Teknoloji

Dijital Savaş Alanı: Türkiye’de Siyasi Dezenformasyon ve Manipülasyonun Kapsamlı Bir Analizi

Kutuplaşmış Bir Enformasyon Ekosisteminin Verimli Toprakları

Türkiye’nin enformasyon ortamı, vakumda var olan bir yapı değil, derinlere kök salmış siyasi ve duygusal kutuplaşma tarafından derinden şekillenen bir savaş alanıdır. Bu durum, vatandaşların mevcut önyargılarını doğrulayan bilgilere inanmaya yatkın olmaları nedeniyle dezenformasyon için verimli bir zemin oluşturmaktadır. Bu kutuplaşmış zemin, kurumlara yönelik yaygın bir güvensizlik ve komplo teorilerine olan yüksek yatkınlık ile birleştiğinde, dezenformasyonun etkisini katlayarak artıran ve demokratik süreçleri aşındıran zehirli bir ekosistem yaratmaktadır.

Kutuplaşmanın Yaygınlığı ve Paradoksu

Kamuoyu araştırmaları, “toplumsal kutuplaşmanın” Türkiye’de önemli bir ulusal sorun olarak algılandığını tutarlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Metropoll tarafından yapılan anketler, bu algının yaygınlığını defalarca teyit etmiştir. Ancak bu sorunun kendisi dahi partizan bir mercekten görülmektedir. Haziran 2019’da yapılan bir Metropoll araştırması, bu paradoksu çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir: CHP ve HDP seçmenlerinin %10’u kutuplaşmayı ülkenin en önemli sorunu olarak görürken, bu oran AK Parti seçmenlerinde sadece %1,3’tür. Bu veri, bir tarafın kendisini bölücü bir siyasi iklimin kurbanı olarak algılarken, diğer tarafın bunu daha az acil bir mesele olarak gördüğünü göstermektedir. Dolayısıyla, kutuplaşma sorunu bile kutuplaşmış bir tartışmanın konusudur.  

Akademik analizler, bu durumun köklerinin Türkiye’nin tarihsel ve toplumsal fay hatlarına dayandığını doğrulamaktadır. Dindar-laik, Türk-Kürt ve Alevi-Sünni gibi tarihsel ayrışmalar, çağdaş siyasi bölünmelerin temelini oluşturmaktadır. Bu kutuplaşma, 1970’lerdeki sağ-sol eksenli ideolojik bir çatışmadan, günümüzde daha çok kimlik temelli, duygusal bir “biz ve onlar” mücadelesine evrilmiştir. Bu “duygusal kutuplaşma” (affective polarization), siyasi farklılıkların ötesine geçerek karşı tarafın destekçilerine yönelik derin bir güvensizlik ve antipatiyi beslemekte, rasyonel tartışma zeminini ortadan kaldırmaktadır.  

Güven Krizi ve Komplo Zihniyeti

Bu kutuplaşmış ortam, sistemik bir “hakikat çürümesi” (truth decay) ile daha da karmaşık hale gelmektedir. Medyaya duyulan güven son derece düşüktür. Reuters Enstitüsü tarafından hazırlanan raporlar, Türkiye’nin dezenformasyona en fazla maruz kalan ve medyaya güvenin en düşük olduğu ülkeler arasında sürekli olarak yer aldığını göstermektedir. 2024 Reuters raporu bu eğilimi teyit ederek, halkın sadece yüzde 35’inin haberlere güvendiğini ortaya koymuştur. Güven seviyeleri de kutuplaşmıştır; muhalefete yakınlığıyla bilinen NOW TV ve Sözcü TV gibi yayın organları, hükümete yakın A Haber gibi kuruluşlardan daha güvenilir bulunmaktadır.  

Kurumlara yönelik bu güvensizlik, komplo teorilerinin doldurduğu bir boşluk yaratmaktadır. KONDA tarafından 2018’de yapılan dönüm noktası niteliğindeki bir araştırma, komplo teorilerine olan inancın şaşırtıcı derecede yüksek olduğunu ortaya koymuştur: Toplumun %48’i Lozan Antlaşması’nın 2023’te sona ereceğine, %48’i dünyayı beş büyük ailenin yönettiğine ve %59’u GDO’lu tohumların nüfusu kısırlaştırmaya yönelik bir komplo olduğuna inanmaktadır. Bu inançların eğitim seviyesinden büyük ölçüde bağımsız olması, sorunun münferit değil, eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesindeki sistemik bir eksiklikle ilgili olduğunu göstermektedir.  

Raporun Amacı ve Yapısı

Bu rapor, bu karmaşık ve çekişmeli dijital savaş alanını derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Tüm ana siyasi aktörler tarafından kullanılan dezenformasyon ve manipülasyon stratejilerinin dengeli ve kanıta dayalı bir analizini sunacaktır. Kaynaklar ve devlet gücündeki asimetriyi göz önünde bulundurarak, öncelikle hükümetin iyi belgelenmiş mekanizmalarını analiz edecek, ardından talep üzerine muhalefetle ilişkilendirilen taktiklere yönelik özel ve derinlemesine bir incelemeye yönelecektir. Nihai amaç, Türkiye’nin enformasyon savaşlarının dinamiklerini, aktörlerini ve demokratik gelecek üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ortaya koymaktır.

Hükümet Yanlısı Enformasyon Operasyonlarının Anatomisi

Bu bölüm, resmi devlet aygıtlarını gayriresmi ancak eşgüdümlü çevrimiçi ağlarla birleştiren hükümet yanlısı enformasyon savaşının kurumsallaşmış ve iyi kaynaklara sahip doğasını detaylandırmaktadır. Bu yapı, hem meşruiyet sağlama hem de muhalif sesleri bastırma amacı güden çift yönlü bir strateji izlemektedir.

İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM)

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Fahrettin Altun’un liderliğinde, kendisini Türkiye’nin “hakikat mücadelesinin” merkez üssü olarak konumlandırmıştır. Bu misyonun en somut aracı, ulusal ve uluslararası dezenformasyonu engellemek amacıyla kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’dir (DMM). DMM, düzenli olarak yayımladığı “Dezenformasyon Bültenleri” ile ekonomiden dış politikaya, toplumsal olaylardan terörle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede yanlış olduğunu iddia ettiği anlatıları “çürütmektedir”.  

Ancak DMM, kuruluşundan bu yana tarafsız bir doğrulama kurumu olmaktan çok, hükümetin partizan bir aracı olarak hareket ettiği yönünde ciddi eleştirilerle karşı karşıyadır. Gazeteciler sendikaları, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, DMM’nin hükümete yönelik eleştirel haber ve iddiaları seçici bir şekilde hedef alırken, hükümet yanlısı dezenformasyonu görmezden geldiğini savunmaktadır. Bu eleştiriler, merkezin faaliyetlerinin şeffaf olmaması ve hesap verebilirlik mekanizmalarının bulunmaması nedeniyle daha da güçlenmektedir. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında merkezin yapısı ve faaliyetlerine ilişkin sorduğu soruların yanıtsız bırakılması, bu şeffaflık eksikliğinin bir göstergesidir.  

