Türkiye’nin Ahlaki Pusulası – Yozlaşma mı, Değişim mi?
Türkiye’de son yıllarda kamusal ve özel alanda giderek daha sık dile getirilen bir endişe, toplumsal dokunun temel direklerinden biri olan ahlaki yapının aşındığı yönündedir. Yolsuzluk haberlerinden aile içi şiddete, siyasetteki kutuplaşmadan gündelik hayattaki güvensizliğe kadar geniş bir yelpazede gözlemlenen olumsuzluklar, “ahlaki yozlaşma” kavramını ortak bir kaygının ifadesi haline getirmiştir. Bu rapor, söz konusu endişeyi ciddiye alarak, Türkiye’deki ahlaki yozlaşma olgusunu çok boyutlu bir perspektifle analiz etmeyi, temel dinamiklerini ortaya koymayı ve sürdürülebilir çözüm yolları önermeyi amaçlamaktadır.
Kavramsal Zemin
“Ahlaki yozlaşma” kavramı, en genel tanımıyla, bireyin veya toplumun doğasında var olan iyi nitelikleri kaybetmesi, soysuzlaşması ve dejenere olması anlamına gelir. Bu, ahlaka uygun olmayan eylem ve davranışların yaygınlaşması, ahlakın bozulması ve değerinin düşmesi durumudur. Felsefi ve dini bir çerçeveden bakıldığında ise ahlaki yozlaşma, insanın yaratılışındaki (fıtrat) potansiyelden uzaklaşması, doğuştan gelen iyi huyları kontrol edememesi ve sonradan kazanılan kötü alışkanlıkları engelleyememesi sonucu ortaya çıkan bir çöküntü halidir. Bu çöküntü, genellikle bireysel çıkarların ve maddi değerlerin, adalet, dürüstlük, merhamet gibi manevi değerlerin önüne geçtiği durumlarda kendini gösterir. Toplumda rüşvet, hırsızlık, israf, iftira, bencillik ve menfaatçilik gibi davranışların artması, bu yozlaşmanın somut belirtileri olarak kabul edilir.
Alternatif Bir Bakış Açısı: Değerler Değişimi
Ancak, “yozlaşma” kelimesinin taşıdığı olumsuz ve yargılayıcı yük, yaşanan karmaşık süreci anlamada yetersiz kalabilir. Sosyoloji, bu durumu daha nötr bir kavram olan “değerler değişimi” ile de açıklamaktadır. Bu perspektife göre, toplumda gözlemlenenler mutlak bir “bozulma”dan ziyade, modernleşme, küreselleşme, hızlı kentleşme ve teknolojik devrim gibi büyük toplumsal dönüşümlerin bir sonucu olarak değer sistemlerinin yeniden şekillenmesidir. Geleneksel değerlerin yerini yeni değerlerin alması, her zaman bir yozlaşma anlamına gelmeyebilir; bu, toplumun yeni koşullara adapte olma sürecinin bir parçası da olabilir. Bu rapor, “yozlaşma” ve “değerler değişimi” arasındaki bu gerilimi, analizinin merkezine yerleştirerek, olguyu tek bir kalıba hapsetmekten kaçınacaktır.
Analitik Mercek Olarak Anomi
Raporun temel teorik çerçevesini, modern sosyolojinin kurucu babalarından Fransız sosyolog Émile Durkheim’ın geliştirdiği “anomi” kavramı oluşturacaktır. Anomi, kelime anlamıyla “normsuzluk” veya “kuralsızlık” demektir. Bu kavram, hızlı toplumsal değişim dönemlerinde eski normların ve kuralların geçerliliğini yitirmesi, ancak yerlerine yenilerinin henüz tam olarak yerleşememesi sonucu ortaya çıkan toplumsal boşluk ve kafa karışıklığı durumunu ifade eder. Anomik bir durumda, bireyler toplumsal bağlarının zayıfladığını hisseder, kendilerini toplumsal düzene yabancılaşmış bulur ve ortak bir ahlaki rehberden yoksun kalırlar. Bu norm boşluğu, bireylerin toplumsal hedeflere ulaşmak için meşru yolların tıkandığını düşünmelerine ve bu nedenle rüşvet, hile veya şiddet gibi sapkın davranışlara yönelmelerine zemin hazırlar.
Bu bağlamda, kamusal söylemde kullanılan ve ahlaki bir yargı içeren “yozlaşma” ile sosyolojinin analitik bir aracı olan “anomi” birbirini dışlayan değil, tamamlayan kavramlardır. Anomi, yozlaşmanın yaşanmasına neden olan sosyolojik mekanizmayı tanımlar. Hızlı ve sarsıcı toplumsal değişimler (kentleşme, ekonomik krizler, siyasi kutuplaşma vb.) kolektif vicdanı ve geleneksel normları zayıflattığında, yani bir anomi durumu ortaya çıktığında, bireyler ahlaki bir pusuladan yoksun kalır. Bu normsuzluk ortamında, bencillik, materyalizm ve kısa vadeli çıkarlar gibi güdüler ön plana çıkar. Toplumda gözlemlenen bu çıkar odaklı ve gayriahlaki davranışlardaki artış, bireyler tarafından bir “ahlaki yozlaşma” olarak deneyimlenir ve adlandırılır. Dolayısıyla bu rapor, anomi kavramını, Türkiye’de yaygın olarak hissedilen ahlaki yozlaşma duygusunun ardındaki yapısal dinamikleri açıklamak için temel bir analitik mercek olarak kullanacaktır. Bu yaklaşım, hem halkın endişelerine duyarlı hem de sosyolojik olarak sağlam bir analiz sunmayı mümkün kılacaktır.
Kökler ve Kırılmalar – Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Ahlak Tartışmaları
Bugün Türkiye’de yaşanan ahlaki kriz ve yozlaşma tartışmaları, kökleri derinlerde olan tarihsel bir sürekliliğin parçasıdır. Bu bölüm, meselenin entelektüel ve siyasi arka planını, Osmanlı’nın son döneminden başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine uzanan bir çizgide inceleyerek, günümüzdeki çatışmaların tarihsel kodlarını deşifre etmeyi amaçlamaktadır.
1.1. Batılılaşma ve “Ahlak Buhranı”
Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyılda siyasi ve askeri gerilemesi, aydınlar arasında derin bir özeleştiri ve kurtuluş arayışını tetiklemiştir. Bu arayışın merkezinde, “ahlak buhranı” olarak adlandırılan bir endişe yatıyordu. Lale Devri’nden itibaren başlayan ve 1839 Tanzimat Fermanı ile devletin resmi politikası haline gelen Batılılaşma ve modernleşme çabaları, sadece kurumsal bir dönüşümü değil, aynı zamanda toplumsal değerler sisteminde de bir sarsıntıyı beraberinde getirmiştir. Osmanlı aydınları, devletin bekasını sağlamak için Batı’nın kurumlarını ve teknolojisini almanın zorunlu olduğunu kabul ederken, bu sürecin geleneksel ahlakı, aile yapısını ve dini değerleri aşındırmasından derin bir kaygı duyuyorlardı.
Bu endişe, dönemin edebiyatına da güçlü bir şekilde yansımıştır. Örneğin, Mahmut Yesari’nin “Ölünün Gözleri” adlı romanı, bu “ahlak buhranı”nın edebi bir belgesi niteliğindedir. Eser, para hırsına kapılan insanların ve “yanlış Batılılaşma”nın getirdiği modernleşme anlayışının yol açtığı ahlaki yozlaşmayı merkeze alır. Romanda, Batılılaşmanın yüzeysel bir taklide dönüşmesi; yeni eğlence anlayışları, kadın-erkek ilişkilerindeki değişim, geleneksel aile tipinin çözülmesi ve entelektüel görünmek adına Fransızca kelimeler kullanılması gibi unsurlar üzerinden eleştirilir. Bu durum, Batılılaşma sürecinin toplumda yarattığı kimlik krizini ve ahlaki değerlerdeki erozyonu çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu dönemde başlayan tartışma, Türkiye’nin modernleşme serüveninde “Batı’nın tekniğini alıp ahlakını bırakma” formülünün ne kadar zorlu ve sancılı bir süreç olduğunun ilk işaretlerini vermiştir.
1.2. Ziya Gökalp’in Formülü: Hars ve Medeniyet
Osmanlı’nın son dönemindeki bu ahlaki ve kimliksel krize en sistematik ve etkili cevaplardan birini, Türk milliyetçiliğinin ve sosyolojisinin kurucu isimlerinden Ziya Gökalp (1876-1924) vermiştir. Gökalp, Durkheim sosyolojisinden etkilenerek, Türkiye’nin modernleşme açmazını çözmek için “hars” (kültür) ve “medeniyet” (uygarlık) arasında analitik bir ayrım yapmıştır.
