö. 795). Hicaz (Medine) ekolüdür. Fıkıh usulünde, diğer mezheplerden farklı olarak Medine halkının Hz. Peygamber’den nesilden nesile aktarılan ortak uygulamasına (Amel-i Ehl-i Medine) özel bir delil değeri atfeder. Bu uygulamayı, yaşayan ve mütevatir Sünnet olarak görür.
- Şafii Mezhebi: Kurucusu İmam Şafii’dir (ö. 820). Fıkıh usulünü (hukuk metodolojisi) “er-Risale” adlı eseriyle ilk kez sistematik hale getiren alimdir. Hadis ekolü ile rey ekolü arasında bir sentez oluşturarak Sünnet’in delil değerini ve Kur’an karşısındaki konumunu netleştirmiştir.
- Hanbeli Mezhebi: Kurucusu Ahmed bin Hanbel’dir (ö. 855). Hadise ve sahabe sözüne en çok bağlı kalan mezheptir. Kıyas gibi akli yöntemlere ancak zaruret halinde başvurur ve “zayıf bir hadis, kişisel görüşten (rey) daha üstündür” ilkesini benimser.
Bu mezheplerin varlığı, İslam’ın tek bir doğru yoruma kapatılmadığını, farklı coğrafya ve kültürlerdeki Müslümanların dinin ana kaynaklarını kendi şartları içinde anlama ve yaşama çabasının bir ürünü olduğunu gösterir.
Aşağıdaki tablolar, bu karmaşık ayrışmaları daha net bir şekilde özetlemektedir.
Temel İtikadi Mezheplerin Karşılaştırması
Konu | Mutezile | Eş’arilik | Mâtürîdîlik |
Allah’ın Sıfatları | Sıfatlar zâtın aynıdır, ayrı varlıkları yoktur. | Sıfatlar zâttan ayrı değildir, aynı da değildir; zât ile kaim, ezelî mânalardır. | Sıfatlar zâtın ne aynı ne de gayrıdır; zât ile kaim, ezelî sıfatlardır. |
İnsan İradesi | İnsan fiillerinin yaratıcısıdır, tam irade sahibidir. | Fiilleri Allah yaratır, insan “kesb” eder (yönelir). İrade zayıftır. | Fiilleri Allah yaratır, insan “irade-i cüziyye” ile seçer. İrade gerçektir. |
Hüsün ve Kubuh | İyilik ve kötülük akılla bilinir. | İyilik ve kötülük ancak vahiyle (Allah’ın emriyle) bilinir. | İyilik ve kötülük temelde akılla bilinir, vahiy bunu teyit eder. |
Marifetullah | İnsan akılla Allah’ı bulmakla yükümlüdür. | Allah’ı bilmek ancak vahiy ile mümkündür. | Akıl Allah’ın varlığını bulabilir ama dini sorumluluk vahye bağlıdır. |
Büyük Günah | Ne mümin ne kâfir, ikisi arasında (fâsık) bir yerdedir. | Mümindir, ama günahkârdır (fâsık). | Mümindir, ama günahkârdır (fâsık). |
Sünnilik ve Şiilik Arasındaki Temel Farklar
Konu | Sünnilik | Şiilik (İmamiyye) |
Liderlik Anlayışı | Hilafet (Siyasi ve idari bir makam) | İmamet (Dini ve siyasi, ilahi bir makam) |
Liderin Belirlenmesi | Şûra (danışma), icma, biat (seçim) | Nass (Hz. Peygamber’in vasiyeti) ve tayin |
Liderin Niteliği | Adil, bilgili ve liyakatli bir Müslüman | Masum (günahsız, hatasız) ve Ehl-i Beyt’ten olmalı |
Sahabenin Konumu | Tümü adil ve saygındır, eleştirilmez. | Hz. Ali’ye karşı çıkanlar eleştirilir, bazıları tekfir edilir. |
Hadis Kaynakları | Kütüb-i Sitte ve diğer Sünni kaynaklar | El-Kütüb’ül Erbaa ve imamlardan gelen rivayetler |
Geçici Nikah (Müt’a) | Haram ve geçersizdir. | Caiz ve geçerlidir. |
Takiyye | Genelde kabul edilmez (can tehlikesi hariç). | Meşru, hatta bazen zorunlu bir ilkedir. |
Bu tarihsel süreç incelendiğinde, İslam düşüncesindeki mezhepsel ayrışmaların, saf teolojik veya felsefi tartışmalardan ziyade, siyasi krizlerin teolojik bir dile tercüme edilmesiyle başladığı görülmektedir. Hz. Peygamber sonrası dönemde yaşanan liderlik sorunu, tamamen siyasi bir mesele olarak başlamıştır. Ancak Cemel ve Sıffin gibi iç savaşlar, “Müslümanlar birbirini öldürürse durumu ne olur?” gibi derin bir teolojik soruyu kaçınılmaz kılmıştır. Hariciler, bu soruya “büyük günah işleyen kâfir olur” cevabını vererek siyasi muhalefetlerini teolojik bir zemine oturtmuşlardır. Benzer şekilde Şia, “liderlik Hz. Ali’nin hakkıydı” şeklindeki siyasi iddiasını, zamanla “İmamet, Allah tarafından belirlenmiş ilahi bir makamdır” diyerek temel bir inanç doktrinine dönüştürmüştür. Sonuç olarak, “kimin yöneteceği” sorusu, zamanla “iman nedir?”, “kâfir kimdir?”, “liderliğin kaynağı nedir?” gibi temel inanç sorularına evrilmiştir. Bu durum, dinlerin tarihsel ve sosyal bağlamlarından soyutlanamayacağının ve siyasetin, teolojinin doğuşunda bir ebe rolü oynadığının en net örneklerinden birini teşkil etmektedir.
Hurafe ve Bid’at: Dinin Özüne Yabancı Unsurlar
İslam’ın temelinde yer alan saf tevhid (Allah’ı birleme) inancı, tarihsel süreçte çeşitli kültürel etkileşimler, toplumsal cehalet ve beşeri zaaflar neticesinde dinin özüne yabancı bazı unsurlarla karışmıştır. “Hurafe” ve “bid’at” olarak adlandırılan bu unsurlar, halk arasında yaygınlaşarak dinin doğru anlaşılmasının önünde engeller teşkil etmiştir. Bu bölüm, bu kavramları, ortaya çıkış nedenlerini ve İslam’ın bu konudaki net duruşunu incelemektedir.
3.1. Kavramsal Çerçeve: Hurafe, Bid’at ve Şirk
Bu üç kavram, birbiriyle ilişkili olmakla birlikte farklı anlam katmanlarına sahiptir.
- Hurafe: Sözlükte “bunamak” kökünden gelen hurafe, akla, gerçeğe ve dinin temel ilkelerine aykırı, aslı astarı olmayan, uydurma inançlar, masallar ve uygulamalardır. Kur’an’da bu kelime geçmese de, “esâtîrü’l-evvelîn” (eskilerin masalları) gibi ifadelerle bu anlama işaret edilir.
- Bid’at: Sözlükte “sonradan ortaya çıkan şey” anlamına gelen bid’at, dini bir terim olarak, dinin aslında olmadığı halde, sevap kazanmak veya Allah’a daha fazla yakınlaşmak gibi niyetlerle dine sonradan eklenen her türlü inanç, ibadet veya davranışı ifade eder. Hz. Peygamber, “Her bid’at bir sapıklıktır” buyurarak bu konuda ümmetini uyarmıştır.
- Şirk: Allah’a ortak koşmak, O’na mahsus olan sıfat, güç ve yetkileri başka varlıklara atfetmektir. İslam’a göre en büyük günah şirktir. Pek çok hurafe ve bid’at, özünde Allah’tan başkasına ilahi bir güç (koruma, şifa verme, gaybı bilme vb.) atfettiği için şirk tehlikesi taşır.
3.2. Hurafelerin Kaynakları ve Yayılma Nedenleri
Hurafelerin İslam toplumunda yaygınlaşmasının altında yatan çok katmanlı sebepler bulunmaktadır.