Vaka Analizi: Amasra Maden Faciası

DMM’nin partizan davrandığı iddialarını somutlaştıran en çarpıcı örneklerden biri, 2022’deki Amasra maden faciası sonrası tutumudur. Facianın ardından eleştirel medya, Sayıştay’ın madendeki güvenlik risklerine dikkat çeken raporlarını gündeme getirmiştir. DMM, yayımladığı bültende bu haberleri agresif bir dille “yalanlamış” ve kamuoyunun Sayıştay raporunu “yanlış okuduğunu” iddia etmiştir. Merkeze göre, rapordaki uyarılar dikkate alınmış ve hatta mevzuatın gerektirdiğinden daha fazla önlem alınmıştır. Ancak bu iddia, Sayıştay’ın 2019 tarihli raporunda yer alan ve madendeki üretim derinliğinin artmasının “ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olduğu” yönündeki açık uyarılarla doğrudan çelişmektedir. Bu vaka, DMM’nin işlevinin nesnel bir doğrulama yapmaktan ziyade, hükümetin sicilini savunmak ve olumsuz anlatıları kontrol altına almak olduğunu düşündüren güçlü bir kanıt sunmaktadır. Bu durum, merkezin “hakikat mücadelesi” söyleminin meşruiyetini sorgulanır hale getirmektedir.  

1.2. “AK Troller”: Eşgüdümlü Bir Ağın Yapısı ve Taktikleri

Resmi aygıtın ötesinde, sosyal medyada “AK Troller” olarak bilinen geniş ve eşgüdümlü bir hükümet yanlısı trol ve bot ağı faaliyet göstermektedir. Bu ağın varlığı, akademik çalışmalar, gazetecilik araştırmaları ve en kesin şekilde sosyal medya platformlarının kendi raporları ile belgelenmiştir.  

Kökenleri ve Organizasyon Yapısı

Ağın kökenleri, muhaliflerin sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandığı 2013 Gezi Parkı protestolarına dayanmaktadır. Protestoların ardından AK Parti’nin, kamuoyunu şekillendirmek ve eleştirilere karşı koymak amacıyla 6.000 kişilik bir sosyal medya ekibi kurduğu bildirilmiştir. Red Hack tarafından sızdırılan e-postalar, bu yapının profesyonel ekiplerden oluştuğunu ve üst düzey bir koordinasyonla hareket ettiğini göstermektedir. Bu iddiaların en somut teyidi, Twitter’ın (şimdiki adıyla X) Haziran 2020’de yaptığı duyuru olmuştur. Platform, eşgüdümlü ve sahte davranışlar sergileyen 7.340 hesabı kapattığını ve bu ağın doğrudan AK Parti’nin gençlik kollarıyla bağlantılı olduğunu açıklamıştır.  

Taktiklerin Evrimi

AK Trol ağı, zaman içinde basit bot hesaplarından çok daha sofistike yöntemlere evrilmiştir.  

  • Astroturfing ve Retweet Halkaları: 2020’deki Twitter raporu, ağın “retweet halkaları” (retweet rings) kullandığını ortaya koymuştur. “Ak Davam Retweet Grupları” gibi isimler taşıyan bu gruplar, belirli etiketleri (hashtag) yapay olarak popülerleştirmek ve tabandan gelen bir destek varmış yanılsaması yaratmak için organize bir şekilde birbirlerinin paylaşımlarını retweetlemiştir.  
  • Ele Geçirilmiş Hesaplar: Ağın en dikkat çekici taktiklerinden biri, ele geçirilmiş (compromised) hesapları kullanmasıdır. Hükümeti eleştiren kişilere ait olanlar da dahil olmak üzere bu hesaplar, AK Parti yanlısı anlatıları yaymak için kullanılarak kampanyalara sahte bir meşruiyet ve daha geniş bir erişim kazandırmıştır.  
  • Kukla (Sockpuppet) Kimlikler: Bir diğer önemli strateji, muhalif ideolojilere sahipmiş gibi görünen sahte hesaplar (kukla kimlikler) yaratmaktır. Örneğin, kendisini Kemalist veya milliyetçi olarak tanıtan bu sahte hesaplar, muhalefet ittifakları içinde bölünmeler yaratmayı veya AK Parti politikalarına ideolojiler üstü bir destek varmış gibi göstermeyi amaçlamaktadır.  

Hedefler

Ağın belgelenmiş hedefleri arasında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıtmak, CHP ve HDP gibi muhalefet partilerini terörle ilişkilendirerek itibarsızlaştırmak, Suriye’ye askeri müdahale gibi dış politika kararlarına yönelik iç kamuoyu desteğini harekete geçirmek ve eleştirel gazetecilere, akademisyenlere ve kamuoyunda tanınan kişilere sistematik olarak saldırmak yer almaktadır.  

1.3. Hükümet Yanlısı Manipülasyon Vaka Analizleri

2023 Seçim Kampanyası: Çok Yönlü Bir Enformasyon Saldırısı

2023 genel seçimleri, hükümet yanlısı enformasyon operasyonlarının tüm taktiklerinin bir arada kullanıldığı bir laboratuvar niteliğindeydi.

  • Montajlanmış “Terör” Videoları: Kampanyanın en tartışmalı anlarından biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerinde defalarca gösterdiği montajlanmış bir video oldu. Bu videoda, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kampanya reklamı, PKK liderlerinin görüntülerinin eklendiği bir versiyonuyla sunularak muhalefet doğrudan terörle ilişkilendirildi. Videonun sahte olduğu Teyit ve Doğruluk Payı gibi doğrulama platformları tarafından hızla teyit edilmesine rağmen , bu durum videonun yayılmasını engellemedi. Daha sonra Meta, yayımladığı “Koordineli İnorganik Davranış” (CIB) raporunda, bu sahte videonun ilk yayılımının, kapattığı bir AK Parti yanlısı ağ tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Bu olay, dezenformasyonun en üst düzey devlet yetkilisi tarafından doğrudan bir siyasi araç olarak kullanıldığına dair somut bir örnek teşkil etmektedir.  
  • Asimetrik Dijital Reklamcılık: Meta Reklam Kütüphanesi verileri, seçim döneminde dijital alanda muazzam bir harcama asimetrisi olduğunu ortaya koymaktadır. İkinci tur öncesindeki 90 günlük dönemde, AK Parti, MHP ve Erdoğan’a ait resmi hesaplar 14 milyon TL’nin üzerinde reklam harcaması yaparken, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun hesaplarının toplam harcaması yaklaşık 4,2 milyon TL’de kalmıştır. Daha da önemlisi, “kara propaganda” yürüten ve resmi bağlantısı olmayan hükümet yanlısı sayfalar, bu dönemde yaklaşık 8,8 milyon TL harcayarak muhalefete yönelik olumsuz ve duygusal olarak manipülatif içerikleri (örneğin şehit fotoğrafları kullanarak) yaymıştır.  
  • Arama Motoru Manipülasyonu: Seçim sürecinde, Google’da “Kemal Kılıçdaroğlu” araması yapıldığında sonuçların ezici bir çoğunlukla hükümet yanlısı medya ve olumsuz anlatılar lehine çıktığına dair raporlar, arama motoru algoritmalarının da seçmenlerin kritik bilgi arama anlarında kamuoyunu şekillendirmek için manipüle edildiği yönündeki iddiaları güçlendirmiştir.  

Devlet Destekli Dezenformasyonun Ana Akım Medyada Kurumsallaşması

Akademik analizler, Türkiye’de devletin medya üzerindeki kontrolünün uzun bir geçmişi olduğunu göstermektedir. AK Parti döneminde bu kontrol, hükümet yanlısı medya kuruluşlarının dezenformasyon ve sahte haberlerin birincil kaynağı ve yayıcısı haline gelmesiyle yeni bir boyuta evrilmiştir. Bu durum, dezenformasyonun genellikle sosyal medyadan kaynaklandığı Batı ülkelerindeki modelden önemli bir farklılık arz etmektedir. Gezi protestoları sırasında Takvim gazetesinin CNN sunucusu Christiane Amanpour ile, Yeni Şafak gazetesinin ise akademisyen Noam Chomsky ile sahte röportajlar yayımlaması, bu stratejinin en bilinen ve cüretkar örnekleridir. Bu vakalar, ana akım medyanın artık sadece bir propaganda aracı değil, aynı zamanda aktif bir dezenformasyon üreticisi olarak da işlev gördüğünü göstermektedir.  