Gökalp’e göre “hars”, bir millete özgü olan, taklit edilemeyen, milli ve manevi değerlerin bütünüdür. Din, ahlak, dil, estetik duygular ve gelenekler harsın temel unsurlarıdır. “Medeniyet” ise uluslararasıdır, akla ve usule dayanır ve milletler arasında alınıp verilebilir. Bilim, teknoloji, hukuk ve ekonomi gibi alanlar medeniyetin parçasıdır. Gökalp, bu ayrımdan yola çıkarak Türkiye için bir kurtuluş formülü sunmuştur: Türkiye, kendi milli harsını, yani Türk-İslam kimliğinin özünü oluşturan ahlaki ve manevi değerleri titizlikle korumalı, ancak çağın gerisinde kalmamak için Batı’nın medeniyetini, yani bilimini, teknolojisini ve yönetim usullerini tereddütsüz bir şekilde benimsemelidir.
Bu yaklaşım, onun meşhur “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” sentezinde somutlaşmıştır. Gökalp’e göre, medeniyetin aşırı ve kontrolsüz bir şekilde gelişmesi, milli harsı bozarak toplumu “dejenere” hale getirebilir. Bu nedenle, Batı medeniyetine girerken milli kültürü korumak hayati bir önem taşır. Gökalp, ayrıca Türk toplumunun dayanışmacı (“solidarist”) bir yapıya sahip olduğunu, ne liberalizm gibi aşırı bireyci ne de komünizm gibi aşırı kolektivist olabileceğini savunarak, toplumsal ahlakın temelini bu milli dayanışma ruhunda görmüştür. Gökalp’in bu formülü, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini derinden etkilemiş ve Türkiye’nin modernleşme projesinin ana paradigmalarından biri olmuştur.
1.3. Nurettin Topçu ve “İsyan Ahlakı”
- yüzyıl Türk düşünce hayatının bir diğer önemli ve özgün figürü olan Nurettin Topçu (1909-1975), hem Batı’dan gelen materyalizme hem de toplumdaki pasif ve gelenekçi dindarlık anlayışına karşı derinlikli bir ahlak felsefesi geliştirmiştir. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe doktorası yapan Topçu, Fransız filozof Maurice Blondel’in “Hareket Felsefesi”nden (action philosophy) etkilenerek kendi sisteminin merkezine “İsyan Ahlakı” kavramını yerleştirmiştir.
Topçu’nun “isyan”ı, anarşist veya siyasi bir başkaldırı değildir. Bu, bireyin kendi içindeki atalete, konformizme, bencilliğe ve biyolojik güdülere karşı başlattığı ahlaki bir harekettir. Bu, insanın kendi iradesinin yetersizliğini kabul edip, kendisini aşan sonsuz bir güce, yani Allah’a doğru ilerleme çabasıdır. Topçu’ya göre gerçek ahlak, soyut kuralları bilmek değil, sorumluluk alarak eyleme geçmektir. Hürriyet, tabiatın ve toplumun dayattığı determinizme karşı bu “isyan” hareketiyle kazanılır. O, aklın iyiyi kötüden ayırt etse bile, insanı eyleme geçirmek için tek başına yeterli olmadığını, bunun için üstün bir otoriteye, yani imana dayalı bir iradeye ihtiyaç olduğunu savunur. Topçu’nun felsefesi, ahlakı bireysel bir vicdan ve sorumluluk meselesi olarak konumlandırır ve onu hem devletin dayattığı resmi ahlaktan hem de toplumun şekilci geleneklerinden ayırır. Bu yönüyle, Türkiye’deki ahlak tartışmalarına derinlikli ve maneviyatçı bir alternatif sunmuştur.
1.4. Cumhuriyet, Laiklik ve Yeni Ahlak İnşası
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Osmanlı’dan devralınan krizlere radikal bir çözüm bulma projesidir. Bu projenin merkezinde, teokratik ve çok uluslu imparatorluk yapısının yerine laik ve ulusal bir devlet inşa etme hedefi yer alıyordu. Bu hedef, kaçınılmaz olarak yeni bir toplum ve yeni bir ahlak anlayışı yaratmayı gerektiriyordu.
Bu yeni ahlak inşasının en temel hukuki ve kurumsal adımı, 3 Mart 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunu’dur. Bu kanunla medreseler kapatılmış, tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış ve eğitim sistemi tek bir çatı altında birleştirilmiştir. Bu reformun temel amacı, eğitimdeki dini etkileri ortadan kaldırarak, dini bireysel bir vicdan meselesi olarak tanımlamak ve kamusal alanı laik, bilimsel ve rasyonel ilkelere göre düzenlemektir. Erken Cumhuriyet dönemi elitleri, toplumun modernleşmesinin önündeki en büyük engelin geleneksel dini eğitim ve ona dayalı ahlak anlayışı olduğunu düşünüyorlardı. Bu nedenle, din dersleri okullardan kaldırılmış, şer’i mahkemeler lağvedilmiş ve hukuk sistemi Batı’dan alınan medeni kanun ve ceza kanunu gibi laik yasalara dayandırılmıştır.
Bu süreç, dinin toplumsal hayattaki belirleyici rolünü devlet kontrolü altına almayı ve onun yerine modern, ulusal ve seküler bir “laik ahlak” inşa etmeyi hedefleyen, yukarıdan aşağıya doğru işleyen radikal bir modernleşme projesiydi. Ancak bu proje, toplumun geniş kesimlerinin geleneksel ve dini değerleriyle bir gerilim yaratmıştır. Devletin inşa etmeye çalıştığı resmi laik ahlak ile halkın gündelik hayatında yaşamaya devam eden geleneksel ahlak arasında bir ikilik ve çatışma ortaya çıkmıştır. Bu tarihsel kırılma, Türkiye’de “laik-dindar” kutuplaşmasının temellerini atmış ve ortak bir ahlaki zemin üzerinde buluşmayı zorlaştıran en önemli faktörlerden biri olarak günümüze kadar etkisini sürdürmüştür.
Bu tarihsel arka plan incelendiğinde, günümüzdeki ahlaki krizin, aslında Türkiye’nin modernleşme serüvenindeki üç temel ve birbiriyle rekabet halindeki projenin çözümsüz kalmasının bir semptomu olduğu görülebilir. Gökalp’in “Batı tekniği + Türk-İslam ruhu” sentezi, Topçu’nun “içsel ve eylemsel maneviyat” arayışı ve Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının “radikal laik ve rasyonel ahlak” projesi, Türkiye’nin ahlaki ruhu için öne sürülen üç farklı yol haritasıydı. Bugün yaşanan yozlaşma, bu projelerden hiçbirinin kalıcı bir hegemonya kuramamasının ve popülist, yozlaşmış versiyonlarının birbiriyle kaotik bir şekilde çatışmasının bir sonucudur. Kemalist projenin laik kurumları ayakta kalsa da, dini değerlerin yerine kitleler için rezonans yaratacak derin bir kamusal ahlak yerleştirmekte zorlanmış, bu da bir ahlaki boşluk ve bitmeyen bir kültür savaşı yaratmıştır. Gökalp’in sentezi, iktidar ideolojilerinde yüzeysel bir Batı tüketimciliği ile performatif bir milliyetçi-dini kimliğin birleşimine indirgenmiş, onun öngördüğü derin “dayanışmacılık” ruhunu kaybetmiştir. Topçu’nun eleştirisi ise entelektüel bir karşı duruş olarak gücünü korusa da hiçbir zaman kitlesel bir harekete dönüşememiştir. Dolayısıyla, mevcut ahlaki manzara, bu üç mirasın çarpıştığı bir fay hattı gibidir. Ortak ve tutarlı bir ahlaki merkezin yokluğu, anominin gelişmesi için mükemmel bir zemin hazırlamaktadır.
Toplumsal Yapıdaki Çatlaklar – Yozlaşmanın Sosyo-Ekonomik Dinamikleri
Ahlaki yozlaşma, soyut bir fikir veya sadece bireysel bir zaaf değildir. Kökleri, toplumun yapısındaki derin çatlaklarda, ekonomik ilişkilerde ve kültürel dönüşümlerde yatan somut bir olgudur. Bu bölüm, Türkiye’de ahlaki normların aşınmasını besleyen temel sosyo-ekonomik dinamikleri; hızlı kentleşme, gelir adaletsizliği, yolsuzluk, sekülerleşme ve medyanın rolü ekseninde analiz edecektir.
2.1. Hızlı Kentleşme ve Cemaatten Cemiyete Geçişin Sancıları
- yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türkiye, dünyada en hızlı kentleşme süreçlerinden birini yaşamıştır. Milyonlarca insanın kırsal bölgelerden büyük şehirlere göç etmesi, sadece demografik bir değişim değil, aynı zamanda köklü bir toplumsal ve ahlaki dönüşüm anlamına geliyordu. Sosyologların “cemaat” (gemeinschaft) olarak tanımladığı kırsal yaşam, yüz yüze ilişkilere, güçlü sosyal bağlara, ortak geleneklere ve sıkı bir sosyal kontrole dayanıyordu. Bu yapıda bireyin davranışları, aile, komşuluk ve akrabalık ağları tarafından sürekli denetlenir ve ortak ahlaki normlara uyması beklenirdi.