- Psikolojik ve Sosyolojik Faktörler: İnsanın doğasında var olan bazı eğilimler, hurafelere zemin hazırlar. Geleceğe yönelik belirsizlik ve korku, olayları kontrol etme arzusu, ani gelişen sorunlar karşısındaki çaresizlik hissi ve bir an önce güvende olma ihtiyacı, insanları akıl ve dinin onaylamadığı yollara sevk edebilir. Kişi, rasyonel çözümlerin yetersiz kaldığını düşündüğünde, batıl inanç ve ritüellerden medet umabilir.
- Kültürel Etkileşim ve Senkretizm: İslam, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ve farklı kültürlere sahip birçok toplumu bünyesine katmıştır. Bu toplumlar (Türkler, Farslar, Berberiler, Balkan halkları vb.), İslam’ı kabul ederken eski din ve geleneklerinden (Şamanizm, Zerdüştlük, Budizm, Hristiyanlık, Yahudilik, pagan inançlar) getirdikleri bazı unsurları tamamen terk etmemişlerdir. Zamanla bu eski adetler, İslami bir kılıfa bürünerek (örneğin, eski bir tabiat ruhuna adak adama geleneğinin bir evliya türbesinde çaput bağlamaya dönüşmesi gibi) varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu kültürel sentez veya senkretizm, hurafelerin en önemli kaynaklarından biridir.
- Cehalet ve Mevzu (Uydurma) Hadisler: Dinin ana kaynakları olan Kur’an ve sahih Sünnet’ten uzaklaşılması, halkı doğru bilgiyle aydınlatacak alimlerin yetersiz kalması, hurafelerin yayılması için uygun bir ortam oluşturur. Bununla birlikte, siyasi veya şahsi çıkarlar, bir düşünceyi desteklemek, halkı belirli amellere teşvik etmek (terğib) veya günahlardan sakındırmak (terhib) gibi amaçlarla kasıtlı olarak uydurulan ve Hz. Peygamber’e atfedilen sözler (mevzu hadisler), birçok batıl inancın dinin bir parçası gibi algılanmasına neden olmuştur.
3.3. Yaygın Hurafe Örnekleri ve İslami Açıdan Değerlendirilmesi
İslam toplumlarında görülen bazı yaygın hurafeler ve bunların İslami temellerinin olmayışının nedenleri şunlardır:
- Ölülerden ve Türbelerden Medet Ummak: Hastalığa şifa bulmak, çocuk sahibi olmak, sınavı kazanmak gibi dileklerin gerçekleşmesi için evliya veya salih olduğuna inanılan kişilerin mezarlarını (türbe) ziyaret edip onlardan yardım istemek, adak adamak, mum yakmak ve ağaçlara çaput bağlamak en yaygın hurafelerdendir. Bu uygulamanın kökeninde İslam öncesi toplumlardaki “atalar kültü” yatmaktadır. İslam’ın tevhid ilkesine göre ise dua, ibadet ve yardım dileme yalnızca ve doğrudan Allah’a yapılır. Ölülerin dirilere bir fayda veya zarar verme gücü yoktur. Türbe ziyareti, ancak ölümü ve ahireti hatırlamak ve ölen kişiye dua etmek amacıyla meşru görülebilir.
- Büyü, Fal ve Kehanet: Gelecekten haber almak, kısmet açtırmak veya birine zarar vermek gibi amaçlarla büyücülere, falcılara gitmek, kahve falı, tarot, astroloji gibi yöntemlere başvurmak İslam’da kesin olarak yasaklanmıştır. Kur’an’a göre gaybı (insanın duyuları ve aklıyla bilemeyeceği gizli alemi) bilmek yalnızca Allah’a mahsustur. Hz. Peygamber, büyü yapmayı en büyük yedi günahtan biri olarak saymıştır.
- Nazar, Uğur ve Uğursuzluk İnançları: Nazardan koruduğuna inanılan nazar boncuğu, at nalı, üzerlik otu gibi nesneleri takmak veya evlere asmak; kurşun döktürerek kötü enerjiden veya nazardan arınılacağına inanmak da yaygın hurafelerdendir. İslam, nazarın (kem gözün) bir gerçek olduğunu kabul eder , ancak ondan korunma yolunun cansız nesnelere ilahi bir güç atfetmek değil, Felak ve Nas sureleri gibi Kur’an’dan dualar okumak olduğunu öğretir. Bir nesneden medet ummak, o nesneyi Allah’a ortak koşmak (şirk) anlamına geleceği için şiddetle reddedilmiştir. Benzer şekilde, kara kedi görmek, merdiven altından geçmek, 13 sayısını kullanmak gibi şeylerin uğursuzluk getireceğine; bazı günlerin (örneğin iki bayram arası) veya zamanların (gece tırnak kesmek) uğursuz olduğuna dair inançların da İslam’da hiçbir dayanağı yoktur.
3.4. İslam’ın Hurafelere Karşı Duruşu
İslam, temelinde akla, tefekküre (derin düşünceye) ve sahih bilgiye dayanan bir dindir. Kur’an-ı Kerim, yüzlerce ayetinde insanları “akletmeye”, “düşünmeye”, “ibret almaya” ve “bilgiye dayanarak hareket etmeye” teşvik eder. Zanna, tahmine ve atalardan körü körüne devralınan geleneklere uymayı ise eleştirir.
Hz. Peygamber’in hayatı, hurafelerle mücadelenin somut örnekleriyle doludur. En bilinen örneklerden biri, oğlu İbrahim’in vefat ettiği gün bir güneş tutulması yaşanmasıdır. Halk arasında “Güneş, Peygamber’in oğlunun ölümü için tutuldu” şeklinde bir söylenti yayılınca, Hz. Peygamber hemen insanları toplayarak şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güneş ve ay, Allah’ın ayetlerinden (delillerinden) iki ayettir. Hiç kimsenin ölümü veya doğumu için tutulmazlar. Onları (tutulmuş) gördüğünüzde, Allah’a dua edin, tekbir getirin, namaz kılın ve sadaka verin.” Bu olay, Hz. Peygamber’in en acılı anında bile toplumu batıl bir inançtan arındırma konusundaki hassasiyetini ve İslam’ın hurafeye karşı net tavrını göstermektedir.
Sonuç olarak hurafeler, genellikle dinin “yüksek” veya “kitabi” formundan ziyade, “halk” formunda ortaya çıkar ve yaşar. Bu durum, dinin sosyolojik bir olgu olarak, alimlerin ve kutsal metinlerin sunduğu ideal yorum ile halkın gündelik hayattaki pratiği arasında her zaman bir gerilim taşıdığını göstermektedir. İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve Sünnet, tevhidi vurgular ve şirk unsurlarını (fal, büyü, nesnelere kutsallık atfetme) şiddetle reddeder; bu, “kitabi İslam”dır. Ancak sosyolojik gerçeklikte, insanlar psikolojik ihtiyaçları (korku, umut, çaresizlik) ve kültürel mirasları (atalar kültü, Şamanizm kalıntıları) nedeniyle bu ilkelere aykırı pratiklere yönelebilmektedir; bu da “halk İslamı”dır. Bu durum, İslam’ın yayıldığı coğrafyalarda eski inançları tamamen yok etmediğini, aksine zamanla bu inançların İslami motiflerle (dua, veli, türbe) yeniden şekillendiği bir “senkretik” yapı oluşturduğunu gösterir. Hurafe, dinin teorik saflığı ile yaşanan pratik arasındaki boşlukta doğar ve dinin sadece metinlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda yaşayan bir kültür olduğunu kanıtlar.
Hadis ve Sünnet: Peygamberin Mirası ve Anlaşılması
İslam’ın Kur’an’dan sonraki ikinci ana kaynağı olan Sünnet ve bu Sünnet’i sonraki nesillere aktaran rivayetler bütünü olan hadisler, dinin doğru anlaşılması ve yaşanmasında merkezi bir role sahiptir. Ancak bu rivayetlerin güvenilirliği ve doğru yorumlanması, İslam düşünce tarihinin en önemli ve hassas konularından birini oluşturmuştur. Bu bölüm, hadis ve Sünnet kavramlarını, bu mirasın nasıl korunduğunu, İslam alimlerinin geliştirdiği eleştirel metodolojiyi ve Sünnet’in bağlayıcılık derecesini incelemektedir.