Bu çok katmanlı yapı, resmi ve gayriresmi aktörlerin eşgüdümlü hareket ettiği entegre bir enformasyon kontrol sistemi oluşturmaktadır. İletişim Başkanlığı’nın resmi “yalanlama” mekanizması, hükümetin anlatısını meşrulaştırırken, “AK Troller” olarak bilinen gayriresmi ağlar bu anlatıyı sosyal medyada agresif bir şekilde yaymakta ve muhalif sesleri sindirmektedir. Örneğin, DMM’nin Amasra faciasıyla ilgili eleştirel haberleri “dezenformasyon” olarak etiketlemesi , trol ağlarının bu haberleri yapan gazetecileri ve kurumları hedef alması için bir zemin hazırlamaktadır. Bu durum, bir kıskaç hareketine benzemektedir: Biri “resmi doğruyu” ilan ederken, diğeri bu doğruyu zorla kabul ettirmektedir. Bu sinerji, iki unsurun tek başına yaratabileceğinden çok daha güçlü bir etki doğurarak, muhalefet için düşmanca bir enformasyon ortamı yaratmaktadır.  

Ayrıca, bu savaş alanının doğası gereği asimetrik olduğu görülmektedir. Hükümetin devlet kaynaklarına erişimi, RTÜK gibi düzenleyici kurumlar üzerindeki etkisi ve ana akım medyanın büyük bir bölümünü kontrol etmesi , muhalefetin sahip olmadığı muazzam bir güç avantajı sağlamaktadır. Muhalefet, büyük ölçüde internet ve sosyal medyaya bağımlı kalırken , hükümet hem geleneksel hem de dijital alanlarda ezici bir üstünlüğe sahiptir. 2023 seçimlerinde olduğu gibi, montajlanmış bir videoyu ana akım medyada yayınlayıp ardından devasa bir dijital reklam bütçesi ve trol ağları ile viral yayılımını sağlamak, muhalefetin ölçek olarak karşı koymasının mümkün olmadığı bir güç gösterisidir. Bu sadece niceliksel bir fark değil, aynı zamanda çatışmanın doğasını şekillendiren niteliksel bir asimetridir.  

Son olarak, hükümet yanlısı dijital stratejinin zamanla savunmadan saldırıya geçtiği gözlemlenmektedir. Trol ordularının ilk oluşumu, 2013’te muhalefetin sosyal medyayı etkili kullanımına bir tepki niteliğindeydi. Ancak 2023’e gelindiğinde, taktikler çok daha proaktif bir hal almıştır. Montaj videolar , hedeflenmiş büyük reklam harcamaları ve muhalif söylemi içeriden çökertmek için tasarlanmış kukla hesaplar savunma amaçlı araçlar değildir. Bunlar, muhalefetin kendisini tanımlamasına fırsat vermeden, onu olumsuz terimlerle tanımlamayı amaçlayan, dijital hız ve ölçekte yürütülen klasik bir propaganda tekniği olan ofansif operasyonlardır.  

Bölüm 2: Hükümet Karşıtı ve Muhalefetle İlişkili Manipülasyonun Analizi

Bu bölüm, kullanıcı talebi doğrultusunda, muhalif aktörlerle ilişkilendirilen veya bu çevrelerden kaynaklanan dezenformasyon ve manipülasyon taktiklerini dengeli ve eleştirel bir yaklaşımla incelemektedir. Bu inceleme, organize parti faaliyetleri, kendiliğinden gelişen çevrimiçi davranışlar ve bu olguların siyasi rakipler tarafından nasıl araçsallaştırıldığı arasındaki ayrımları yapmaya özen göstermektedir.

2.1. Muhalif Trol Ağları İddiaları: CHP “Trol Raporu” ve Karşı İddialar

Hükümet yanlısı medya ve uzmanlar, ana muhalefet partisi CHP’nin de “AK Troller”e benzer şekilde, kamuoyunu manipüle etmek için geniş ölçekli bir “trol” ağı işlettiğini sıkça iddia etmektedir. Bu iddialar genellikle eşgüdümlü sosyal medya kampanyalarına işaret etmekte ve bu faaliyetlerin arkasında “küresel şebekeler” ile dış kaynaklı fonların olduğunu öne sürmektedir. Siyaset bilimci Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, CHP’nin milyonlarca hesabı etkileyebilecek bir trol yapılanması içinde olduğuna dair ulusal medyada yer alan haberlere dikkat çekerek, bu durumu “dijital bir faşizm” ve “seçmen iradesini hiçe sayan bir anlayış” olarak nitelendirmiştir.  

Bu iddiaların gölgesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şubat 2022’de kendisini ve partisini hedef alan hükümet yanlısı trolleri ifşa etme amacı taşıdığını belirttiği bir “trol raporu” açıklamıştır. Raporda, CHP’yi hedef alan ve üç kademeli bir yapıda (içerik üreticileri, yayıcılar ve botlar) hareket eden ortalama 10.000 ila 12.000 trol hesabının tespit edildiği iddia edilmiştir.  

Ancak bu rapor, analizciler tarafından dijital alandaki tüm aktörleri kapsayan kapsamlı bir analizden ziyade, büyük ölçüde savunma amaçlı bir halkla ilişkiler hamlesi olarak yorumlanmıştır. Rapor, CHP’ye yönelik saldırıları belgeleyerek bilinen bir olguyu kamuoyunun gündemine taşımış ve trol operatörlerine tespit edilebilecekleri mesajını vermiştir. Bu durum, hükümetin proaktif ve gündem belirleyici enformasyon operasyonlarıyla bir tezat oluşturmaktadır. CHP’nin raporu, kendisine yönelik saldırıları belgelerken, kendi ağlarına ilişkin iddialara yanıt vermemiştir.  

Bununla birlikte, CHP’nin Ankara’daki bir plazada, Cambridge Analytica benzeri bir yapıyla 40.000 kişilik bir trol ağını yöneten bir “dezenformasyon” merkezi kurduğuna dair spesifik iddialar da mevcuttur. Ancak bu iddianın kaynağının partizan bir haber sitesine ait bozuk bir bağlantı olması, bu tür iddiaların bağımsız kaynaklarca doğrulanmadan ihtiyatla karşılanması gerektiğini göstermektedir.  

“Muhalif Linç Kültürü” Fenomeni

Merkezi olarak yönetilen ve parti tarafından işletilen bir muhalif trol ordusuna dair kanıtlar tartışmalı ve genellikle partizan kaynaklardan gelirken, daha farklı bir olguya dair somut kanıtlar mevcuttur: muhalif veya hükümet karşıtı sosyal medya çevrelerinden kaynaklanan eşgüdümlü çevrimiçi taciz kampanyaları ve “linç” kültürü. Bu kültür, özellikle hükümet karşıtı kolektif duruştan saptığı düşünülen bireyleri hedef almaktadır.

Anahtar Taktik: “Yabancı Fonlu Ajan” Anlatısı

Bu kampanyalarda kullanılan birincil silahlardan biri, bağımsız gazetecileri veya eleştirmenleri “foncu” olmakla, yani meşru eleştirmenler değil, parayla tutulmuş ajanlar olmakla suçlamaktır. Bu anlatı, hedefin bağımsızlığını ve dürüstlüğünü itibarsızlaştırmayı amaçlar.