Kentleşme ile birlikte bu yapı çözülmüş ve yerini “cemiyet” (gesellschaft) olarak adlandırılan modern kent yaşamına bırakmıştır. Kent yaşamı, anonim, bireyci, uzmanlaşmış iş bölümüne dayalı ve daha işlevsel ilişkilerle karakterize edilir. Bu yeni ortamda, kırsal cemaatin sıkı sosyal kontrol mekanizmaları ortadan kalkmış, birey kendini daha “özgür” ama aynı zamanda daha “yalnız” bulmuştur. Geleneksel mahalle yapısının zayıflaması ve komşuluk ilişkilerinin anonimleşmesi, bireyleri birbirine bağlayan ahlaki dokuyu zayıflatmıştır. Bu süreç, özellikle birinci ve ikinci kuşak göçmenler için sancılı olmuştur. Geleneksel değerler ile modern kent yaşamının değerleri arasında sıkışan bireyler, bir “sınırdaki insan bunalımı” yaşamış, bu da kimlik karmaşasına, yabancılaşmaya ve Durkheim’ın anomi olarak tanımladığı normsuzluk durumuna zemin hazırlamıştır. Bu anomik ortam, bireysel çıkarların toplumsal sorumlulukların önüne geçmesine ve ahlaki kuralların esnetilmesine uygun bir iklim yaratmıştır.
2.2. Gelir Adaletsizliği ve Yolsuzluk Sarmalı
Ahlaki yozlaşmanın en somut ve yıkıcı itici güçlerinden ikisi, birbiriyle iç içe geçmiş olan ekonomik adaletsizlik ve sistemik yolsuzluktur. Bir toplumda kaynakların ve gelirin adil olmayan bir şekilde dağılması, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda derin bir ahlaki sorundur. Yoksulluk ve gelir adaletsizliği, insanları temel ihtiyaçlarını karşılamak ve hayatta kalmak için ahlaki kuralları çiğnemeye, gayrimeşru yollara başvurmaya itebilir. Adaletsizlik hissi, bireylerin sisteme ve toplumsal kurallara olan inancını sarsar, “herkes kendi başının çaresine bakmalı” anlayışını yaygınlaştırır.
Yolsuzluk ise bu adaletsizliği besleyen ve meşrulaştıran bir toplumsal kanserdir. Rüşvet, iltimas, kamu kaynaklarının israfı ve liyakatsiz atamalar gibi pratikler, sadece devleti zarara uğratmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun adalet duygusunu, kurumlara olan güvenini ve en temel ahlaki değer olan dürüstlüğü yok eder. Yolsuzluk, ahlaksızlığın en tepede normalleştiği ve cezasız kaldığı algısını yaratarak, toplumun geneline yayılan bir çürümeye neden olur.
Aşağıdaki tablo, Türkiye’nin son on yılda gelir adaletsizliği ve yolsuzluk algısı konularında nasıl endişe verici bir performans sergilediğini somut verilerle ortaya koymaktadır. Bu iki göstergenin paralel seyri, ekonomik adaletsizlik ile ahlaki çürüme arasındaki kısır döngünün güçlü bir kanıtıdır.
Tablo 1: Türkiye’de Gelir Adaletsizliği ve Yolsuzluk Algısı (2014-2024)

Kaynaklar: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması , Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yolsuzluk Algı Endeksi Raporları.
Not: Gini katsayısı ve P80/P20 oranı 0’a yaklaştıkça gelir adaleti artar, 1’e yaklaştıkça azalır. Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 100 puan “çok temiz”, 0 puan “çok yolsuz” anlamına gelir. Sıralama en az yolsuz algılanan ülkeden en çoğa doğrudur.
Tablonun analizi, çarpıcı bir gerçeği gözler önüne sermektedir. Türkiye, son on yılda hem gelir dağılımı adaletsizliğinde (Gini katsayısı ve P80/P20 oranında belirgin bir iyileşme olmaması) hem de yolsuzluk algısında ciddi bir kötüleşme yaşamıştır. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün endeksinde Türkiye’nin puanının 2013’teki zirve noktası olan 50’den 2024’te 34’e düşmesi ve sıralamada hızla gerilemesi, bu çöküşün uluslararası alanda da ne kadar net görüldüğünün bir kanıtıdır. Bu veriler, yolsuzluğun ve adaletsizliğin, ahlaki yozlaşma tartışmalarının soyut birer endişe değil, ölçülebilir ve somut temelleri olduğunu göstermektedir.
2.3. Sekülerleşme ve Tüketim Kültürü
Türkiye’nin modernleşme süreci, aynı zamanda karmaşık bir sekülerleşme (dünyevileşme) sürecini de beraberinde getirmiştir. Laiklikten farklı olarak sekülerleşme, bir devlet politikası değil, dinin toplumsal kurumlar ve bireysel bilinç üzerindeki etkisinin azalması ve dünyanın kutsallıktan arındırılması sürecidir. Bu süreç, özellikle 1980’lerden sonra neoliberal politikaların da etkisiyle hızlanmış ve Türkiye’yi bir tüketim toplumuna dönüştürmüştür.
Sekülerleşme, ahlaki değerler üzerinde derin bir dönüşüme yol açmıştır. Geleneksel ahlakın vurguladığı kanaat, sabır, ahiret inancı, yardımlaşma gibi değerler zayıflarken; yerini bireysel haz, anlık tatmin, maddi zenginlik ve gösterişe dayalı bir yaşam tarzı almıştır. Tüketim kültürü, bireyleri sadece sahip oldukları üzerinden değerlendiren bir dünya sunarak, ahlaki ve manevi değerleri ikinci plana itmiştir. Bu yeni değerler sisteminde başarı, erdemli bir yaşam sürmekten çok, para kazanmak ve yüksek bir statüye ulaşmak olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Bu durum, pek çok insanın ahlaki ilkelerini göz ardı ederek maddi hedeflere ulaşmak için her yolu meşru görmesine neden olmuş, adeta “paranın dönüştürdüğü yeni bir ahlak” yaratmıştır.
2.4. Medyanın Rolü: Değerlerin Hızlandırılmış Erozyonu
Geleneksel medya (televizyon, gazeteler) ve özellikle son yirmi yılda hayatın merkezine yerleşen sosyal medya, ahlaki normların dönüşümünde ve aşınmasında hem bir ayna hem de güçlü bir hızlandırıcı rolü oynamaktadır. Medya, bir yandan toplumdaki yozlaşmayı yansıtırken, diğer yandan da bu yozlaşmayı normalleştiren ve hatta teşvik eden içerikler sunmaktadır.
Televizyon dizileri, magazin programları ve internet siteleri, sıklıkla müstehcenliği, şiddeti, lüks tüketimi ve ahlak dışı yaşam tarzlarını özendirici bir şekilde sunarak ahlaki erozyona katkıda bulunmaktadır. Özellikle sosyal medya, bu etkiyi katlayarak artırmıştır. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın belirttiği gibi, sosyal medya insan ilişkilerindeki sınırları bozmakta, mahremiyet duygusunu yok etmekte ve “utanma” gibi toplumsal kontrol mekanizmalarını zayıflatmaktadır. İnsanların sanal dünyada kendilerini olduklarından farklı, hep daha mutlu, daha başarılı ve daha güzel gösterme çabası, gösteriş ve imajı en büyük değer haline getirmiştir. Bu durum, özellikle gençler üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir. Akranlarının idealize edilmiş hayatlarını sürekli izleyen gençler, kendi hayatlarını yetersiz ve renksiz bularak benlik saygısı sorunları yaşamakta , siber zorbalığa maruz kalmakta veya zorbalık yapmaktadır. Sahte haberlerin ve bilgi kirliliğinin hızla yayılması ise gerçeğe ve doğruya olan inancı sarsarak toplumsal güveni temelden dinamitlemektedir.
Bu sosyo-ekonomik faktörler, izole problemler olmaktan ziyade, birbirini besleyen bir kısır döngü oluşturmaktadır. Anomi, yani normların zayıflaması, gelir adaletsizliği ve yolsuzluğun kontrolsüzce büyümesine olanak tanır. Bu büyüyen adaletsizlik, hiper-bireyci bir medya kültürü tarafından güçlendirilir ve normalleştirilir. Medyanın pompaladığı bu kültür ise, toplumsal bağları daha da zayıflatarak anomi durumunu derinleştirir. Bu dinamik sistem, Türkiye’deki ahlaki çöküş hissinin temelindeki sosyolojik motoru oluşturmaktadır.
Siyasetin Gölgesinde Ahlak – Demokrasi, Laiklik ve Din
Türkiye’de ahlaki yozlaşma, toplumsal ve ekonomik dinamiklerden bağımsız düşünülemeyeceği gibi, ülkenin siyasi yapısı, kültürü ve tarihsel fay hatlarından da ayrı ele alınamaz. Siyasetin ahlakı şekillendirme ve aşındırma gücü, Türkiye’nin en temel sorun alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu bölüm, demokrasi kültüründeki eksiklikler, laikliğin kutuplaştırıcı mirası ve dinin siyasette araçsallaştırılması gibi kritik başlıklar altında, siyasetin ahlaki çürümedeki rolünü ve bu çürümeden nasıl etkilendiğini analiz edecektir.