4.1. Temel Kavramlar ve Önemi
- Sünnet: Sözlükte “yol, gidişat, âdet, kanun” gibi anlamlara gelen Sünnet, İslami bir terim olarak, Hz. Peygamber’in Kur’an’ı hayata tatbik ederek ortaya koyduğu örnek yaşam biçimidir. Bu, onun sözlerini (kavlî), fiillerini (fiilî) ve sahabelerinin yaptığı olumlu davranışları sessiz kalarak veya onaylayarak tasdik etmesini (takrirî) kapsar. Sünnet, Kur’an’ın mücmel (kapalı) ayetlerini açıklayan, umum (genel) hükümlerini tahsis eden (özelleştiren) ve Kur’an’ın pratik hayata nasıl aktarılacağını gösteren canlı bir tefsirdir.
- Hadis: Sözlükte “söz, haber, yeni olan şey” anlamlarına gelen hadis, terim olarak Hz. Peygamber’in Sünnet’ini bize aktaran sözlü veya yazılı rivayetlerdir. Her bir hadis, Sünnet’in bir parçasını taşıyan bir haber niteliğindedir. Hadis ilmi ise, bu rivayetleri toplama, anlama ve en önemlisi, Hz. Peygamber’e ait olup olmadığını (sıhhatini) tespit etme bilimidir.
- Sened ve Metin: Her hadis rivayeti iki temel unsurdan oluşur:
- Sened (İsnad): Kelime anlamı “dayanak” olan sened, bir hadisi rivayet eden kişilerin (raviler) Hz. Peygamber’e kadar uzanan kesintisiz zinciridir. Sened, bir nevi rivayetin kimlik kartı ve kaynakçasıdır. “İsnad dindendir, isnad olmasaydı herkes aklına geleni söylerdi” sözü, senedin önemini vurgular.
- Metin: Sened zincirinin sonunda yer alan ve Hz. Peygamber’e atfedilen söz, fiil veya onayın kendisidir.
4.2. Hadislerin Korunması ve Tasnifi
Hz. Peygamber’in söz ve uygulamaları, onun vefatından sonra kaybolmaması için titiz bir çabayla korunmuş ve sistemli bir şekilde tasnif edilmiştir.
- Ezber ve Yazı: İlk dönemlerde hadisler, Arap toplumunun güçlü hafıza geleneğine dayalı olarak öncelikle ezber yoluyla muhafaza edilmiştir. Bununla birlikte, Hz. Peygamber hayattayken dahi bazı sahabelerin kendileri için özel hadis metinleri (sahîfe) yazdıkları bilinmektedir. Hadislerin resmi ve sistematik olarak toplanıp kitaplaştırılması (tedvin) faaliyeti ise hicri ikinci yüzyıldan itibaren hız kazanmıştır.
- Kütüb-i Sitte (Altı Kitap): Hadis tasnif çalışmalarının zirvesi, hicri üçüncü yüzyılda kaleme alınan ve Ehl-i Sünnet dünyasında en güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilen altı büyük hadis koleksiyonudur. Bu eserler, hadisleri fıkıh konularına göre tasnif ederek Müslümanlar için temel bir başvuru kaynağı olmuşlardır. Bu altı kitap şunlardır:
- Sahih-i Buhârî (İmam Buhârî)
- Sahih-i Müslim (İmam Müslim)
- Sünen-i Tirmizî (İmam Tirmizî)
- Sünen-i Ebû Dâvûd (İmam Ebû Dâvûd)
- Sünen-i Nesâî (İmam Nesâî)
- Sünen-i İbn Mâce (İmam İbn Mâce) Bu iki ilk esere, içerdikleri hadislerin sıhhat şartlarını en üst düzeyde taşıması nedeniyle “Sahihayn” (İki Sahih) denir.
4.3. Hadis Tenkidi (Usûl-i Hadis): Bir Doğrulama Metodolojisi
İslam alimleri, Hz. Peygamber adına uydurulan sözleri ayıklamak ve sadece ona ait olan sahih rivayetleri tespit etmek için son derece detaylı ve objektif bir ilim dalı olan Usûl-i Hadis‘i (Hadis Metodolojisi) geliştirmişlerdir. Bu metodoloji, rivayetleri hem kaynak (sened) hem de içerik (metin) açısından eleştirel bir süzgeçten geçirir.
- Sened Tenkidi (Dış Tenkit): Bu, rivayet zincirinde yer alan her bir ravinin titizlikle incelenmesidir. Bir ravinin rivayetinin kabul edilmesi için iki temel özelliğe sahip olması gerekir:
- Adalet: Ravinin Müslüman, akıl baliğ, dindar, takva sahibi ve toplum içinde saygınlığını (mürüvvet) zedeleyecek davranışlardan uzak duran, ahlaken dürüst bir kişi olmasıdır.
- Zabt: Ravinin üstün bir hafıza gücüne sahip olması, hadisi duyduğu gibi ezberleyip hatasız bir şekilde aktarabilmesi veya yazılı metnini çok iyi korumasıdır. Çok yanılan, dikkatsiz veya hafızası zayıf kişilerin rivayetleri güvenilir kabul edilmez. Ayrıca sened zincirinin Hz. Peygamber’e kadar kesintisiz (muttasıl) olması şarttır. Zincirde herhangi bir kopukluk bulunan hadisler zayıf kabul edilir.
- Metin Tenkidi (İç Tenkit): Senedi ne kadar sağlam olursa olsun, bir hadisin metninin de içerik olarak tutarlı olması gerekir. Metin tenkidinde kullanılan temel ölçütler şunlardır:
- Kur’an’a Arz: Hadis metni, Kur’an-ı Kerim’in açık ve kesin hükümlerine, temel ilkelerine ve genel ruhuna aykırı olmamalıdır.
- Sahih Sünnet’e Arz: Hadis, kendisinden daha güçlü ve kesin olarak bilinen mütevatir veya meşhur hadislere ters düşmemelidir.
- Akla ve Mantığa Uygunluk: Metin, akl-ı selime, sağduyuya ve temel mantık kurallarına aykırı, abartılı veya saçma ifadeler içermemelidir.
- Tarihî Gerçeklere Uygunluk: Hadisin içeriği, kesin olarak bilinen tarihsel olay ve olgularla çelişmemelidir.
- Dil ve Üslup Tutarlılığı: Metnin dil yapısı ve üslubu, Hz. Peygamber’in bilinen veciz, hikmetli ve fasih konuşma tarzına uygun olmalıdır.
4.4. Sünnetin Bağlayıcılığı ve Tasnifi
İslam alimleri, Sünnet’in her yönüyle ve her durumda aynı derecede bağlayıcı olmadığını, Hz. Peygamber’in farklı sıfat ve rollerle hareket ettiğini tespit etmişlerdir. Bu doğrultuda Sünnet, bağlayıcılık açısından bir tasnife tabi tutulmuştur.
- Bağlayıcı Olan Sünnet (Teşrîî Sünnet): Hz. Peygamber’in, peygamberlik ve risalet göreviyle, dinin hükümlerini tebliğ etmek, Kur’an’ı açıklamak (beyan) veya Kur’an’da bulunmayan yeni bir hüküm koymak (teşrî) amacıyla ortaya koyduğu söz, fiil ve onaylardır. İbadetlerin şekli, helal ve haramlar gibi konular bu kapsama girer. Bu tür sünnetlere uymak, tüm Müslümanlar için dinen zorunludur.
- Bağlayıcı Olmayan Sünnet (Gayr-i Teşrîî Sünnet): Hz. Peygamber’in peygamberlik görevinden bağımsız olarak, bir beşer sıfatıyla kendi kişisel tecrübelerine, zevklerine veya içinde yaşadığı toplumun örf ve adetlerine göre yaptığı davranışlardır. Örneğin, giydiği kıyafetlerin modeli, yediği yemekler, o dönemin şartlarına özgü tarım veya savaş taktikleriyle ilgili tavsiyeleri bu kategoriye girer. Bu tür sünnetler, Müslümanlar için güzel birer ahlaki örnek teşkil etse de, onlara uymak dini bir zorunluluk (farz veya vacip) değildir.