  • Vaka Analizi: Gazeteciler Nevşin Mengü ve Canan Kaya: Bağımsız gazeteciler Mengü ve Kaya, mesleklerini sürdürmek için aldıkları uluslararası fonlar gerekçe gösterilerek yoğun çevrimiçi taciz ve nefret söyleminin hedefi olmuşlardır. Kampanya, özellikle göçmenlik gibi hassas konulardaki haberlerini gayrimeşru kılmak için bu fonları açıkça kullanmıştır. Benzer şekilde, Medyascope ve Teyit.org gibi platformlar da, Gates Vakfı (dolaylı olarak) veya diğer uluslararası kuruluşlardan aldıkları fonlar nedeniyle sürekli olarak “dış güçlerin” bir aracı olarak gösterilmeye çalışılan ve itibarsızlaştırmayı amaçlayan kampanyalarla karşı karşıya kalmıştır.  
  • Vaka Analizi: Gazeteci Fatih Altaylı: Gazeteci Fatih Altaylı, farklı ideolojik kamplardan gelen çok sayıda linç kampanyasının hedefi olmuştur. Hükümet yanlısı gruplar, Tansu Çiller’in bağış performansını eleştirmesi ve Filistin yanlısı bir mitingle ilgili yorumları nedeniyle kendisini hedef almıştır. Aynı zamanda, CHP’ye yakın çevrelerden, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatından, kendisine “salak” demesi ve kamuoyu önünde bir polemik başlatmasıyla sert bir tepki ve yasal tehditlerle karşılaşmıştır. Bu durum, hükümet karşıtı geniş çevre içinde bile eleştirel yorumlara karşı tahammülsüzlüğü göstermektedir. Altaylı’nın kendisi de sosyal medyanın, anlamlı siyasi eylemin yerini alan ve kendi içinde saflık testleri ve tasfiyelere dönüşen bir “muhalif mastürbasyonuna” yol açtığını ifade etmiştir.  

Vaka Analizi: Siyasetçi Canan Kaftancıoğlu

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sürekli olarak hükümet yanlısı kampanyaların hedefi olmuştur. Ancak bu kampanyalarda kullanılan yöntemler, dijital manipülasyonun genel doğasını anlamak için öğreticidir. Bu kampanyalar sıklıkla, PKK militanlarına ait fotoğrafların kendisine aitmiş gibi sunulması veya konuşmalarının terörü destekliyormuş gibi görünecek şekilde bağlamından koparılarak düzenlenmesi gibi manipüle edilmiş veya dezenformatif içeriklerin kullanımını içermektedir. Bu içerikler daha sonra trol ağları tarafından yaygınlaştırılmaktadır. Bu vakada failler hükümet yanlısı olsa da, vaka dijital alanda tanımlayıcı hale gelen saldırı  

türlerini gözler önüne sermektedir.

Yabancı Bağlantılı Hükümet Karşıtı Ağlar

Tüm hükümet karşıtı faaliyetler yerli kaynaklı değildir. Meta’nın 2023 ikinci çeyrek CIB raporu, İran kaynaklı ve Türkiye’yi hedef alan bir ağı tespit edip kaldırmıştır. Bu ağ, bağımsız haber sitesi gibi görünen web siteleri işleterek Türk hükümetini, AK Parti’yi, İsrail’i ve ABD’yi eleştiren, buna karşılık İran ve Filistin’i destekleyen içerikler yayınlamıştır.  

Bu bulgu, basit “hükümet-muhalefet” ikiliğini karmaşıklaştırmaktadır. Yabancı devlet aktörlerinin de kendi jeopolitik çıkarları doğrultusunda hükümet karşıtı dezenformasyon faaliyetlerinde bulunabileceğini ve bu faaliyetlerin yerli muhalefet çabalarıyla karıştırılabileceğini veya birleştirilebileceğini göstermektedir.

Bu bölümde ortaya konan kanıtlar, muhalefetle ilişkilendirilen manipülasyon faaliyetlerinin yapısı ve niyetinde belirgin bir asimetri olduğunu göstermektedir. Hükümet yanlısı ağların merkezi koordinasyonlu, parti yapılarına bağlı (AKP gençlik kolları gibi) ve iyi finanse edildiği belgelenmişken , muhalif tarafta benzer yapıda bir parti güdümlü ağa dair kanıtlar daha zayıf ve genellikle partizan kaynaklıdır. Muhalif alanda daha çok belgelenen olgu, merkezi olmayan, kendiliğinden gelişen ve kutuplaşmış bir tabanın öfkesiyle beslenen bir “linç kültürüdür”. Muhalefetin belgelenmiş birincil eylemi, saldırgan bir kampanyadan ziyade, savunma amaçlı bir rapordur. Bu durum, iki tarafın hedefleri arasındaki temel farkı yansıtmaktadır: Devlet gücüyle desteklenen hükümetin amacı  

anlatı hakimiyeti kurmakken, bu güce sahip olmayan muhalefetin amacı anlatıya meydan okumaktır. Hakimiyet, organize, profesyonel ve sürekli kampanyalar gerektirirken ; meydan okuma, viral öfke ve merkezi olmayan seferberliklere dayanabilir.  

“Yabancı fon” anlatısının bir dezenformasyon aracı olarak gücü de bu bağlamda ortaya çıkmaktadır. Medyanın yabancı fon alması meşru bir kamuoyu tartışması konusudur. Ancak bu olgu, hem hükümet yanlısı troller hem de muhalif ekosistem içindeki gruplar tarafından, eleştirel sesleri susturmak ve itibarsızlaştırmak için sistematik olarak bir silaha dönüştürülmektedir. Bir gazetecinin şeffaf bir şekilde aldığı bir hibe (doğrulanabilir bir gerçek) , önceden var olan “dış güçler” komplo teorisi çerçevesine oturtulur. Buradan çıkarılan ve yayılan sonuç, gazetecinin bağımsız bir aktör değil, bir “ajan” veya “foncu” olduğudur. Bu taktik, gerçek bir bilgiyi alıp onu güçlü, duygusal olarak yankı uyandıran ve yanlışlanması imkansız bir komplo teorisine eklemlediği için etkilidir. Şeffaflığı, şeffaf olan aktöre karşı bir silaha dönüştürür.  

Son olarak, İran gibi yabancı güçler tarafından yürütülen hükümet karşıtı ağların varlığı , hükümet yanlısı aktörler tarafından istismar edilen stratejik bir belirsizlik yaratmaktadır. Yabancı bir ağ hükümeti eleştirdiğinde, hükümet yanlısı medya ve DMM için bu faaliyeti yerli muhalefetin eylemleriyle birleştirmek kolaylaşır. Böylece tüm muhalif eleştirileri “dış destekli” veya bir “küresel şebekenin” parçası olarak etiketleyebilirler. Bu durum, gerçek yerli muhalefetin meşruiyetini aşındırır ve hükümetin, yüksek komplo teorisi inancına sahip bir ülkede güçlü bir yankı bulan “dış güçler tarafından kuşatıldığı” anlatısını pekiştirir.  