3.1. Demokrasi Kültürü ve Siyasi Ahlak Krizi
Türkiye’nin demokrasi serüveni, güçlü bir demokrasi kültürünün ve buna bağlı bir siyasi ahlakın tam anlamıyla yerleşememiş olmasının sancılarını taşımaktadır. Sorunun kökenleri, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan ve siyaseti bir kamu hizmeti olarak değil, bir güç ve zenginlik elde etme alanı olarak gören “yağma düzeni” zihniyetine kadar uzanmaktadır. Bu zihniyet, siyaseti devlet ve millet için değil, kişisel ve grupsal çıkarlar için bir sömürü aracı olarak konumlandıran bir anlayışı beslemiştir.
Günümüzde bu kriz, çeşitli biçimlerde kendini göstermektedir. Popülist politikalar, uzun vadeli toplumsal fayda yerine kısa vadeli oy kazanımlarını hedefleyerek rasyonel ve adil yönetimi engellemektedir. Liyakat (yeterlilik ve ehliyet) ilkesinin sistematik olarak ihlal edilmesi ve yerine sadakat, partizanlık ve nepotizmin (akraba ve eş-dost kayırmacılığı) geçmesi, devlet kurumlarında derin bir çürümeye yol açmaktadır. “Hamili kart yakınımdır” anlayışının yaygınlaşması, adalete olan inancı sarsmakta ve liyakatli bireylerin sistem dışına itilmesine neden olmaktadır.
Bu siyasi ahlak krizinin en somut göstergelerinden biri, yıllardır siyasi partilerin gündeminde olmasına rağmen bir türlü yasalaştırılamayan “Siyasi Etik Yasası”dır. Siyasetin finansmanında şeffaflığı sağlamayı, çıkar çatışmalarını önlemeyi ve siyasetçilerin mal varlıklarını kamu denetimine açmayı hedefleyen bu tür bir yasanın eksikliği, siyasi yolsuzlukların önünü açan en önemli yapısal boşluklardan biridir. Siyasi ahlakın kurumsallaşmadığı bir ortamda, yolsuzluk ve usulsüzlük bir yaşam biçimine dönüşmekte ve bu durum, toplumun genel ahlak anlayışını da aşağıya çekmektedir.
3.2. Laikliğin Kutuplaştırıcı Mirası
Laiklik, modern Türkiye’nin kurucu ilkesi ve en hararetli tartışma konularından biridir. Bu ilkenin ahlaki yozlaşma üzerindeki etkisi, iki zıt kutuptan okunabilir. Bir yandan laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün, farklı yaşam tarzlarının bir arada barış içinde yaşamasının, eleştirel düşüncenin ve aklın egemenliğinin temel güvencesi olarak görülür. Bu yoruma göre, devletin dinler karşısında tarafsız olması, demokratik ve çoğulcu bir toplumun olmazsa olmazıdır.
Diğer yandan ise, Türkiye’de tarihsel olarak uygulanan laiklik modelinin, özellikle Erken Cumhuriyet döneminde, din ve devlet işlerini ayırmaktan öte, dini kamusal alandan tamamen dışlamayı hedefleyen “katı” ve “dışlayıcı” bir karakter taşıdığı eleştirisi yaygındır. Bu yaklaşım, toplumun önemli bir kesimi tarafından din özgürlüğüne bir müdahale ve “din düşmanlığı” olarak algılanmıştır. Devletin, dini sadece kontrol etmekle kalmayıp aynı zamanda kendi ideolojisi doğrultusunda “biçimlendirme” çabası, bu algıyı güçlendirmiştir.
Bu iki zıt yorum, Türkiye toplumunu “laik-anti laik” veya “modern-geleneksel” gibi keskin hatlarla bölen derin bir kutuplaşmaya yol açmıştır. Bu kutuplaşma, siyasi kimliklerin ahlaki birer kategoriye dönüşmesine neden olmuştur. Taraflar, birbirlerini sadece farklı siyasi görüşlere sahip rakipler olarak değil, ahlaken “iyi” olan “biz” ve ahlaken “kötü” olan “onlar” olarak görmeye başlamıştır. Bu Maniheist (iyilik-kötülük ikilemine dayalı) bakış açısı, empatiyi, diyaloğu ve uzlaşmayı imkansız hale getirerek, toplumun ortak bir ahlaki zemin ve değerler sistemi etrafında birleşmesini engellemektedir. Her kesimin kendi ahlakını mutlak doğru olarak gördüğü bu parçalanmış yapı, toplumsal anominin en önemli siyasi kaynaklarından biridir.
3.3. Dinin Araçsallaştırılması: Siyasal İslam, Cemaatler ve “Din Ticareti”
Laikliğin yarattığı kutuplaşma ortamı, dinin siyasi ve ekonomik çıkarlar için bir araç olarak kullanılmasına (“araçsallaştırılmasına”) uygun bir zemin hazırlamıştır. Bu olgu, farklı düzeylerde kendini göstermektedir.
Siyasal İslam, dini sadece bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda toplumu ve devleti yönetmesi gereken bir ideoloji olarak görür. Siyasi meşruiyetini ve toplumsal desteğini dini söylem ve semboller üzerinden inşa eder. Bu yaklaşım, dini, siyasi hedeflere ulaşmak için bir araç konumuna indirgeme riski taşır.
Dini cemaat ve tarikatlar, Türkiye’nin toplumsal yapısında tarihsel olarak önemli bir yere sahiptir. Ancak son yıllarda bu yapıların siyaset ve ticaretle giderek daha fazla iç içe geçmesi, ciddi ahlaki sorunları beraberinde getirmiştir. Siyasi partilerle kurulan karşılıklı çıkar ilişkileri, cemaatlerin devlet içinde kadrolaşmasına ve kamusal kaynaklardan orantısız bir şekilde faydalanmasına yol açmıştır. Aynı zamanda, bu grupların holdingleşerek büyük ekonomik aktörlere dönüşmesi, maneviyat alanı ile maddi çıkar alanının sınırlarını belirsizleştirmiş, “din ticareti” olarak nitelendirilebilecek bir olguyu ortaya çıkarmıştır. Özellikle 1980 sonrası neoliberal politikalar, bu yapıların birer sivil toplum kuruluşu görünümü altında ekonomik ve siyasi güç biriktirmesini kolaylaştırmıştır.
Bu araçsallaştırma, dinin kendisi üzerinde de yıkıcı bir etki yaratmaktadır. Dini söylemlerin yolsuzlukları, adaletsizlikleri veya liyakatsizliği meşrulaştırmak için kullanılması, toplumun dine ve dindarlığa olan güvenini ve saygısını aşındırmaktadır. Dinin ahlaki ve etik özü (adalet, dürüstlük, tevazu) geri plana itilirken, şekilsel ve ritüelistik yönleri ön plana çıkmaktadır. Bu durum, bir sonraki bölümde ele alınacak olan “dindarlık paradoksu”nun temelini oluşturur.
3.4. Dindarlık Paradoksu
Türkiye’nin toplumsal manzarası, ahlaki yozlaşma tartışmalarıyla birleştiğinde karmaşık bir paradoks sunmaktadır. Bir yanda toplumun genelinde yaygın bir ahlaki çöküşten şikayet edilirken , diğer yanda kamusal alanda dini semboller ve söylemler oldukça görünürdür. Ancak sosyolojik araştırmalar, bu görünürlüğün altında daha karmaşık bir dönüşümün yattığını göstermektedir.
KONDA Araştırma Şirketi’nin 2008 ve 2025 yılları arasında yaptığı karşılaştırmalı çalışmalar, bu paradoksu aydınlatacak önemli veriler sunmaktadır. Bu 16 yıllık süreçte, kendisini “dindar” olarak tanımlayanların oranı %55’ten %46’ya düşmüştür. Buna karşılık, kendisini “inançlı” (ancak dindar olmayan) olarak tanımlayanların oranı %31’den %34’e, “ateist veya inançsız” olarak tanımlayanların oranı ise %2’den %8’e yükselmiştir. Değişmeyen tek grup ise %12’lik oranla kendisini “sofu” (çok dindar) olarak tanımlayan kesim olmuştur.
Bu veriler, Türkiye’de dindarlığın niteliğinin değiştiğini göstermektedir. Dinin, bireylerin hayatını bütünüyle yönlendiren etik bir pusula olmaktan çok, bir kimlik, aidiyet ve kültür unsuru olarak yaşandığı “Kültürel Müslümanlık” kavramı, bu durumu açıklamak için kullanılabilir. Bu yaklaşımda bireyler, bayram kutlamaları, cenaze merasimleri, sünnet gibi kültürel ve geleneksel pratikler aracılığıyla dini kimliklerini sürdürürler. Ancak dinin temel ahlaki emirleri (yalan söylememek, adil olmak, kul hakkı yememek) gündelik hayatta aynı oranda karşılık bulmayabilir. Dinin siyaset ve ticaret tarafından araçsallaştırılması, dindar görünen birey ve grupların gayriahlaki davranışları, bu çelişkiyi derinleştirmekte ve samimiyet sorgulamalarına yol açmaktadır. Bu durum, bazı bireylerin dinden soğumasına veya dindarlık kavramından uzaklaşarak kendilerini sadece “inançlı” olarak tanımlamasına neden olmaktadır. Sonuç olarak, yüksek yolsuzluk ve ahlaki çöküntü şikayetlerinin, dindarlık iddiasındaki bir toplumda aynı anda var olabilmesi, dinin ahlaki özünün zayıflayıp kültürel bir kabuğa dönüşmesiyle açıklanabilir.