Bu ayrım, dinin evrensel ilkeleri ile peygamberin tarihsel ve beşeri yönünü birbirinden ayırmak açısından hayati bir öneme sahiptir.
Hadis ilmi, özünde bir “doğrulama bilimi” olarak görülebilir. Bu, İslam medeniyetinin, kendi kutsal metinlerinden sonra en önemli kaynağını korumak ve otantikliğini güvence altına almak için geliştirdiği sofistike bir tarihsel-eleştirel metodolojidir. Hadislerin güvenilirliğine yönelik sorgulamalar karşısında, İslam geleneğinin “Peygamber böyle dedi, o halde doğrudur” şeklinde dogmatik bir kabulden ziyade, “Bu sözün Peygamber’e ait olduğu güvenilir bir kaynak zinciriyle ve tutarlı bir içerikle kanıtlanmış mıdır?” sorusunu sorduğu görülür. Sened tenkidi, modern tarihçilikteki kaynak kontrolü ilkesine; metin tenkidi ise bir metnin iç tutarlılık analizine benzer. Bu iki aşamalı filtreleme mekanizması, dine sonradan sokulmaya çalışılan uydurma rivayetleri, hurafeleri ve siyasi amaçlı söylemleri ayıklamak için tasarlanmıştır. Bu metodolojinin varlığı, İslam geleneğinin kendi içinde bir “bilgi epistemolojisi” ve “doğruluk teorisi” geliştirdiğinin ve sadece inanca değil, aynı zamanda bilginin sıhhatine de büyük önem verdiğinin kanıtıdır.
Kur’an ve Hadis Bütünlüğü: Çelişki İddiaları ve Yorum Metotları
İslam’ın iki ana kaynağı olan Kur’an ve Sünnet arasındaki ilişki, dinin doğru anlaşılmasının merkezinde yer alır. Zaman zaman bu iki kaynak arasında çelişkiler olduğu iddia edilse de, İslam alimleri bu durumu bir “çelişki” olarak değil, yorum ve metodoloji ile çözülmesi gereken bir “problem” olarak görmüşlerdir. Bu bölüm, zahiren çelişkili görünen rivayetlerin nasıl anlaşılması gerektiği, bu konuda geliştirilen metodolojik ilkeler ve tartışmalı konulara yönelik farklı yaklaşımları ele almaktadır.
5.1. Kur’an’a Arz Metodu: Temel İlke
Hadis metin tenkidinin en temel ve vazgeçilmez ilkesi, bir rivayetin içeriğinin Kur’an-ı Kerim’e aykırı olmamasıdır. Bu ilke, “Kur’an’a arz” metodu olarak bilinir. Bu metodun dayanağı olarak Hz. Peygamber’e atfedilen, “Benden size bir söz ulaştığında, onu Allah’ın Kitabı’na arz edin. Ona uygunsa ben söylemişimdir, uygun değilse ben söylememişimdir” mealindeki rivayetler gösterilir. Her ne kadar bu rivayetlerin sened açısından sıhhati hadis alimleri arasında tartışmalı olsa da, mana olarak ifade ettiği ilke, yani “hiçbir sahih hadisin Kur’an’ın kesin ve muhkem bir hükmüne aykırı olamayacağı” prensibi, bütün İslam alimlerinin ittifakla kabul ettiği bir metin tenkidi kuralıdır. Dolayısıyla Kur’an, Sünnet’in sıhhatini denetleyen en üst ve nihai ölçüttür.
5.2. Geleneksel Uyumlaştırma Yöntemleri (Fıkıh Usulü)
İslam alimleri, Kur’an ayetleri veya hadisler arasında zahiren bir çelişki (tearuz) gördüklerinde, metinlerden birini hemen reddetme yoluna gitmemişlerdir. Bunun yerine, bu metinleri birbiriyle uyumlu hale getirmek için Fıkıh Usulü (İslam Hukuk Metodolojisi) ilmi çerçevesinde bir dizi yorumlama tekniği geliştirmişlerdir. Bu, metinler arası dinamik bir ilişki kurma çabasıdır ve genellikle şu hiyerarşi izlenir:
- Cem’ ve Te’lif (Birleştirme ve Uzlaştırma): Bu, ilk başvurulan yöntemdir. Zahiren çelişkili görünen iki delilin (ayet veya hadis), aslında farklı durumlar, farklı kişiler veya farklı koşullar için geçerli olduğunu kabul ederek her ikisinin de hükmünü geçerli kılmaktır. Böylece hiçbir delil ihmal edilmemiş olur.
- Tebyin, Tahsis ve Takyid (Açıklama, Özelleştirme ve Sınırlama): Eğer cem’ mümkün değilse, Sünnet’in Kur’an’ı açıklayıcı rolü devreye girer.
- Tebyin: Sünnet, Kur’an’daki mücmel (kısa ve kapalı) bir ifadeyi detaylandırır. Örneğin, Kur’an “Namazı kılın” der; Sünnet ise rekat sayılarını, kılınış şeklini ve vakitlerini açıklayarak bu emri “beyan” eder.
- Tahsis: Sünnet, Kur’an’daki genel (âm) bir hükmün kapsamını daraltarak onu özelleştirir. Örneğin, Nisa suresindeki genel miras ayetleri, “Kâtil (miras bırakanını öldüren kişi) mirasçı olamaz” hadisi ile tahsis edilerek, katiller bu genel hükmün dışında bırakılmıştır.
- Takyid: Sünnet, Kur’an’daki mutlak (kayıtsız, sınırsız) bir ifadeyi belirli bir durumla kayıt altına alır.
- Nesih (Hükmü Kaldırma): Yukarıdaki yöntemlerle uzlaştırma mümkün olmadığında, en son çare olarak başvurulan yöntemdir. Nesih, şer’i bir delilin (ayet veya hadis), kendisinden sonra gelen yine şer’i bir delil ile hükmünün yürürlükten kaldırılmasıdır. Örneğin, İslam’ın ilk dönemlerinde içkinin tamamen yasaklanmadığı, ancak daha sonra gelen kesin yasaklayıcı ayetlerle önceki durumun neshedildiği kabul edilir.
Bu metodoloji, metinler arasındaki farklılıkların keyfi bir şekilde değil, belirli ilke ve kurallar çerçevesinde çözümlenmesini sağlar.
5.3. Tartışmalı Konular ve Örnek Hadislerin Analizi
“Kur’an-hadis çelişkisi” olarak sunulan pek çok problem, aslında yukarıda bahsedilen yorum ve metodoloji farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Aşağıda, bu tartışmaların en bilinen örnekleri ve alimlerin farklı çözüm yaklaşımları incelenmiştir.
Recm Hadisleri
- Problem: Kur’an-ı Kerim, Nur Suresi 2. ayette zina suçunun cezasını, evli veya bekar ayrımı yapmaksızın, 100 sopa (celde) olarak belirtir. Ancak, başta Kütüb-i Sitte olmak üzere güvenilir hadis kaynaklarında, Hz. Peygamber’in evli olarak zina eden kişilere recm (taşlayarak öldürme) cezasını uyguladığına dair çok sayıda rivayet bulunmaktadır.
- Yorumlar ve Çözüm Yolları:
- Tahsis Görüşü (Cumhur/Çoğunluk): İslam alimlerinin çoğunluğuna göre, Nur suresindeki 100 celde ayeti genel bir hükümdür ve bekârlar için geçerlidir. Recm hadisleri ise bu genel hükmü “tahsis” ederek evliler için özel bir ceza belirlemiştir. Dolayısıyla bir çelişki yoktur; biri bekârlar, diğeri evliler için geçerli iki farklı hüküm vardır.