Dijital Savaş Taktiklerinin Karşılaştırmalı Bir Analizi

Bu bölüm, önceki iki bölümdeki bulguları sentezleyerek, siyasi yelpazenin farklı noktalarındaki aktörler tarafından kullanılan dezenformasyon taktiklerinin doğrudan ve kanıta dayalı bir karşılaştırmasını sunmaktadır. Bu analiz, kaynaklardaki, organizasyon yapılarındaki ve kullanılan yöntemlerdeki asimetrileri net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bot ve Trol Orduları: Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme

  • Hükümet Yanlısı Ağlar: Kanıtlar, AK Parti gençlik kollarıyla bağlantılı, büyük ölçekli, merkezi olarak koordine edilen ve sürekli evrilen bir ağın varlığına işaret etmektedir. Bu ağ, astroturfing (yapay taban desteği yaratma), ele geçirilmiş hesaplar ve farklı siyasi kimliklere bürünen kukla hesaplar gibi sofistike taktikler kullanmaktadır. Temel amacı ofansiftir: gündemi belirlemek, hükümeti tanıtmak ve muhalifleri sistematik olarak itibarsızlaştırmak.  
  • Muhalefetle İlişkili Ağlar: Benzer ölçekte ve yapıda, parti tarafından yönetilen bir muhalif ağa dair doğrudan kanıtlar daha az ve büyük ölçüde partizan kaynaklardan gelen iddialardan ibarettir. CHP’nin kendi raporu, saldırı düzenlemekten çok, alınan saldırıları belgeleyen savunmacı bir nitelik taşımaktadır. Daha belirgin olan olgu, ideolojik saflığı korumak amacıyla taciz yoluyla kendi içindeki aykırı sesleri de hedef alan, merkezi olmayan bir “linç kültürüdür”.  
  • Sonuç: Bu ağların belgelenmiş ölçeği, organizasyonu ve karmaşıklığı açısından önemli bir asimetri bulunmaktadır.

Dijital Reklamcılığın Silah Olarak Kullanımı: 2023 Seçimleri Vakası

  • Hükümet Yanlısı (Cumhur İttifakı): Meta Reklam Kütüphanesi verileri, dijital reklam alanında ezici bir finansal üstünlük olduğunu göstermektedir. Resmi parti ve lider hesapları 14 milyon TL’nin üzerinde harcama yaparken, bu rakam gayriresmi “kara propaganda” sayfaları tarafından yapılan yaklaşık 8,8 milyon TL’lik harcamayla desteklenmiştir. İçerik, muhalefeti terörle ilişkilendiren, şehitlerin resimleri gibi duygusal manipülasyon araçlarını kullanan ve muhalif seçmen katılımını düşürmeyi hedefleyen son derece olumsuz ve mikro-hedeflemeli bir yapıya sahipti.  
  • Muhalefet (Millet İttifakı): Harcamalar dramatik ölçüde daha düşüktü. Ana adaylar ve destekleyici sayfalar toplamda yaklaşık 4,7 milyon TL harcamıştır. CHP ve İYİ Parti gibi kilit partilerin resmi hesaplarından hiç harcama yapılmamıştır. İçerik, “kara propaganda”dan ziyade, daha çok “taraflı yayın” niteliğinde olup, kendi adaylarını tanıtmaya odaklanmıştır.  
  • Sonuç: 2023 seçimleri, dijital reklamcılık alanında net bir “asimetrik propaganda” örneği sunmaktadır. Bir taraf, diğerine kıyasla hem çok daha fazla harcama yapmış hem de çok daha agresif ve olumsuz taktikler kullanmıştır.  

Influencer’lar Siyasi Vekiller Olarak

Siyasi aktörler, geleneksel medya filtrelerini aşmak ve özellikle genç demografik gruplara ulaşmak için giderek daha fazla sosyal medya influencer’larını kullanmaktadır. Bu durum, İYİ Parti’nin yemek influencer’ı Refika Birgül ile yaptığı gibi açık işbirliklerinden , siyasi bağlantısı olmayan influencer’ların muhalefetle alay etmeye teşvik edildiği daha gizli astroturfing kampanyalarına kadar uzanmaktadır. Bu ikinci yöntem, siyasi saldırıyı apolitik bir kılıfa sokarak daha geniş kitleler için daha kabul edilebilir hale getirmektedir. Influencer’ların kullanımı, gizli siyasi reklamcılık ve ticari reklam düzenlemelerinin (siyasi görüşlerin istismarını yasaklayan) siyasi alana uygulanması konusunda ciddi yasal ve etik soruları gündeme getirmektedir. Bu, çeşitli siyasi aktörler tarafından kullanılan ve organik destek ile ücretli tanıtım arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran yeni bir manipülasyon cephesidir.  

Dezenformasyon Taktiklerinin Karşılaştırmalı Analizi

Aşağıdaki tablo, bu raporun bulgularını sentezleyerek, kaynak, organizasyon ve taktiklerdeki asimetrileri görsel olarak özetlemektedir. Bu karşılaştırma, “iki taraf da yapıyor” şeklindeki basit bir anlatının ötesine geçerek, her bir tarafın enformasyon manipülasyonuna nasıl ve ne ölçüde başvurduğuna dair daha incelikli bir anlayış sunmaktadır.

TaktikHükümet Yanlısı Aktörler (Kanıt/Örnekler)Hükümet Karşıtı/Muhalefetle İlişkili Aktörler (Kanıt/Örnekler)
Eşgüdümlü Bot/Trol AğlarıYapı: Merkezi eşgüdümlü, AK Parti gençlik kollarıyla bağlantılı.  Taktikler: Astroturfing, retweet halkaları, ele geçirilmiş hesaplar, kukla kimlikler.  Ölçek: Tek bir Twitter operasyonunda 7.340 hesap.  Yapı: CHP yönetiminde bir ağ olduğuna dair iddialar mevcut ancak kanıtlar tartışmalı. Daha çok merkezi olmayan bir “linç kültürü” olarak belgelenmiş.  Taktikler: Eşgüdümlü taciz, etiket kampanyaları, muhalif görülenleri hedef alma.  Ölçek: CHP raporu kendilerini hedef alan 10-12 bin hesaptan bahsediyor, ancak bu savunma amaçlı bir iddia.  
Platform Reklamcılığı (2023)Harcama: 22,8 milyon TL’nin üzerinde (resmi + gayriresmi propaganda sayfaları).  İçerik: “Kara propaganda,” olumsuz saldırılar, muhalefeti terörle ilişkilendirme, şehit imgesi kullanımı.  Harcama: Yaklaşık 4,7 milyon TL (adaylar + destekleyici sayfalar). Ana partiler 0 TL harcadı.  İçerik: Ağırlıklı olarak “taraflı yayın,” kendi adayları için pozitif mesajlaşma.  
Manipüle Edilmiş Video Kullanımı– Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından mitinglerde Kılıçdaroğlu’nu PKK ile ilişkilendiren sahte videonun doğrudan kullanımı. İlk yayılımı Meta tarafından AK Parti yanlısı bir ağa bağlandı.  – Muhalefet liderlerinin benzer şekilde manipüle edilmiş videoları kullandığına dair somut bir örnek, sağlanan kaynaklarda belgelenmemiştir.
Kurumsal Aygıt– Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), anlatıları kontrol etmek ve eleştirel raporları itibarsızlaştırmak için kullanılıyor.  – Eşdeğer bir resmi kurum belgelenmemiştir. CHP’nin “trol raporu” parti düzeyinde, savunma amaçlı bir belgedir.  
Taciz Kampanyaları (“Linç”)– Genellikle yetkililer tarafından başlatılan ve troller tarafından büyütülen, gazetecileri ve eleştirmenleri hedef alan organize “çevrimiçi linç” kampanyaları.  – Gazetecileri ve iç muhalifleri hedef alan “muhalif linç kültürü”. “Yabancı fon” gibi anlatıları silah olarak kullanır.  
Yabancı Bağlantılı Ağlar– Hükümet yanlısı anlatılar bazen yabancı aktörler tarafından da güçlendirilir (örneğin, S-400 konusunda Rusya ), ancak birincil ağlar yerlidir.  – Hükümet karşıtı içerik yayan İran merkezli bir ağın belgelenmiş olması, yerel ikiliği karmaşıklaştırmaktadır.  