Bu siyasi dinamiklerin analizi, ironik bir gerçeği ortaya koymaktadır: Katı laiklik ve dinin araçsallaştırılması, birbirine zıt gibi görünen bu iki kutup, aslında birbirini besleyen ve ahlaki çürümeyi derinleştiren simbiyotik bir ilişki içindedir. Devletin dışlayıcı laiklik uygulamaları, dini bir mağduriyet anlatısı ve siyasi bir tepki alanı yaratmıştır. Bu tepki üzerinden iktidara gelen siyasi aktörler ise, dini bu kez siyasi ve ekonomik çıkarlar için bir araca dönüştürerek onun ahlaki içeriğini boşaltmışlardır. Bu araçsallaştırma, toplumda dine karşı bir sinizme ve hayal kırıklığına yol açarak, başlangıçtaki laikçi korkuları ironik bir şekilde doğrulamaktadır. Bu kısır döngü, her iki tarafın da kendi iddialarını meşrulaştırmak için mücadele ederken, aslında toplumun ortak ahlaki zeminini yok ettiğini göstermektedir. Bu, Türkiye’deki anominin en güçlü siyasi motorlarından biridir.
Çözüme Giden Yollar – Ahlaki Bir Yeniden İnşa Mümkün mü?
Türkiye’de yaşanan ahlaki yozlaşma ve anomi krizinin teşhisi, tek başına yeterli değildir. Krizin derinliği ve çok boyutluluğu, aynı ölçüde kapsamlı, kararlı ve çok katmanlı bir çözüm stratejisini zorunlu kılmaktadır. Bu bölüm, sadece semptomları tedavi etmeyi değil, hastalığın kökenine inmeyi hedefleyen; hukuk, siyaset, eğitim, sivil toplum ve felsefe alanlarını kapsayan somut çözüm yolları önerecektir. Amaç, geçmişe nostaljik bir dönüş değil, Türkiye’nin kendi birikimini evrensel değerlerle harmanlayarak geleceğe dönük, adil ve erdemli bir toplum inşa etmektir.
4.1. Hukuk ve Siyasette Reform: Şeffaflık, Liyakat ve Hesap Verebilirlik
Ahlaki yeniden inşanın ilk ve en temel adımı, çürümenin en çok yuvalandığı siyaset ve kamu yönetimi alanında radikal bir temizlik ve yeniden yapılanmadır. Güvenin yeniden tesisi, ancak adalet ve şeffaflık üzerine kurulu bir sistemle mümkündür.
- Siyasi Etik Yasası’nın Çıkarılması: Yıllardır ertelenen bu yasa, artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu yasa; siyasetçilerin ve üst düzey kamu görevlilerinin mal bildirimlerinin şeffaf bir şekilde kamuoyu denetimine açılmasını, çıkar çatışmalarını önleyecek net kurallar getirilmesini, siyasetin finansmanının tamamen saydamlaştırılmasını ve etik kuralları ihlal edenler için caydırıcı yaptırımlar (görevden alma, siyasetten men vb.) içermelidir.
- Yargı Bağımsızlığı ve Hukukun Üstünlüğü: Yolsuzlukla mücadelenin ve adaletin tesisi, ancak ve ancak tam bağımsız, tarafsız ve etkin işleyen bir yargı sistemiyle mümkündür. Yargı üzerindeki siyasi baskılar tamamen kaldırılmalı, hakim ve savcıların atama ve terfi süreçleri liyakat ve objektif kriterlere dayandırılmalıdır. Hukukun üstünlüğü, istisnasız herkes için geçerli kılınmalıdır.
- Liyakat İlkesinin Geri Getirilmesi: Kamu atamalarında ve terfilerinde tek kriter, ehliyet, bilgi ve yetenek, yani liyakat olmalıdır. Nepotizm, partizanlık ve her türlü kayırmacılık, ağır suçlar olarak tanımlanmalı ve cezalandırılmalıdır. Devletin kurumsal hafızasını ve etkinliğini sağlayan bu ilke, ahlaki bir yönetim anlayışının temelidir.
- Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Kamu ihaleleri, imar planları, özelleştirmeler gibi yolsuzluğa son derece açık alanlarda tam şeffaflık sağlanmalıdır. Tüm kamu harcamaları, vatandaşların kolayca erişip denetleyebileceği platformlarda yayınlanmalıdır. Bağımsız denetim kurumları (Sayıştay gibi) güçlendirilmeli ve raporlarının gereği siyasi müdahale olmaksızın yapılmalıdır.
4.2. Eğitimde Değerler Devrimi: Bilgiden Bilgeliğe
Toplumsal ahlak, nesilden nesle eğitim yoluyla aktarılır ve şekillenir. Türkiye’nin mevcut eğitim sistemi, bireyleri sadece akademik bilgiyle donatan ve sınav başarısına odaklanan yapısıyla, ahlaki ve insani gelişimi ihmal etmektedir. Bu nedenle, eğitimde bir paradigma değişimi zorunludur.
- Bütüncül Değerler Eğitimi: Değerler eğitimi, müfredatta ayrı ve önemsiz bir proje olmaktan çıkarılıp, eğitimin merkezine yerleştirilmelidir. Bu eğitim, sadece belirli dini veya milli değerleri dayatmak yerine; adalet, dürüstlük, sorumluluk, empati, saygı, eleştirel düşünme ve çevre bilinci gibi evrensel insani değerleri içselleştirmeyi hedeflemelidir. Bu süreç, teorik bilgilerin aktarıldığı derslerden çok, öğrencilerin bu değerleri yaşayarak, sorgulayarak ve tartışarak öğrendiği etkinliklere, projelere ve okul iklimine dayanmalıdır.
- Medya Okuryazarlığı ve Dijital Ahlak: Dijital çağda gençleri ahlaki yozlaşmanın en güçlü kaynaklarından biri olan kontrolsüz medyadan korumak hayati önemdedir. Bu nedenle, “Medya Okuryazarlığı ve Dijital Ahlak” dersleri, ilkokuldan başlayarak müfredatın zorunlu ve temel bir parçası haline getirilmelidir. Bu dersler, öğrencilere sahte haberi ayırt etme, dijital içerikleri eleştirel bir gözle değerlendirme, siber zorbalıkla başa çıkma, mahremiyetini koruma ve dijital dünyada sorumlu ve etik bir vatandaş olma becerilerini kazandırmalıdır.
- Aile-Okul İşbirliği: Değerler eğitimi, sadece okulun sorumluluğuna bırakılamaz. Ailelerin bu sürece aktif katılımını sağlamak için okullar, düzenli olarak bilgilendirici seminerler ve ortak etkinlikler düzenlemelidir. Ailelerin bilinçlenmesi, okulda verilen eğitimin kalıcılığını artıracaktır.
4.3. Sivil Toplumun Gücü: Dayanışma ve Denetim
Devletin ve piyasanın yetersiz veya başarısız olduğu alanlarda, ahlaki yeniden inşanın en dinamik aktörü bağımsız ve güçlü bir sivil toplum olabilir. Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar), toplumsal anominin panzehiri olan güveni, dayanışmayı ve sorumluluk bilincini yeniden yeşertebilir.
- Denetim ve Savunuculuk: Yolsuzlukla mücadele, insan hakları, çevre koruma, kadın hakları ve basın özgürlüğü gibi alanlarda çalışan STK’lar, devleti ve özel sektörü denetleyen, şeffaflık ve hesap verebilirlik talep eden bir “dördüncü kuvvet” işlevi görebilir. Uluslararası Şeffaflık Derneği gibi kuruluşların yürüttüğü projeler, yolsuzlukla mücadelede sivil toplumun ne kadar etkili olabileceğinin başarılı örnekleridir. Bu kuruluşların yasal ve finansal olarak desteklenmesi ve faaliyetlerinin güvence altına alınması kritik öneme sahiptir.
- Toplumsal Bağların Güçlendirilmesi: STK’lar, farklı toplumsal kesimleri bir araya getiren projelerle kutuplaşmayı azaltabilir ve ortak bir amaç etrafında dayanışma kültürü oluşturabilirler. Gönüllülük esasına dayanan bu faaliyetler, bireylere topluma karşı sorumluluklarını hatırlatır ve onları pasif tüketiciler olmaktan çıkarıp “aktif ve erdemli vatandaşlar” haline getirir.
- Barış ve Uzlaşma Kültürü: Kutuplaşmanın derin olduğu toplumlarda, sivil toplum, çatışma çözümü ve barış inşası süreçlerinde hayati bir rol oynayabilir. Farklı kimlik ve görüşlere sahip insanları bir araya getiren diyalog platformları oluşturarak, “öteki”ne karşı ön yargıların kırılmasına ve empatinin gelişmesine katkıda bulunabilirler.