- Nesih Görüşü (Bazı Hanefiler): Bazı alimlere göre recm hadisleri, kendilerinden önce var olan ve daha hafif cezalar öngören uygulamaları (örneğin ev hapsi) neshetmiş, celde ayeti ise recm hükmünü neshetmemiştir. Hatta recm hadislerinin mütevatir veya meşhur kabul edilerek celde ayetinin evliler hakkındaki hükmünü neshettiği de savunulmuştur.
- “Lafzı Mensuh, Hükmü Bâkî Ayet” İddiası: Bazı rivayetlerde, Hz. Ömer’e atfedilen ve “Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina ederse, onları recmedin” mealinde bir ayetin eskiden Kur’an’da okunduğu, ancak daha sonra metninin (lafzının) kaldırılıp hükmünün devam ettirildiği (hükmü bâkî) iddia edilir. Bu iddia, recm cezasının kökenini doğrudan Kur’an’a dayandırma çabasıdır. Ancak bu rivayet ahad (tekil) bir haber olduğu ve Kur’an’ın ancak mütevatir yolla sabit olabileceği gerekçesiyle alimlerin çoğunluğu tarafından eleştirilmiştir.
- Reddedici Görüş (Hariciler ve Bazı Modernistler): Hariciler ve günümüzdeki bazı modernist yorumcular, Kur’an’da açıkça recm cezası olmadığını, ahad haberlerin (tekil rivayetlerin) Kur’an’ın kesin hükmünü (100 celde) değiştiremeyeceğini savunarak recm hadislerini reddetmişlerdir.
Mürtedin (Dinden Dönen) Katli Hadisleri
- Problem: Buhari gibi kaynaklarda geçen “Dinini değiştireni öldürün” hadisi , Kur’an’ın temel ilkelerinden olan “Dinde zorlama yoktur” (Bakara 2/256) ayetiyle zahiren çelişiyor gibi görünmektedir.
- Yorumlar ve Çözüm Yolları:
- Siyasi Suç Olarak Yorumlama (Hanefi Yaklaşımı): Hanefi fıkıhçıları başta olmak üzere birçok alime göre, bu hadisteki cezanın illeti (gerekçesi) kişinin sadece inancını değiştirmesi değil, irtidat ederek İslam toplumuna ve devletine karşı isyan (bağy) ve ihanet (hirabe) konumuna geçmesidir. Yani ceza, bir düşünce suçu için değil, devlete ve toplumsal düzene karşı işlenmiş siyasi bir suç içindir. Bu yoruma göre, sadece dinini değiştirip topluma zarar vermeyen bir kişiye bu ceza uygulanmaz.
- Had ve Ta’zir Tartışması: Cezanın, miktarı ve şekli sabit bir “had” cezası mı, yoksa devlet başkanının takdirine bağlı bir “ta’zir” cezası mı olduğu tartışılmıştır. Eğer ta’zir cezası ise, devlet başkanı duruma göre ölümden başka cezalar (hapis, sürgün vb.) verebilir veya hiç ceza vermeyebilir.
- Konjonktürel Yorum: Bazı alimler, bu hadisin söylendiği dönemin şartlarına dikkat çekerler. O dönemde dinden dönme eylemleri, genellikle düşmanla iş birliği yapma ve İslam devletini içeriden yıkma amaçlı organize hareketlerdi. Dolayısıyla hadis, bu spesifik ihanet durumuna yönelik bir hükümdür, bireysel inanç değişikliğini kapsamaz.
Kadınların Yönetici Olması
- Problem: “İşlerinin yönetimini bir kadına teslim eden bir topluluk, asla felah bulmaz (kurtuluşa eremez)” hadisi , kadınların devlet başkanlığı gibi üst düzey yöneticilik yapamayacağına delil olarak sunulmuştur.
- Yorumlar ve Çözüm Yolları:
- Genel Hüküm Yorumu: Geleneksel alimlerin bir kısmı, bu hadisi genel bir kural olarak kabul etmiş ve kadınların en üst düzey kamu yöneticisi (halife, devlet başkanı) olamayacağını savunmuştur. Bu görüşlerini, Nisa Suresi 34. ayetteki erkeğin “kavvam” (yönetici, koruyucu) olması ifadesiyle de desteklemişlerdir.
- Özel Duruma Yönelik Yorum: Birçok çağdaş ve klasik alim ise bu hadisin genel bir yasaklama getirmediğini, spesifik bir olaya yönelik bir yorum olduğunu savunur. Hadis, o dönemde Sasani (İran) tahtına geçen Kisra’nın kızının durumunu haber alan Hz. Peygamber tarafından söylenmiştir. Bu yoruma göre hadis, liyakatsiz ve çöküş dönemindeki bir yönetimin başına bir kadının geçirilmesinin o toplum için iyi sonuçlar doğurmayacağına dair bir tespittir, yoksa liyakatli bir kadının yönetici olmasını mutlak olarak yasaklamaz. Kur’an’da anlatılan Sebe Melikesi Belkıs’ın bilge ve başarılı yöneticiliği de bu görüşe delil olarak sunulur.
Bilim ve Mantıkla Çeliştiği İddia Edilen Hadisler
- Problem: “Güneşin her gün batarken Arş’ın altında secde edip yeniden doğmak için izin istemesi” , “Dünyanın bir balığın sırtında durması” , “Yangın gördüğünüzde tekbir getirin, söner” gibi rivayetler, modern bilimsel veriler ve mantıkla çeliştiği gerekçesiyle eleştirilmiştir.
- Yorumlar ve Çözüm Yolları:
- Sıhhat Sorunu: Bu tür rivayetlerin çok büyük bir kısmı, hadis tenkidi ölçülerine göre “zayıf” veya “uydurma” (mevzu) olarak sınıflandırılmıştır. Dolayısıyla bunlar zaten dinin bir parçası olarak kabul edilmez.
- Mecazi ve Sembolik Yorum (Te’vil): Sahih olduğu kabul edilen az sayıdaki rivayet ise, literal (lafzi) anlamıyla değil, mecazi ve sembolik bir dille anlaşılmalıdır. Örneğin, “güneşin secde etmesi”, onun bir cisim olarak eğilmesi değil, Allah’ın koyduğu evrensel yasalara (fizik kanunlarına) mutlak bir şekilde boyun eğmesini, O’nun kudreti altında hareket etmesini ifade eden edebi bir metafordur. Bu, Kur’an’daki “Gökte ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ı tesbih eder” ayetindeki üslupla aynıdır.
Sonuç olarak, “Kur’an-Hadis çelişkisi” olarak sunulan pek çok problem, aslında bir “yorum ve metodoloji” problemidir. İslam alimleri bu durumu “çelişki” (tearuz) olarak değil, çözülmesi gereken bir “problem” (müşkil, muhtelif) olarak görmüş ve bu problemi çözmek için sofistike yorumlama teknikleri geliştirmişlerdir. Farklı mezheplerin aynı metinlere bakarak farklı sonuçlara varması, sorunun metinlerin kendisinden çok, o metinlere hangi yorumlama merceğinden bakıldığıyla ilgili olduğunu gösterir. “Çelişki” algısı, genellikle metinleri tarihsel ve metodolojik bağlamlarından koparıp literal olarak karşılaştırmaktan kaynaklanmaktadır. İslam geleneği ise bu durumu, metinler arası dinamik bir ilişki olarak görmüş ve bu ilişkiyi yönetmek için karmaşık bir hermenötik (yorumbilim) sistemi inşa etmiştir. Bu, geleneğin statik değil, dinamik ve problem çözücü bir karaktere sahip olduğunun en önemli göstergesidir.
Bu kapsamlı rapor, İslam dininin temel inanç ve ibadet esaslarından başlayarak, tarihsel süreçte ortaya çıkan mezhepsel ayrışmalara, dinin özüne sızan hurafe ve bid’atlere, ve dinin ana kaynakları olan Kur’an ile Sünnet arasındaki ilişkiye dair derinlemesine bir analiz sunmuştur. Yapılan incelemeler neticesinde, İslam’ın bütüncül yapısı ve karşılaştığı meydan okumalara karşı geliştirdiği entelektüel mekanizmalar hakkında önemli sonuçlara ulaşılmıştır.