Bölüm 4: Karşı Stratejiler ve Toplumsal Dayanıklılığa Giden Yollar

Bu bölüm, Türkiye’de siyasi dezenformasyona karşı mevcut karşı önlemleri değerlendirmekte ve uzun vadeli toplumsal dayanıklılık inşa etmek için bütüncül, çok paydaşlı bir yaklaşım önermektedir.

4.1. Mevcut Karşı Önlemlerin Değerlendirilmesi

Bağımsız Doğrulama Kuruluşları

Teyit.org ve Doğruluk Payı gibi platformlar, Türkiye’nin enformasyon ekosisteminde hayati bir rol oynamaktadır. Siyasi yelpazenin her kesiminden gelen yanlış iddiaları çürüterek kamuoyunu bilgilendirme ve yanlış bilginin yayılmasını yavaşlatma işlevi görmektedirler. Ancak bu kuruluşlar önemli zorluklarla karşı karşıyadır:  

  • Etkinlik Sınırlılıkları: Yaptıkları analizler ve çürütmeler, genellikle orijinal dezenformasyon içeriğinden çok daha az etkileşim almaktadır. Bu durum, yanlış bir bilgi yayıldıktan sonra onu düzeltmenin ne kadar zor olduğunu göstermektedir. Dezenformasyonun hızı ve duygusal gücü, metodik ve kanıta dayalı doğrulama süreçlerini çoğu zaman geride bırakmaktadır.  
  • Kaynak Kısıtlılıkları ve Fonlama Saldırıları: Bu platformlar sınırlı kaynaklarla faaliyet göstermekte ve sürekli olarak meşruiyetlerini sarsmayı amaçlayan kampanyalara maruz kalmaktadır. Özellikle uluslararası fon kaynakları, onları taraflı “yabancı ajanlar” olarak göstermek için bir silah olarak kullanılmaktadır. Bu durum, şeffaflıklarını kendilerine karşı bir saldırı aracına dönüştürmektedir.  
  • Düşmanca Ortam: Doğrulama kuruluşları, son derece kutuplaşmış ve yüksek basınçlı bir ortamda çalışmaktadır. Tarafsızlık iddiaları nedeniyle her kesimden taciz ve baskıyla karşılaşmakta ve gazeteciliğin kendisinin kuşatma altında olduğu bir ülkede varlık mücadelesi vermektedirler.  

Yasal Çerçeve: “Dezenformasyon Yasası”

Hükümetin dezenformasyonla mücadeledeki birincil yasal aracı, “yanlış bilgiyi” alenen yaymayı suç sayan ve tartışmalı “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen TCK’nın 217/A maddesindeki değişikliklerdir. Bu yasa, hükümet tarafından dezenformasyonla mücadelenin bir gereği olarak sunulsa da, insan hakları örgütleri, gazeteci sendikaları ve muhalefet tarafından sert bir şekilde eleştirilmektedir. Eleştirmenler, yasadaki “endişe, korku veya panik yaratma” gibi muğlak ifadelerin, yasayı gerçek dezenformasyonla mücadele etmek yerine, eleştirel gazetecileri ve muhalif sesleri susturmak için kullanılan siyasi bir sansür aracına dönüştürdüğünü savunmaktadır. Yasanın kendisi, enformasyon savaşının bir parçası haline gelmiştir. Avrupa Birliği gibi uluslararası kurumlar da bu tür yasaların ifade özgürlüğünü baltalayabileceğine dair endişelerini dile getirmiştir.  

4.2. Dayanıklı Bir Enformasyon Ekosistemi İçin Eylem Önerileri

Türkiye’nin dezenformasyona karşı toplumsal dayanıklılığını artırmak, tek bir aktörün çabasıyla değil, tüm paydaşların katılımını gerektiren bütüncül bir strateji ile mümkündür.

Politika Yapıcılar ve Düzenleyici Kurumlar İçin:

  • TCK 217/A gibi muğlak sansür yasaları, uluslararası standartlara uygun olarak, meşru ifadeyi boğmadan kötü niyetli ve eşgüdümlü sahte davranışları hedef alan kesin ve dar kapsamlı bir mevzuatla değiştirilmeli veya yürürlükten kaldırılmalıdır.  
  • RTÜK gibi düzenleyici kurumların gerçek anlamda bağımsızlığı sağlanmalı ve DMM gibi partizan yapılar yerine, dijital platformların faaliyetlerini denetleyecek, çok paydaşlı ve gerçekten bağımsız bir yapı oluşturulmalıdır.
  • Influencer’lar tarafından yapılan sponsorlu içeriklerin açıkça etiketlenmesi ve reklam verenin nihai fon kaynağını gösteren sağlam ve kolayca aranabilir reklam kütüphaneleri oluşturulması dahil olmak üzere, tüm siyasi reklamlarda daha fazla şeffaflık zorunlu kılınmalıdır. Bu, “örtülü bağış” boşluğunu kapatmaya yardımcı olacaktır.  

Teknoloji Platformları (Meta, X, Google vb.) İçin:

  • Türkiye’deki CIB ve nefret söylemini daha iyi tespit edip müdahale edebilmek için derin kültürel ve siyasi bağlama sahip yerel içerik denetleme ve yaptırım ekiplerine önemli ölçüde daha fazla kaynak yatırımı yapılmalıdır.  
  • Platform politikaları, siyasi yelpazenin her kesimine tutarlı bir şekilde uygulanmalı, hükümetin meşru eleştirel içeriği kaldırma yönündeki baskılarına direnilmeli ve her taraftan gelen eşgüdümlü ağlar proaktif olarak dağıtılmalıdır.  
  • Kullanıcılara belirli siyasi içerikleri neden gördüklerini gösteren algoritmik şeffaflık artırılmalı ve kutuplaştırıcı veya manipülatif materyallere maruz kalmayı azaltacak araçlar sunulmalıdır.

Sivil Toplum, Medya ve Akademi İçin:

  • Eleştirel düşünme, kaynak doğrulama ve manipülasyona karşı duygusal dayanıklılık öğretmek amacıyla dijital ve medya okuryazarlığı programları, erken yaşlardan itibaren ulusal eğitim müfredatına entegre edilerek büyük ölçüde yaygınlaştırılmalıdır.  
  • Bağımsız gazetecilik ve doğrulama kuruluşlarına sürdürülebilir, şeffaf yerel ve uluslararası destek sağlanmalı ve bu kuruluşların değerini ve fonlama modellerini açıklayan kamuoyu kampanyaları ile itibarsızlaştırma anlatılarına karşı konulmalıdır.  
  • Dezenformasyon tehditlerini toplu olarak araştırmak, izlemek ve bunlara yanıt vermek için gazeteciler, akademisyenler, teknoloji uzmanları ve eğitimciler arasında koalisyonlar kurarak “topyekûn bir toplum” yaklaşımı benimsenmelidir.  