4.4. Felsefi ve Manevi Yenilenme: Köklerden Geleceğe
Teknik, hukuki ve kurumsal reformlar ne kadar önemli olursa olsun, kalıcı bir ahlaki iyileşme için yeterli değildir. Türkiye’nin aynı zamanda entelektüel ve manevi bir yenilenmeye, ruhsal bir arınmaya ihtiyacı vardır. Bu, kutuplaşmış ideolojilerin sığ sloganlarını aşan, derinlikli bir düşünce ve ahlak arayışını gerektirir.
Bu yenilenme, geçmişi toptan reddetmek veya nostaljik bir şekilde geçmişe sığınmak yerine, Türkiye’nin kendi tarihsel, kültürel ve manevi birikimini eleştirel bir süzgeçten geçirerek evrensel ahlaki ilkelerle buluşturmayı hedeflemelidir. Faslı düşünür Taha Abdurrahman’ın önerdiği gibi, modernizmin salt rasyonalizmini ve materyalizmini aşan, aklı, ahlakı ve maneviyatı birleştiren “hikmete dayalı bir felsefe” arayışı, bu sürecin entelektüel zeminini oluşturabilir. Benzer şekilde, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın vurguladığı gibi, adalet, merhamet ve saygı gibi üstün değerlere dayalı bir “ahlaki akıl yürütme” yeteneğinin toplumda geliştirilmesi, bireylerin içgüdüsel hazları yerine doğru olanı seçmelerini sağlayacaktır.
Nihayetinde, çözüm yolu tek bir ideolojik projenin restorasyonunda değil, yeni ve çoğulcu bir sentezde yatmaktadır. Bu sentez, Cumhuriyet projesinin akılcılık, bilim ve hukukun üstünlüğü mirasını ; Ziya Gökalp’in kültürel kimlik ve toplumsal dayanışma vurgusunu ; ve Nurettin Topçu’nun bireysel vicdan, sorumluluk ve materyalizm eleştirisini bir araya getirmelidir. Önerilen hukuki reformlar Cumhuriyet idealinin kurumsal donanımını, eğitim reformu hem rasyonel vatandaşı hem de etik bireyi yetiştirmeyi, sivil toplum ise Gökalp’in hayal ettiği dayanışmanın modern aracını oluşturmayı hedefler. Felsefi yenilenme ise bu sentez çalışmasını bilinçli bir şekilde üstlenme çağrısıdır. Bu, eski bir savaşı kazanmak değil, yeni bir toplumsal mutabakat inşa etme projesidir.
Kolektif Vicdanı Yeniden Tesis Etmek
Bu raporun ortaya koyduğu analiz, Türkiye’de yaygın olarak hissedilen “ahlaki yozlaşma” olgusunun, basit bir “ahlaksızlık” artışından çok daha derin ve karmaşık bir krizin yansıması olduğunu göstermektedir. Bu kriz, sosyolojik olarak bir “anomi”, yani normsuzluk durumu olarak tanımlanabilir. Kökleri Osmanlı’nın son dönemindeki modernleşme sancılarına dayanan, Cumhuriyet tarihi boyunca farklı ahlak projelerinin çatışmasıyla şekillenen, hızlı kentleşme, derinleşen gelir adaletsizliği, sistemik yolsuzluk ve medyanın dönüştürücü etkisi gibi sosyo-ekonomik şoklarla beslenen bu anomi hali, bugün Türkiye toplumunun kolektif vicdanını ve toplumsal güven dokusunu ciddi şekilde tehdit etmektedir.
Siyasetin bir kamu hizmeti olmaktan çıkıp bir çıkar ve güç mücadelesine dönüşmesi, liyakatin yerini sadakatin alması, laiklik ve din gibi temel kavramlar üzerinden yürütülen kutuplaştırıcı politikalar ve dinin ahlaki özünden koparılarak bir kimlik ve çıkar aracına dönüştürülmesi, bu anomi krizini besleyen ana damarları oluşturmaktadır. Sonuç, bireylerin ortak kurallara ve birbirlerine olan inancını yitirdiği, bencilliğin ve kısa vadeli çıkarların erdemin yerini aldığı, güvensiz ve parçalanmış bir toplumsal manzaradır.
Ancak bu karamsar tablo, bir kader değildir. Çözüm, ne geçmişe nostaljik bir dönüşte ne de mevcut durumu kanıksamaktadır. Çözüm, Türkiye’nin kendi özgün tarihsel, kültürel ve manevi mirasını; adalet, şeffaflık, liyakat, empati ve eleştirel düşünce gibi evrensel insani ve demokratik değerlerle harmanlayan, geleceğe dönük, çoğulcu ve kapsayıcı yeni bir ahlaki çerçeveyi kolektif bir çabayla inşa etme projesinde yatmaktadır.
Bu raporun son bölümünde detaylandırılan çözüm yolları; siyasette ve hukukta köklü bir reform, eğitimde ahlaki ve eleştirel düşünceyi merkeze alan bir paradigma değişimi, sivil toplumun denetleyici ve birleştirici gücünün desteklenmesi ve tüm bunları besleyecek derinlikli bir felsefi ve manevi yenilenme arayışı, bu projenin temel sütunlarını oluşturmaktadır.
Bu ahlaki yeniden inşa, sadece devletin veya siyasi aktörlerin sorumluluğunda olan bir görev değildir. Bu, tarlasındaki çiftçiden üniversitedeki akademisyene, fabrikasındaki işçiden sivil toplum gönüllüsüne, çocuğuna dürüstlüğü öğreten ebeveynden doğru haberi savunan gazeteciye kadar, toplumun her bir ferdinin omuzlaması gereken tarihsel bir sorumluluktur. Türkiye’nin ahlaki pusulasını yeniden ayarlamak ve kolektif vicdanını onarmak, ancak böyle topyekûn bir irade ve çabayla mümkün olacaktır.
Kaynaklar
https://www.agos.com.tr/tr/yazi/30627/nefret-suclari-raporu-2023-yilinda-47-nefret-sucu-tespit-edildi
https://www.ankaraenstitusu.org/turkiyede-dindarlik-algisi/
https://www.kadimyayinlari.com/kitap/114
https://www.raporlar.org/wp-content/uploads/2018/06/aile_ve_ahlaki_iozlasma_raporu_2017.pdf
https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/206595/turkiyede-uygulanan-kamu-tedarik-usullerinin-yolsuzluk-riski-acisindan-analizi
https://dd.com.tr/yayinlarimiz/haftanin-yonetim-fikri/liyakat-ve-nepotizm
https://www.hikmetakademisi.com/Article/637-sukru-ozhan/toplumsal-curumusluk-ve-ahlaki-yozlasma-
https://dergipark.org.tr/en/pub/turas/article/1290671
https://core.ac.uk/download/pdf/417573995.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/article/1310348
https://www.amnesty.org.tr/public/uploads/files/Rapor/EUR4442692021TURKISH.pdf
https://inancozgurlugugirisimi.org/turkiyede-din-inanc-veya-inancsizlik-temelli-nefret-suclari-2023-raporu-yayimlandi/
https://www.youtube.com/watch?v=ZXlY-5mDE8s
https://dergipark.org.tr/en/pub/karadearas/issue/68671/1079115
https://www.tesev.org.tr/wp-content/uploads/rapor_Degisen_Turkiyede_Din_Toplum_Ve_Siyaset.pdf
https://chp.org.tr/yayin/siyasi-ahlak-yasasi
https://www.akparti.org.tr/tbmm/haberler/kanunla-siyaset-dizayn-etme-imkani-yoktur-bu-ahlak-meselesidir-28052020-180259/
https://www.dw.com/tr/alt%C4%B1l%C4%B1-masa-ilk-olarak-siyasi-ahlak-yasas%C4%B1n%C4%B1-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Facak/a-61592159
https://www.nevzattarhan.com/sosyal-medya-ahlaki-normlari-degistirdi-mi.html
https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyede-yolsuzlukla-m%C3%BCcadele-ediliyor-mu/a-64138872
https://file.setav.org/Files/Pdf/20150226163935_2014te-turkiye-pdf.pdf
https://www.isav.org.tr/img/20171018__274621845.pdf
https://ab-ilan.com/basvuru-cagrisi-uluslararasi-seffaflik-derneginden-stoler-icin-mikro-hibe/
https://www.researchgate.net/publication/337672934_TURK_KULTUR_TARIHINDE_VE_TURKIYE’DE_DEGERLER_EGITIMI
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ajesi/issue/59148/786295
https://www.haksozhaber.net/ahlaki-yozlasmanin-sebepleri-ve-cozumleri-186510h.htm
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2835337
http://www.umrandergisi.com.tr/yozlasmaya-karsi-kur-n-ahlaki-ni-kusanmak-cn5857.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3056400
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3191288
http://yayin.diyanet.gov.tr/makale/sosyal-medya-ve-degisen-degerler/dr-lamia-levent-abul/sesli-makaleler/4611/142
https://core.ac.uk/download/pdf/35314153.pdf
https://iktibasdergisi.com/2022/01/03/ahlaki-yozlasma/
https://www.reddit.com/r/Turkey/comments/1h7ehvw/ekrem_imamo%C4%9Flu_d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnsenize_t%C3%BCrkiyedeki/
https://www.kirmizilar.com/nurettin-topcu-nun-i-syan-ahlaki-felsefesi/
https://uskudar.edu.tr/tr/icerik/7582/prof-dr-nevzat-tarhan-ahlaki-normlar-toplumsal-duzeni-saglar
https://arastirmax.com/en/system/files/dergiler/243903/makaleler/1/43/arastirmax-humeze-suresinde-ahlaki-yozlasma-unsurlari.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/46981
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/224571
https://seldi.net/fileadmin/public/PDF/Publications/CAR_Turkey/CAR_Turkey_Turkish_final.pdf
https://efeler.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_12/17092903_dijital_okur_yazar.pdf