Raporun ana bulguları şu şekilde özetlenebilir:
- Sağlam Temeller ve Bütüncül Yapı: İslam, “iman” (inanç) ve “amel” (eylem) sütunları üzerine kurulu, birbiriyle ayrılmaz bir bütün teşkil eden bir dindir. Temel kaynakları olan Kur’an ve Sünnet, bu yapının ana omurgasını oluşturur. Kur’an ilahi metin, Sünnet ise bu metnin hayata geçirilmiş tefsiridir. Biri olmadan diğerini anlamak ve yaşamak mümkün değildir.
- Siyasetin Tetiklediği Teolojik Ayrışmalar: İslam tarihindeki ilk büyük ayrışmalar, saf teolojik tartışmalardan ziyade, Hz. Peygamber’in vefatı sonrası yaşanan siyasi krizler (hilafet meselesi, iç savaşlar) tarafından tetiklenmiştir. Siyasi meşruiyet arayışı, zamanla teolojik argümanların üretilmesine ve Haricilik, Şiilik gibi ilk fırkaların doğuşuna yol açmıştır. Bu durum, dinin tarihsel ve sosyal bağlamından bağımsız anlaşılamayacağını göstermektedir.
- Halk Dindarlığı ve Hurafeler: İslam’ın saf tevhid inancı, yayıldığı coğrafyalardaki eski kültür ve inançlarla etkileşime girmiştir. Bu etkileşim, cehalet ve beşeri zaaflarla birleştiğinde, dinin özüne yabancı olan hurafelerin (türbelere adak, fal, büyü, uğursuzluk inançları) “halk İslamı” pratiği içinde yaşamasına neden olmuştur. Bu, dinin kitabi formu ile yaşanan formu arasındaki gerilimi ortaya koyan sosyolojik bir vakıadır.
- Entelektüel Savunma Mekanizmaları: İslam düşüncesi, karşılaştığı bu sorunlara ve meydan okumalara karşı kayıtsız kalmamıştır. Aksine, kendi içinde son derece sofistike ve eleştirel disiplinler geliştirmiştir. Hadis Usulü, rivayetlerin sıhhatini tespit etmek için geliştirdiği sened ve metin tenkidiyle bir “doğrulama bilimi” ortaya koymuştur. Fıkıh Usulü, metinler arası zahiri çelişkileri çözmek için geliştirdiği “cem, tahsis, te’vil” gibi yöntemlerle karmaşık bir “yorumbilim” sistemi inşa etmiştir. Kelam ilmi ise, inanç esaslarını akli delillerle savunarak felsefi ve teolojik meydan okumalara cevap vermiştir.
Bu bulgular ışığında, İslam’ın donuk, statik ve dogmatik bir yapıdan ziyade, kendi içinde eleştirel mekanizmalara sahip, dinamik ve problem çözücü bir gelenek olduğu sonucuna varılabilir. “Kur’an-hadis çelişkisi” veya “hurafe” gibi sorunlar, geleneğin zayıflığından çok, onun beşeri yorumlara ve tarihsel şartlara ne kadar açık olduğunu ve bu sorunlarla başa çıkmak için ne denli güçlü entelektüel araçlar ürettiğini göstermektedir.
Günümüz insanı için bu tablodan çıkarılacak en önemli ders, İslam’ı anlama çabasında bütüncül bir yaklaşımın zorunluluğudur. Dini, sadece belirli ayet veya hadis metinlerine indirgemek, onları tarihsel, sosyal ve metodolojik bağlamlarından koparmak, ya aşırı katı ve lafızcı bir yoruma ya da dinin temel direklerini sarsan keyfi bir reddiyeciliğe yol açmaktadır. Sağlıklı bir din anlayışı ise, dinin ana kaynakları olan Kur’an’a ve titiz bir eleştiri süzgecinden geçirilmiş sahih Sünnet’e dayanmayı, bu kaynakları akl-ı selim ve İslam alimlerinin geliştirdiği zengin yorum mirası ışığında anlamayı gerektirir. Hurafelerden, bid’atlerden, aşırı yorumlardan ve yüzeysel çelişki iddialarından korunmanın yolu, bu derinlikli ve dengeli bakış açısını benimsemekten geçmektedir.
Kaynaklar
https://www.youtube.com/watch?v=ocOv9fpQddY
https://www.atv.com.tr/nihat-hatipoglu-sorularinizi-cevapliyor/kursun-dokmek-caiz-mi/ozelvideo/izle
https://www.youtube.com/watch?v=qamnw7n07dM
https://diyanet.tv/dinle-konuyu-bil-soruyu/video/islam-in-sarti-kactir
https://www.yenivatan.at/akil-almayan-uydurma-hadisler-kurandan-da-iste-boeyle-onay-almiyor/
https://yayinsatis.diyanet.gov.tr/islam-da-iman-esaslari
https://www.youtube.com/shorts/WvVrpoO16OM
https://www.vuslatdergisi.com/yazi_detay.php?id=4457&sID=199&year=2018&month=1
https://islamiyontem.net/erkekler-kadinlar-uzerinde-yonetici-ve-koruyucudurlar_99
https://islamiyontem.net/index.php/kadinin-asil-sorumluluk-alani-evidir-bazi-itiraz-ve-istifhamlara-cevaplar_116
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2309107
https://www.kurandakidin.com/2016/07/hadislerin-incelenmesi/
https://www.kuranvemeali.com/kadinlar-ile-ilgili-ayetler
https://www.hakikat.com/hakikat-dergisi/289/kuran-i-kerimin-koruyucusu-bizzat-hazret-i-allahtir-kimse-ona-el-uzatamaz
https://www.emedrese.com.tr/blog/esariyye-ve-maturidiyye-mezhepleri-arasindaki-gorus-ayriliklari/
https://www.youtube.com/watch?v=JVbj2yCWKCM&pp=0gcJCdgAo7VqN5tD
https://www.milliyet.com.tr/gundem/siffin-savasi-kisaca-ozeti-tarihi-sonuclari-onemi-nedenleri-ve-sonuclari-6265742
https://www.hurriyet.com.tr/ramazan-ozel/islamin-sartlari-nelerdir-islamin-sarti-kac-tanedir-islamin-sartlari-ile-ilgili-ayetler-ve-hadisler-diyanet-41514334
https://www.cemalnar.com.tr/islamiyat/tefsir/tefsir-cesitleri
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/729/turbelere-adakta-bulunulabilir-mi
https://www.vuslatdergisi.com/yazi_detay.php?id=19512&sID=276&year=2024&month=6
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/kutubi-sitte-nedir-ne-zaman-yazildi-kutubu-sitte-yazarlari-kimlerdir-yazilma-sebebi-nedir-42064717
https://islamdusunceatlasi.org/booksmap/imam-safii-muhammed-b.-idris-b.-abbas-204820-er-risale/2505
https://www.youtube.com/watch?v=9xQGwmTrQNQ
https://sorularlarisale.com/bediuzzaman-tecdid-alaninda-maturidi-ve-esariden-farkli-bir-yol-mu-izlemis-yoksa-onlara-tabi-mi-olmustur
https://www.akademikakil.com/bir-nefret-sucu-olarak-recm-cezasina-bakis/hadisaglam/
https://islamansiklopedisi.org.tr/amentu
https://islamansiklopedisi.org.tr/kutub-i-sitte
https://www.milliyet.com.tr/ramazan/dini-bilgiler/kutubu-sitte-nedir-kutubu-sitte-yazarlari-ve-kitaplarin-isimleri-nelerdir-6410936
https://maggog.com/ilh1006/
https://www.emedrese.com.tr/blog/mezhebi-tefsir-metodu/
https://acikerisim.deu.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12397/4437/2012_KAHRAMANF.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://islamqa.info/tr/answers/20677
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2574912
https://www.misdarder.org.tr/islamda-kuran-i-kerimin-onemi-nedir/
https://www.emedrese.com.tr/blog/tefsir-ilmi/
https://www.kurandakidin.com/2011/10/8-hadis-mantik-celiskileri/
https://acikerisim.ihu.edu.tr/bitstreams/59502613-88d6-43d3-86da-9a4965913b8e/download
https://isamveri.org/pdfdrg/D050820/1995/1995_GUNGORM.pdf
https://www.reddit.com/r/AteistTurk/comments/pbcqhv/islamda_m%C3%BCrted_katli_vard%C4%B1r/
https://islamansiklopedisi.org.tr/hurafe
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/818965
https://bilimdili.com/arkeotarih/tarih-tarih/prof-dr-ahmet-yasar-ocak-ile-eski-turk-inanclari-uzerine-soylesi/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3431954
https://www.diyanethaber.com.tr/gunumuzde-yaygin-hurafeler-nelerdir
https://turkiyeturizmansiklopedisi.com/turbe
https://bilimveutopya.com.tr/eski-turk-inanislarinin-hayatimizdaki-izleri
https://islamansiklopedisi.org.tr/mutezile
https://diyanet.tv/diyanete-soralim/video/kursun-dokmek-caiz-mi