Sonuç: Dijital Savaş Alanının Ötesinde

Bu rapor, Türkiye’deki siyasi dezenformasyonun yaygın, çok yönlü ve sistemik bir sorun olduğunu ortaya koymuştur. Bu, marjinal bir faaliyet değil, çağdaş siyasi rekabetin merkezi bir özelliğidir. Siyasi yelpazenin farklı noktalarındaki aktörler manipülatif taktiklere başvursa da, güç, kaynak ve yöntemlerde önemli bir asimetri mevcuttur. Hükümet yanlısı güçler, anlatı hakimiyeti kurmak için devlet aygıtının tüm gücünü, devasa finansal kaynakları ve son derece organize dijital orduları kullanmaktadır. Buna karşılık, muhalefetle bağlantılı manipülasyon daha merkezi olmayan, reaktif bir yapı sergilemekte ve genellikle daha geniş enformasyon savaşındaki yapısal zayıflığının bir belirtisi olarak, kendi saflarını denetleyen zehirli bir “linç” kültürü olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu amansız dijital çatışmanın derin ve aşındırıcı sonuçları vardır. Duygusal kutuplaşmayı derinleştirmekte , tüm kurumlara (medya, hükümet, yargı) olan güveni aşındırmakta , taciz ve nefret söylemini normalleştirmekte ve nihayetinde demokratik müzakerenin dayandığı ortak bir olgusal gerçeklik olasılığını baltalamaktadır. Bu savaş sadece oylar için değil, hakikatin doğasının kendisi için verilmektedir.  

Bu dijital savaş alanının ötesine geçmek, sadece daha iyi bir doğrulama veya daha fazla hesap kapatma işleminden daha fazlasını gerektirir. Hükümet, muhalefet, sivil toplum ve vatandaşlar da dahil olmak üzere tüm paydaşların, sağlıklı bir enformasyon ekosisteminin temellerini yeniden inşa etme yönünde temel bir taahhütte bulunmasını zorunlu kılar. Bu, bağımsız medyayı savunmayı, eğitim yoluyla eleştirel düşünceyi teşvik etmeyi, platformlardan ve siyasi aktörlerden şeffaflık ve hesap verebilirlik talep etmeyi ve bilinçli olarak bölünme yerine diyaloğu seçmeyi içerir. Böylesine eşgüdümlü, “topyekûn bir toplum” çabası olmaksızın, Türkiye’nin demokratik geleceği, enformasyon savaşlarının zehirli siperlerinde çekişmeli ve yıpranmış bir şekilde devam edecektir.