https://www.etik.gov.tr/media/dujjcd2v/kemalozsemerci-turkkamuyonetimindeyolsuzluklarnedenleri.pdf
https://demokratikmodernite.org/osmanlinin-son-yuzyili/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/52343
https://konda.com.tr/uploads/2007-09gundelikhayattadinlaiklikturban-ff92d1d97d8f7984ddb4e237f4e051ad849cf022c5e9903db8c72425a8d2b573.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/203553
https://www.youtube.com/watch?v=buidXmM13wc
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ejnm/issue/41968/505665
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahlak
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3531898
https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/08/Kamu_Ihalelerinde_Rekabetin_Saglanmasi_ve_Korunmasi.pdf
https://www.polletika.com/post/ahl%C3%A2ki-yozla%C5%9Fma
https://sosyolojiden.wordpress.com/ozet/isyan-ahlaki-nurettin-topcu/
https://haberajandanet.com/Article/ahlak-ve-yozlasmak-arasinda/I5pBR25LEenIHXLCUD2q
https://seffaflik.org/cpi2023/
https://www.dw.com/tr/yolsuzluk-alg%C4%B1-endeksi-t%C3%BCrkiyede-iyile%C5%9Fme-yok/a-71565711
https://www.birgun.net/makale/neoliberal-islamcilik-tarikat-ve-cemaatler-tahakkum-ve-kriz-373405
https://www.indyturk.com/node/753662/haber/2024-yolsuzluk-alg%C4%B1-endeksi-t%C3%BCrkiye-180-%C3%BClke-aras%C4%B1nda-107-s%C4%B1rada
https://seffaflik.org/wp-content/uploads/2025/01/STO-icin-Yolsuzlukla-Mucadele-Rehberi.pdf
https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/CKeditorImages/20231103-14110347.pdf
https://www.speakeragency.com.tr/blog/sosyal-medya-ve-toplum-uzerindeki-etkileri
https://epale.ec.europa.eu/sites/default/files/dr_emine_arugaslan_dijital_okuryazarlik_1.pdf
https://www.etik.gov.tr/media/sgknt24p/erhanorselli-turkiyedetoplumsalveyonetseletikdegerlerileikilemler.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1145577
https://ssumeyye12335.wixsite.com/dinvekultur/dinin-kueltueruemuez-uezerindeki-et
https://www.researchgate.net/publication/381791535_TURKIYE’DE_SIYASI_AHLAKETIK_TARTISMALARI_KANUN_TEKLIFLERI_UZERINDEN_BIR_INCELEME
https://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/milli_egitim_dergisi/160/cetin-gulseren.htm
https://www.ulusaldemokrasienstitusu.org/demokrasi-ve-toplumsal-ahlak/
https://sosyologca.org/files/sosyologca/3a33332e-e28e-418d-8f4e-e6c50d68a0d3.pdf
https://sosyologca.org/files/sosyologca/9-13.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4461821
https://www.researchgate.net/publication/390587414_BELEDIYECILIK_NEREYE_GIDIYOR_Turkiye’de_Belediyelerin_Populizm_Eksenli_Sosyal_Gayeli_Iktisadi_Girisimcilik_ve_Sosyal_Yardim_Faaliyetlerine_10_Agir_Elestiri
https://erdem.gov.tr/tam-metin/269/tur
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2419317
http://www.medeniyetvakfi.org/vakif/ana-sayfa/guencel-haberler/genclik-ve-ahlaki-yozlasma
https://ogmmateryal.eba.gov.tr/kitap/okuryazarlik-becerileri/dijital-okuryazarlik/dijital-okuryazarlik.pdf
https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-95-mart-1997/2291/laiklik-anti-laiklik-dayatilan-bir-kutuplasma/5737
https://dergipark.org.tr/en/pub/tabula/issue/70919/1107753
https://www.maturidiyeseviotagi.com/ziya-gokalp-te-hars-ve-medeniyet-kavramlari/
https://www.kitapyurdu.com/kitap/isyan-ahlaki-notlu-nurettin-topcu-tercumesi-ve-eski-harfli-orijinali/380376.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/147373
https://www.tasav.org/index.php/siyasette-yozlasma-ve-siyasi-etik-siyasi-etik-yasasi-calismasina-iliskin-bir-degerlendirme.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3174462
https://www.istanbulturkocagi.org/kullanici/goruntu/bilgiler/el/2019-01-01/cemaat_calistay.pdf
https://dergipark.org.tr/en/pub/turas/article/1290671
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4461821
https://seffaflik.org/cpi2024/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2553027
https://demokratikmodernite.org/ahlaki-politik-toplum/
https://www.sadab.org/FileUpload/bs701867/File/3.etik_problem_olarak_yolsuzluk.pdf
https://www.gencbirikim.net/din-ahlak-ve-yozlasma/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/623852
https://www.mahfiegilmez.com/2025/06/bir-ulke-nicin-coker-ve-cokmus-bir-ulke.html
https://abapsikoloji.com/sosyal-medya-kullanimi-gencleri-nasil-etkiliyor/
https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2020/01/S.Selcuk-2-B-15.pdf
https://isamveri.org/pdfdrg/D201576/2009/2009_SENTURKR.pdf
https://www.researchgate.net/publication/372974198_Kultur_Kavrami_ve_Musluman_Toplumun_Kultur_SorunuTHE_CONCEPT_OF_CULTURE_AND_THE_CULTURAL_PROBLEM_OF_THE_MUSLIM_SOCIETY
https://kayserigurhaber.com/kose-yazilari/ahlaksiz_ahlak_ve_modern_toplum-2057.html
https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/206938/yokAcikBilim_361049.pdf?sequence=-1
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/4276054
https://turkishstudies.net/turkishstudies?mod=makale_tr_ozet&makale_id=17348
https://www.fokusplus.com/gundem-bilim/filozof-taha-abdurrahman-turkiyede-insanligi-cokusten-hikmete-dayali-felsefe
https://hrantdink.org/attachments/article/3748/Step-kitap-TR.pdf
https://www.ajindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423879771.pdf
https://www.gurkaynak.av.tr/docs/028cc-rusvetle-ve-yolsuzlukla-mucadelede-ortaklasa-eylem-yontemi.pdf
https://www.dogrulukpayi.com/bulten/turkiye-de-gelir-dagilimi-adaletsizligi-ve-yoksulluk
https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/secularization-in-turkey.pdf
https://ciaotest.cc.columbia.edu/journals/joai/v7i2/f_0027278_22295.pdf
https://davetmektebi.com/ahlaki-yozlasma/
https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_laiklik
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-Dagilimi-Istatistikleri-2024-53712
https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2019/09/mkarakas_mcak.pdf
http://adudspace.adu.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11607/3126/10135729.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://www.kongar.org/makaleler/Demokrasi_Sorunlari.php
https://tesam.org.tr/wp-content/uploads/2023/04/Muhammet-Aydogan.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=p1PgaSDMb1Q
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2414447
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2071108
https://iksadyayinevi.com/wp-content/uploads/2022/12/SEKULERLESME-VE-DIN.pdf
https://www.researchgate.net/publication/375073683_Dijital_Toplumda_Medya_Okuryazarligi_Kavrami_ve_Egitimi
https://kontent.konda.com.tr/
https://dergipark.org.tr/en/pub/turas/article/1290671
https://cdn.istanbul.edu.tr/file/JTA6CLJ8T5/CBCC4B5A3F544516B15D7FAD7B21270A
https://konda.com.tr/uploads/hyd-dibarastirmasirapor-kasim2014-e9ea672b936af42c4e77bab34ddbe642284236e927407109653b90b3263418ff.pdf
https://www.barandergisi.net/roportaj/toplumun-ortak-ahlak-anlayisini-koruyacak-yasal-duzenlemelere-ihtiyac-var
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2383988
https://minhacdergisi.com/2024/07/gunumuz-cahiliyesinde-ahlak-anlayisi/
https://www.stgm.org.tr/sites/default/files/2020-08/turkiyede-sivil-toplumun-seruveni.pdf
https://www.diken.com.tr/2024-yolsuzluk-algi-endeksi-turkiyede-degisiklik-yok/
https://seldi.net/fileadmin/public/PDF/Publications/CAR_Turkey/CAR_Turkey_Turkish_final.pdf
https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/ET002574.pdf
https://www.researchgate.net/publication/272476757_MODERN_VE_GELENEKSEL_DEGERLER_ARASINDA_YABANCILASAN_INSAN
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/147373
https://www.dr.com.tr/kitap/isyan-ahlaki/nurettin-topcu/felsefe/felsefe-bilimi/urunno=0000000468769
https://atamdergi.gov.tr/tam-metin-pdf/456/tur
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/315259
https://www.haksozhaber.net/ahlaki-yozlasmanin-sebepleri-ve-cozumleri-186510h.htm