https://webdosyasp.diyanet.gov.tr/muftuluk/UserFiles/cankiri/UserFiles/Files/VAAZ%20S%C3%9CNNET%C4%B0N%20BA%C4%9ELAYICILI%C4%9EI%2019.7.2024%20SON_375f6909-3ffb-4fa9-9c88-17b7cf930f81.pdf
https://www.ismailaga.org.tr/nazar-boncugu-takmanin-hukmu
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mutezile
https://www.emedrese.com.tr/blog/mutezile-mezhebi/
https://www.kurandakidin.com/2017/03/hadis-kuran-celiskileri/
https://www.abdulkerimbakir.com/wp-content/uploads/2022/05/10.-Sinif-Hadis-Hadislerin-Tenkidi-5.-Unite-Ders-Notu.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/9250
https://www.youtube.com/watch?v=jv60tfLrUwg
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2971998
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam%27da_iman
https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%A2ric%C3%AEler
https://www.reddit.com/r/TarihiSeyler/comments/1i7jgqt/islam_neden_%C5%9Fii_ve_s%C3%BCnni_diye_ikiye_ayr%C4%B1l%C4%B1yor/
https://www.youtube.com/watch?v=eKRYhVRQ4sU
https://site.ataaof.edu.tr/pdf.aspx?du=gjcV92jgq/oyA2y2rSf9PA==
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184247
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1197023
https://isamveri.org/pdfdrg/D02533/2011_18/2011_18_KAPLANI.pdf
https://kahvelipinaraihl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/27/08/758285/dosyalar/2017_12/29103154_Senedtenkdi.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam%27da_dinden_%C3%A7%C4%B1kma
https://ilsam.org.tr/hurafeler-karsisinda-hz-muhammed-sav-prof-dr-ibrahim-saricam/
https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/mduzenli/126448/2_Hafta_ders_notlar%C4%B1.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3473557
https://egitim.turgev.org/tr/frontend/storage/publications/Acv5iam2CNplHqqC4ytwHER3epnimkcGqjU2MPSO.pdf
https://arzusucennetolanlar.com/tr/makaleler~244/hariclik-nedir-haricler-kimlerdir~429
https://kuran-ikerim.org/kuran-okumanin-onemi-ve-insana-kazandirdiklari
https://islamansiklopedisi.org.tr/mutezile
https://www.haberturk.com/siffin-savasi-kisaca-ozeti-onemi-nedenleri-ve-sonuclari-siffin-savasi-ne-zaman-oldu-hteg-3556802
https://sakarya.diyanet.gov.tr/karasu/sayfalar/contentdetail.aspx?MenuCategory=Kurumsal&ContentId=331
https://islamansiklopedisi.org.tr/sunnet–peygamber
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/818965
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/393722
https://isamveri.org/pdfdrg/D03434/2015_16/2015_16_DUMANA.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=tx6hWFDCqZ0
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2309107
https://www.misdarder.org.tr/nazar-boncugu-gunah-mi/
https://islamansiklopedisi.org.tr/amentu
https://www.eskieserler.com/Eski/Eserler/Fetva/819/Hanbeli-Mezhebi-Hakkinda-Bilgi.asp
http://rahle.org/yunus-emre-yegenoglu-yazarinin-mezhepler-dogus-sebepleri-ve-aralarindaki-farklari-yazisi-814
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/147873
https://www.milliyet.com.tr/ramazan/dini-bilgiler/islamin-sartlari-islamin-sarti-kactir-ve-anlamlari-nelerdir-6408845
https://pruvaakademi.com.tr/islam-dininin-temek-kaynaklari/
https://www.hurriyet.com.tr/ramazan-ozel/dini-bilgiler/haricilik-mezhebi-nedir-ve-ne-zaman-ortaya-cikmistir-haricilik-gorusleri-ozellikleri-ve-kurucusu-41866554
https://www.feyzulfurkan.com/sureler/nisa-suresi/
https://www.diyanet.gov.tr/ar-SA/%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%A4%D8%B3%D8%B3%D9%8A%D8%A9/%D8%A7%D9%84%D8%AA%D9%81%D8%A7%D8%B5%D9%8A%D9%84/11273/cuma-hutbesi-islamin-iki-ana-kaynagi-kuran-ve-sunnet
https://www.haksozhaber.net/kutub-i-sitte-muelliflerimizin-artilari-ve-eksileri-33448yy.htm
https://www.youtube.com/shorts/W0cXSAP2UmA
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam%27%C4%B1n_be%C5%9F_%C5%9Fart%C4%B1
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1151552
https://dkab.org/indir/kuran-i-kerim/7-sinif/kuran-i-kerimi-taniyalim/unite-ozeti/unite-ozeti
https://www.youtube.com/watch?v=yPASn_JcAyY
https://sorularlarisale.com/murtedin-hakk-i-hayati-yoktur-ifadesi-bediuzzamanin-sahsi-gorusu-mudur-kurandan-destekleyici-ayetler-var-midir
https://islamansiklopedisi.org.tr/kursun-dokme
https://www.literatur.gen.tr/fikih/safi.html
https://www.researchgate.net/publication/314100529_Imamet_Inanci_ve_Sia_Firkalarindaki_Farkli_Yorumlari
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184733
https://yayin.diyanet.gov.tr/File/Download?path=islam_nedir.pdf&id=571
https://www.ilimge.com/siilik-ve-ana-ilkeleri
https://bilimveutopya.com.tr/eski-turk-inanislarinin-hayatimizdaki-izleri
https://www.vuslatdergisi.com/yazi_detay.php?id=3762&sID=161&year=2014&month=11
https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/haricilik
https://isamveri.org/pdfdrg/D03999/2024_1/2024_1_CALGANM.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/574906
https://dogm.eba.gov.tr/panel/upload/kitap/kur07/kur07_u1.pdf
https://isamveri.org/pdfdrg/D282569/2020/2020_YILDIRIME.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=lTAaAPi2pT8
https://isamveri.org/pdfdrg/D02709/2015_1/2015_1_YEGIN.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kur%27an
https://mushaflariinceleme.diyanet.gov.tr/Documents/Kur’an-%C4%B1%20Kerim’in%20%C4%B0ki%20Kapak%20Aras%C4%B1nda%20Bir%20Mushaf%20Halinde%20Cem%20Edilmesi.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/144262
https://tr.wikipedia.org/wiki/Cemel_Muharebesi
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/8-sinif-din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi-islam-dininin-temel-kaynaklari-konu-anlatimi-41587694
https://yayin.diyanet.gov.tr/File/Download?path=islam_nedir.pdf&id=571
https://islamansiklopedisi.org.tr/tefsir
https://isamveri.org/pdfdrg/D266236/2018/2018_AYDINLIO.pdf
https://avesis.deu.edu.tr/dosya?id=3c340cb6-c86d-4b05-beb6-c84ed2d0491b
https://www.zaferdergisi.com/blog/79-kuran-i-kerimin-yazilmasi-toplanmasi-ve-kitap-haline-getirilmesi-hakkinda-detayli-bilgi-verir-misiniz.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2971998
https://isamveri.org/pdfdrg/D02498/2004_2/2004_2_ASLANN.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/750731
https://www.ditib.de/default1.php?id=7&sid=23&lang=en
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/52344
https://bilimname.erciyes.edu.tr/sayilar/201401/20140107.pdf
https://www.diyanethaber.com.tr/islamin-ilk-sarti-kelime-i-sehadettir
https://bilimveutopya.com.tr/eski-turk-inanislarinin-hayatimizdaki-izleri
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eiilik
https://avesis.ebyu.edu.tr/yayin/633edb23-188e-46af-b994-7aa4ba2294ae/halk-inanclarinin-psiko-sosyal-nedenleri-ve-turkiyedeki-halk-inanclarinin-tarihi-temelleri/document.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/192102
https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCt%C3%BCb-i_Sitte
https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/16158/188306.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://sakarya.diyanet.gov.tr/karasu/sayfalar/contentdetail.aspx?MenuCategory=Kurumsal&ContentId=331
https://erbakan.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/63/13/763119/dosyalar/2022_03/14092239_hadis-1-2-3-4.unite-ozetleri-ve-sorulari.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2574912
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2395787
https://www.diyanethaber.com.tr/cemul-kuran-ne-demektir
https://islamansiklopedisi.org.tr/mushaf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kur%27an%27%C4%B1n_ele%C5%9Ftirisi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/91668
https://www.youtube.com/watch?v=3fT0vDoh7lA
https://islamansiklopedisi.org.tr/maliki-mezhebi
https://islamansiklopedisi.org.tr/amel-i-ehl-i-medine
https://akra.media/Medya/HaberDetay/105630/kutub-i-sitte-nedir
https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/552591/yokAcikBilim_10103117.pdf?sequence=-1&isAllowed=y
https://madalyonklinik.com/gundem/batil-inanclarin-psikolojimize-etkileri/
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam_tarihi
https://islamansiklopedisi.org.tr/imamet
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/397967
https://www.nirvanasosyal.com/h-1767-yorumbilim-kavraminin-teviltefsir-kulturundeki-kokenleri.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C4%B1ffin_Muharebesi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/147873
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=HTRaXvjvnKAJbsPZhlfPxw&no=BtxrwYXRC5DQgyQ9k2sgHQ
https://islamansiklopedisi.org.tr/hanbeli-mezhebi
https://islamansiklopedisi.org.tr/er-risale–safii
https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/311203/yokAcikBilim_10006042.pdf?sequence=-1&isAllowed=y
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/460258
https://reyhandergisi.com/hadiste-sened-tenkidi/
https://islamansiklopedisi.org.tr/istihsan
https://sorularlarisale.com/bediuzzaman-risalelerde-zayif-hadisleri-neden-kullaniyor-bilgi-verir-misiniz
https://www.researchgate.net/publication/338595071_Ehl-i_Sunnet’in_Siilik_Algisi_ve_Temel_Etmenler
https://www.ide.org.tr/TR/listmenu/islmdusuncesindemetodoloji/detail/islmdusuncesindeuslvemetodoloji-1?id=27632
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hanbelilik
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/318539
https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/erman_artun_inanc_sistemleri.pdf
https://isamveri.org/pdfdrg/D01777/2003_15/2003_13_TARTIN.pdf
https://www.diyanet.gov.tr/ar-SA/%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%A4%D8%B3%D8%B3%D9%8A%D8%A9/%D8%A7%D9%84%D8%AA%D9%81%D8%A7%D8%B5%D9%8A%D9%84/11273/cuma-hutbesi-islamin-iki-ana-kaynagi-kuran-ve-sunnet
https://isamveri.org/pdfdrg/D01949/2001_11/2001_11_GURLERK.pdf
https://islamansiklopedisi.org.tr/metin–hadis
https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/mduzenli/126448/hadis_usulu_2023_24_ders_notlari.pdf
https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/ILH1007/ebook/ILH1007-10V6S1-10-0-1-SV1-ebook.pdf
https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-detay&Alan=sosyal&Id=AWfqgpQeHDbCZb_mQ-Eg
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/31/goz-degmesine-karsi-nazar-boncugu-takmak-caiz-midir
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/52258
https://www.kuranveinsaninanlamarayisi.com/?Syf=15&blg=1&ncat_id=4432730&pt=Tefsir+Tarihi-Hadis+Tarihi-+F%C4%B1k%C4%B1h+Tarihi+kitaplar%C4%B1n%C4%B1+birlikte+mukayeseli+olarak+ve+%22bilginin+b%C3%BCt%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC%22+ba%C4%9Flam%C4%B1nda+%22oku+%C3%B6devi%22+Teslim+tarihi%3A12+Aral%C4%B1k
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kur%27an%27%C4%B1n_ele%C5%9Ftirisi
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1376319
https://islamansiklopedisi.org.tr/mezhep
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/186859
https://nurtur.de/imam-malik-r-a/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3473557
https://www.nobelyayin.com/e_tanitim/mezheplerin-tarihi-pdf.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/462818
http://www.enfal.de/kuran15.htm
http://suffe.com.tr/sayfalar/fikih-ilmihal/hanbeli-mezhebi
https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/the-induction-in-the-hanafi-sect-an-evaluation-in-the-context-of-the-formation-of-the-legal-theory-and-the-establishment.pdf
https://www.kanal23.com/haber/kultur-sanat/hayatimizdaki-yahudi-ve-hiristiyan-adetleri-Dkq8FMoQ
https://www2.diyanet.gov.tr/DiniYay%C4%B1nlarGenelMudurlugu/KitapTanitim/%C4%B0slam%20giri%C5%9F%20temel%20esaslar.pdf
https://www.akademikakil.com/tarihteki-nefret-sucu-recm/hadisaglam/
https://acikerisim.uludag.edu.tr/bitstreams/653ddadd-68e0-4d49-8e16-b64e987b6efe/download
http://www.e-akademi.org/incele.asp?konu=%DDSLAM%20HUKUKUNDA%20RECM%20CEZASI&kimlik=1222430312&url=makaleler/okasikci-5.htm
https://musabagci.tr.gg/Hadis-Tenkidi-Nedir-f-.htm
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/762/nazardan-nasil-korunulur–nazar-duasi-var-midir-
https://isamveri.org/pdfdrg/D02533/2008_11/2008_11_OZMENR.pdf
https://www.diyanet.gov.tr/ar-SA/%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%A4%D8%B3%D8%B3%D9%8A%D8%A9/%D8%A7%D9%84%D8%AA%D9%81%D8%A7%D8%B5%D9%8A%D9%84/11273/cuma-hutbesi-islamin-iki-ana-kaynagi-kuran-ve-sunnet
https://www.fikriyat.com/ilahiyat/islam-ilmihali/2019/01/14/hanbeli-mezhebi-nasil-ortaya-cikti-hanbeli-mezhebi-imami-ahmed-b-hanbel-kimdir-hanbeli-mezhebi-hangi-tarihte-kuruldu
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2611328
https://arastirmax.com/en/system/files/dergiler/36454/makaleler/20/10/arastirmax-hadisin-tespit-tenkidinde-maruf/meshur-sunnetin-metodolojik-degeri-islevi.pdf
https://www.ilimge.com/siilik-ve-ana-ilkeleri
https://kuran.diyanet.gov.tr/kuran-sozlugu/detay/33-cemul-kuran
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/15/kuran-i-kerimin-indirildigi-haliyle-korunmus-oldugunun-delilleri-nelerdir
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam_mezhepleri
https://isamveri.org/pdfdrg/D03867/2018_11/2018_11_KAYAM.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/F%C4%B1kh%C3%AE_mezhep
https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/ef986d2e-b8bf-4615-b00f-7f274362bb5b/content
https://www.ide.org.tr/TR/listmenu/donemodevleri/detail/muelliflim-1?id=18449
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/809663
https://dogm.eba.gov.tr/panel/upload/etkilesimli/kitap/DKB10/unite5/files/basic-html/page16.html
https://atauni.edu.tr/yuklemeler/57544613c45992b12f6ee284f5d9bb90.pdf
https://www.ide.org.tr/TR/listmenu/donemodevleri/detail/20202021?id=18457
https://tr.wikipedia.org/wiki/On_%C4%B0ki_%C4%B0mam
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3289006