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1375529
https://andcenter.org/tr/marifetdivani/anomi-emile-durkheim/
https://www.haksozhaber.net/curumus-toplumda-suc-kimdedir-35566yy.htm
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/824571
https://www.transparency.org/en/cpi/2024
https://www.metropoll.com.tr/arastirmalar/turkiyenin-nabzi-17
https://www.toplum.org.tr/wp-content/uploads/2025/02/Turkiyenin-Kentlesme-Raporu-5-Subat-2025.pdf
https://mattaetkisi.com/kentlesme-ve-modernlesme-sosyolojik-bir-analiz/
https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/a-critical-view-on-islam-and-civil-society-debate.pdf
https://www.coe.int/t/dg1/legalcooperation/economiccrime/corruption/projects/tyec/1062-TYEC-Presentation-Omurgonulsen-Feb08.PDF
https://hukukbulteni.khas.edu.tr/bulten/51
https://seffaflik.org/turkiyedeki-sivil-toplum-kuruluslari-icin-yeni-kaynak-yolsuzlukla-mucadele-rehberi/
https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/K%C4%B0RMAN-M.-Ali-K%C3%9CRESELLE%C5%9EME-S%C3%9CREC%C4%B0NDE-SEK%C3%9CLERLE%C5%9EME-VE-D%C4%B0N%C4%B0N-GELECE%C4%9E%C4%B0.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2445470
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3497548
https://kitap.tyb.org.tr/kitap/nurettintopcu.pdf
https://www.ilimge.com/anomi-ve-yorgunluk-toplumu
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anomi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1434377
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/203079
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/ahlak-felsefesi-nedir-ahlak-felsefesi-temel-kavramlari-ve-temsilcileri-hakkinda-bilgi-41687683
https://www.metropoll.com.tr/arastirmalar
https://www.yenidunyagundemi.com/kose-yazilari/toplumsal_yozlasmacurume_ve_ahlk-1785.html
https://enadonline.com/index.php/enad/article/download/1186/692/7778
https://www.aithor.com/essay-examples/turkiyede-gelir-adaletsizligi-hukumetin-etik-yukumlulukleri-nelerdir
https://www.maarifinsesi.com/ahlaki-yozlasmaya-karsi-turk-islam-kulturu/
https://konda.com.tr/raporlar/1?search=toplumsal%20ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3625807
https://core.ac.uk/download/pdf/35314153.pdf
https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/26600/yokAcikBilim_10090415.pdf?sequence=-1&isAllowed=y
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/302531
https://www.etik.gov.tr/media/cqupmlp4/abdulkadirmahmutoglu-etikveahlak-benzerliklerfarkliliklar.pdf
https://avesis.mku.edu.tr/dosya?id=f908c580-12fd-40c2-927d-e29206fd0bdd
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/257660
https://politicalscience.sdsu.edu/_resources/docs/kuru/kuru-pasif-laiklik.pdf
https://dinsosyolojisi.com.tr/anomi-emile-durkheim/
https://www.indyturk.com/node/759403
https://www.dergah.com.tr/kitaplar/isyan-ahlaki-notlu-nurettin-topcu-tercumesi-ve-eski-harfli-orijinali
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3854433
https://www.youtube.com/watch?v=ByWFEJE8DVM
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2977052
https://din.tr/din-ve-toplum-kulturel-ve-sosyal-etkileri/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1375529
https://andcenter.org/tr/marifetdivani/anomi-emile-durkheim/
https://www.haksozhaber.net/curumus-toplumda-suc-kimdedir-35566yy.htm
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/824571
https://www.iklimhaber.org/wp-content/uploads/2023/05/Iklim-Haber-Konda-Arastirma-2022.pdf
https://ispecjournal.org/index.php/ispecijssh/article/download/453/230/726
https://www.toplum.org.tr/wp-content/uploads/2025/02/Turkiyenin-Kentlesme-Raporu-5-Subat-2025.pdf
https://mattaetkisi.com/kentlesme-ve-modernlesme-sosyolojik-bir-analiz/
https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/a-critical-view-on-islam-and-civil-society-debate.pdf
https://www.coe.int/t/dg1/legalcooperation/economiccrime/corruption/projects/tyec/1062-TYEC-Presentation-Omurgonulsen-Feb08.PDF
https://hukukbulteni.khas.edu.tr/bulten/51
https://seffaflik.org/turkiyedeki-sivil-toplum-kuruluslari-icin-yeni-kaynak-yolsuzlukla-mucadele-rehberi/
https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/K%C4%B0RMAN-M.-Ali-K%C3%9CRESELLE%C5%9EME-S%C3%9CREC%C4%B0NDE-SEK%C3%9CLERLE%C5%9EME-VE-D%C4%B0N%C4%B0N-GELECE%C4%9E%C4%B0.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2445470
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3497548
https://kitap.tyb.org.tr/kitap/nurettintopcu.pdf
https://www.ilimge.com/anomi-ve-yorgunluk-toplumu
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anomi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1434377
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/203079
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/ahlak-felsefesi-nedir-ahlak-felsefesi-temel-kavramlari-ve-temsilcileri-hakkinda-bilgi-41687683
https://www.metropoll.com.tr/arastirmalar
https://www.yenidunyagundemi.com/kose-yazilari/toplumsal_yozlasmacurume_ve_ahlk-1785.html
https://enadonline.com/index.php/enad/article/download/1186/692/7778
https://www.aithor.com/essay-examples/turkiyede-gelir-adaletsizligi-hukumetin-etik-yukumlulukleri-nelerdir
https://www.maarifinsesi.com/ahlaki-yozlasmaya-karsi-turk-islam-kulturu/
https://konda.com.tr/raporlar/1?search=toplumsal%20ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3625807
https://core.ac.uk/download/pdf/35314153.pdf
https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/26600/yokAcikBilim_10090415.pdf?sequence=-1&isAllowed=y
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/302531
https://www.etik.gov.tr/media/cqupmlp4/abdulkadirmahmutoglu-etikveahlak-benzerliklerfarkliliklar.pdf
https://avesis.mku.edu.tr/dosya?id=f908c580-12fd-40c2-927d-e29206fd0bdd
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/257660
https://politicalscience.sdsu.edu/_resources/docs/kuru/kuru-pasif-laiklik.pdf
https://dinsosyolojisi.com.tr/anomi-emile-durkheim/
https://www.indyturk.com/node/759403
https://www.dergah.com.tr/kitaplar/isyan-ahlaki-notlu-nurettin-topcu-tercumesi-ve-eski-harfli-orijinali
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3854433
https://www.youtube.com/watch?v=ByWFEJE8DVM
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2977052
https://din.tr/din-ve-toplum-kulturel-ve-sosyal-etkileri/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1375529
https://andcenter.org/tr/marifetdivani/anomi-emile-durkheim/
https://www.haksozhaber.net/curumus-toplumda-suc-kimdedir-35566yy.htm
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/824571
https://www.iklimhaber.org/wp-content/uploads/2023/05/Iklim-Haber-Konda-Arastirma-2022.pdf
https://ispecjournal.org/index.php/ispecijssh/article/download/453/230/726
https://www.toplum.org.tr/wp-content/uploads/2025/02/Turkiyenin-Kentlesme-Raporu-5-Subat-2025.pdf
https://mattaetkisi.com/kentlesme-ve-modernlesme-sosyolojik-bir-analiz/
https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/a-critical-view-on-islam-and-civil-society-debate.pdf
https://www.coe.int/t/dg1/legalcooperation/economiccrime/corruption/projects/tyec/1062-TYEC-Presentation-Omurgonulsen-Feb08.PDF
https://hukukbulteni.khas.edu.tr/bulten/51
https://seffaflik.org/turkiyedeki-sivil-toplum-kuruluslari-icin-yeni-kaynak-yolsuzlukla-mucadele-rehberi/
https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/K%C4%B0RMAN-M.-Ali-K%C3%9CRESELLE%C5%9EME-S%C3%9CREC%C4%B0NDE-SEK%C3%9CLERLE%C5%9EME-VE-D%C4%B0N%C4%B0N-GELECE%C4%9E%C4%B0.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2445470
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3497548
https://kitap.tyb.org.tr/kitap/nurettintopcu.pdf
https://www.ilimge.com/anomi-ve-yorgunluk-toplumu
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anomi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1434377
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/203079