Kaynaklar

https://www.metropoll.com.tr/upload/content/files/1827-tu%CC%88rkiyenin-nabzi-haziran-2019.pdf
https://edam.org.tr/wp-content/uploads/2020/06/T%C3%BCrkiyede-Do%C4%9Fruluk-Kontrol%C3%BC-ve-Do%C4%9Frulama-Kurulu%C5%9Flar%C4%B1-Ak%C4%B1n-%C3%9Cnver.pdf
https://edam.org.tr/siber-politikalar-ve-dijital-demokrasi/kutuplasmanin-turkiye-deki-enformasyon-ortamina-etkisi/
https://edam.org.tr/wp-content/uploads/2020/07/Exploring-Turkeys-Disinformation-Ecosystem-by-Baris-Kirdemir.pdf
https://edam.org.tr/wp-content/uploads/2020/07/T%C3%BCrkiyede-Dijital-Haber-Ortam%C4%B1-Bar%C4%B1%C5%9F-K%C4%B1rdemir.pdf
https://www.pivony.com/tr/blog/troll-and-bot-accounts-in-social-media
https://www.iletisim.gov.tr/turkce/dezenformasyon-bulteni
https://tgs.org.tr/dezenformasyonla-mucadele-merkezi-hakkinda-bilgi/
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ikad/issue/59164/785151
https://www.setav.org/yorum/siyasete-mudahale-tartismalari-ve-uluslararasi-raporlar
https://www.metropoll.com.tr/arastirmalar/turkiyenin-nabzi-17/1816
https://bianet.org/haber/iletisim-baskanligi-sasirtmadi-sayistay-raporunu-yalanladi-268710
https://konda.com.tr/uploads/tr1811-barometre92-populist-tutum-ve-komploculuk-fd42c35926ed872aadd055b0bc73accad73b2946c169b16af129b4b874660d9c.pdf
https://www.atlanticcouncil.org/blogs/ukrainealert/russian-hybrid-warfare-europe-should-study-ukraines-unique-experience/
https://bianet.org/haber/dezenformasyonla-mucadele-kulupleri-nasil-ortaya-cikti-ne-amaclaniyor-304133
https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Dezenformasyon_Bulteni_Sayi_167.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=-hXII1PozMw
https://www.dogrula.org/dogrulamalar/turkiye-yalan-haber-siralamasinda-birinci-iddiasi/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/565835
https://acikerisim.ticaret.edu.tr/bitstreams/7df66296-41b0-49d7-ab29-e6b48a313f59/download
https://www.setav.org/tag/center-for-american-progress
https://birikimdergisi.com/guncel/11412/secim-kampanyalari-ve-dezenformasyon-ama-montaj-ama-su-ama-bu
https://teyit.org/teyitpedia/verilerle-teyitciler-ve-teyitcilik
https://www.newslabturkey.org/2022/10/31/turkiyede-yayimlanan-her-iki-haberden-biri-yalan-mi/
https://kontent.konda.com.tr/report/YToxOntzOjE6InIiO3M6MzoiMTM3Ijt9/preview
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0leti%C5%9Fim_Ba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1
https://www.tussam.org/calisma-alanlarimiz/bir-diktatorlugunun-ve-bir-dezenformasyonun-cokusu-suriyeli-siginmacilarin-onurlu-donusu
https://www.newslabturkey.org/2022/11/07/yanlis-bilgiyle-dogru-mucadele-dogrulama-platformlari-nasil-islemeli/
https://dergipark.org.tr/tr/pub/jss/issue/71576/1066605
https://teyit.org/teyitpedia/arastirma-dezenformasyon-secim-sonuclarini-iddia-edildigi-kadar-etkiliyor-mu
https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-322-subat-2016/7489/troller-botlar-astroturf-sosyal-medyanin-anti-sosyal-yuzuyle-bas-etme-rehberi/7501
https://www.aa.com.tr/tr/gundem/iletisim-baskani-altun-dezenformasyona-karsi-topyekun-mucadele-ederek-hakikate-sahip-cikabiliriz/3371691
https://www.neilsahota.com/deepfakes-and-election-integrity-how-vulnerable-are-we/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2876669
https://file.setav.org/Files/Pdf/20130916162138_kurguilegerceklikarasindagezieylemleri_rapor.pdf
https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Dezenformasyon_Bulteni_Sayi_119.pdf
https://www.iletisim.gov.tr/turkce
https://pomeps.org/russian-digital-influence-operations-in-turkey-2015-2020
https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskanligi-iletisim-baskanligi-dezenformasyon-bulteninin-112-sayisini-yayimladi/3135247
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3084807
https://www.dogrulukpayi.com/bulten/tarih-ve-dezenformasyon
https://katalog.ticaret.edu.tr/e-kaynak/tez/90486.pdf
https://teyit.org/
https://konda.com.tr/uploads/bay-rapor-son-5a95b7b58709fb32177f0e2df9bde1bfe265382bf340e7cf99b0d32aac9f981e.pdf
https://www.perspektif.online/siyasi-kutuplasma-ve-sivil-toplum-tahribati/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/987967
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3234872
https://www.researchgate.net/publication/372431981_Sosyal_medyada_siyaset_ve_dezenformasyon_Haber_metinlerine_yonelik_bir_soylem_analizi
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2383988
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/4288857
https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/iletisim-baskani-altun-cimerin-calismalarina-iliskin-degerlendirmede-bulundu
https://miras.edu.kz/university/images/PDF/18congress.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4165457
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ahbvuibfd/issue/72340/1105875
https://www.tesev.org.tr/wp-content/uploads/rapor_Medya_Ve_Guvenlik_Sektoru_Gozetimi_Sinirlar_Ve_Imkanlar.pdf
https://yetkinreport.com/2022/02/08/chpnin-trol-raporu-ve-turkiyede-ve-dunyada-trol-duzeni/
https://edam.org.tr/wp-content/uploads/2021/03/210305-Dezenformasyon-Ildem.pdf
https://kriterdergi.com/dosya-toplum/neler-cektik-dezenformasyondan
https://www.ris.bka.gv.at/Dokumente/Bvwg/BVWGT_20231116_L506_2245111_1_00/BVWGT_20231116_L506_2245111_1_00.html
https://www.researchgate.net/publication/328690041_Siyasal_Iletisimde_Dezenformasyon_ve_Sosyal_Medya_Bir_Dogrulama_Platformu_Olarak_TeyitOrg
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/854606
https://edam.org.tr/Uploads/Yukleme_Resim/pdf-11-09-2023-23-22-47.pdf
https://www.guvenliweb.org.tr/blog-detay/fake-news-dezenformasyonun-yayilmasinda-sosyal-aglarin-etkisi
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3315751
https://www.culawreview.org/journal/genocide-under-the-ottoman-state-nationalistic-co-optation-of-classical-legal-paradigms-and-responses-to-western-interference
https://www.ikv.org.tr/ikv.asp?id=3620
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/43432
https://iksadyayinevi.com/wp-content/uploads/2022/02/MEDYADA-GERCEKLIK-ALGISININ-DONUSUMU-MEDYA-VE-DEZENFORMASYON.pdf
https://www.iklimhaber.org/dezenformasyon-ile-sekillenen-iklim-degisikligi-algisi-neden-tehlikeli/
https://www.researchgate.net/publication/339942861_TURKIYE’DE_DOGRULAMATEYIT_PLATFORMLARININ_KARSILASTIRMALI_INCELEMESI_dogrulukpayicom_ve_teyitorg
https://yalansavar.org/category/komplo-teorileri/feed/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2891901
https://edam.org.tr/Uploads/Yukleme_Resim/pdf-27-09-2023-00-42-46.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4144777
https://www.secmenneister.org/dezenformasyon-ve-se%C3%A7men-davran%C4%B1%C5%9F%C4%B1
https://go-for.org/wp-content/uploads/2024/03/Genclerin-Politik-Tercihleri-Arastirmasi-Raporu-2021.pdf
https://www.humanrightscolumbia.org/news/media-war-azerbaijan-and-turkey-against-armenia-and-nagorno-karabakh
https://digitalcommons.odu.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1010&context=cybersecurity-pubs
https://www.researchgate.net/publication/368904057_S-400s_Disinformation_and_Anti-American_Sentiment_in_Turkey
https://yalansavar.org/tag/yaniltici-iddialar/feed/
https://digitalcommons.odu.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1057&context=politicalscience_geography_pubs
https://dokumen.pub/diaspora-diplomacy-the-politics-of-turkish-emigration-to-europe-9781526148698.html
https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/14747731.2024.2349329
https://www.populismstudies.org/erdogans-political-journey-from-victimised-muslim-democrat-to-authoritarian-islamist-populist/
https://www.atlanticcouncil.org/category/blogs/turkeysource/feed/
https://www.researchgate.net/publication/332154474_Pro-Russian_Digital_Media_and_Information_Ecosystem_in_Turkey
https://www.latimes.com/sitemap-202307.xml
https://www.latimes.com/sitemap-202008.xml
https://www.researchgate.net/publication/283020833_Taking_stock_of_the_Europeanization_of_civil_society_in_Turkey_The_case_of_NGOs
https://en.wikipedia.org/wiki/Portal:Current_events/January_2018
https://firstmonday.org/ojs/index.php/fm/article/download/13734/11662/87185
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/4267677
https://scholarship.law.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=3738&context=lawreview
https://ciaonet.org/catalog.html?f%5Bcontent_type%5D%5B%5D=Working+Paper&f%5Blocation%5D%5B%5D=Middle+East&f%5Btopic%5D%5B%5D=Elections&per_page=20&searched=yes&sort=relevance
https://www.researchgate.net/publication/263587495_Turkish_Independent_Cinema_Between_Bourgeois_Auteurism_and_Political_Radicalism
https://www.newslabturkey.org/2018/12/06/bot-botnet-ve-trolleri-anlamak/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4438165
https://static.rusi.org/sifmanet-yerevan-report.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4216486
https://dergipark.org.tr/en/pub/imcs/issue/92120/1567437
https://warsawinstitute.org/wp-content/uploads/2018/01/The-Warsaw-Institute-Review-Special-Report-Disinformation-in-CEE-ENG-PDF.pdf
https://cyber.fsi.stanford.edu/news/november-2020-takedowns
https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/13569775.2024.2374593
https://en.wikipedia.org/wiki/Atomwaffen_Division
https://ir.lawnet.fordham.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1042&context=vrdf
https://dfrlab.org/
https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000380323
https://ruta-association.org/event/destabilizing-the-balkans-the-russian-disinformation-campaign/
https://www.fdd.org/analysis/2023/03/01/turkey-after-erdogan/
https://www.atlanticcouncil.org/in-depth-research-reports/issue-brief/how-the-us-and-europe-can-counter-russian-information-manipulation-about-nonproliferation/
https://crsreports.congress.gov/product/pdf/R/R45415/9
https://www.globalorder.live/post/strategic-disinformation-the-role-of-turkey-china-and-bangladesh-in-pakistan-s-information-warfar
https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/how-longstanding-iranian-disinformation-tactics-target-protests
https://www.csis.org/analysis/alessandro-accorsi-disinformation-warfare-middle-east
https://www.iss.europa.eu/sites/default/files/EUISSFiles/CP_168.pdf
https://www.mca-marines.org/wp-content/uploads/Information-Operations-and-Maneuver-Warfare.pdf
https://lawecommons.luc.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1228&context=lucilr
https://scholar.google.com/citations?user=itB3ZyEAAAAJ&hl=en
https://www.researchgate.net/publication/368751534_Critical_Issues_for_Turkey_in_2023
https://www.atlanticcouncil.org/issue/disinformation/
https://rm.coe.int/0900001680b4cb53
https://www.appf.europa.eu/cmsdata/277388/Foreign%20electoral%20interference%20affecting%20EU%20democratic%20processes.pdf
https://www.atlanticcouncil.org/blogs/ukrainealert/russias-evolving-information-war-poses-a-growing-threat-to-the-west/
https://www.atlanticcouncil.org/blogs/syriasource/russia-s-disinformation-campaign-has-changed-how-we-see-syria/
https://open.icm.edu.pl/bitstreams/69989af0-7bc7-443d-b550-93ffbfc68f07/download
https://www.christopherdavidson.net/files/Foreign_funding.pdf
https://ctc.westpoint.edu/irans-covid-19-disinformation-campaign/
https://www.afpc.org/publications/bulletins/information-warfare-watch/information-warfare-watch-no-46
https://www.hudson.org/security-alliances/understanding-turkeys-role-russia-ukraine-war-zineb-riboua
https://citapdigitalpolitics.com/wp-content/uploads/2020/04/OPEN-HEARING-ON-FOREIGN-INFLUENCE-OPERATIONS%E2%80%99-USE-OF-SOCIAL-MEDIA-PLATFORMS-THIRD-PARTY-EXPERT-WITNESSES.pdf
https://left.eu/app/uploads/2022/01/506388-GLUE-NG-Studies-2021-INGE.pdf
https://utoronto.scholaris.ca/bitstreams/6aca8245-be9b-4afd-bc5c-e9546826be9a/download
https://refubium.fu-berlin.de/bitstream/handle/fub188/41394/Omneya_Dissertation.pdf?sequence=3&isAllowed=y
https://www.iar-gwu.org/print-archive/64g7lshepy1awksgtiyvj3bsqfipw0
https://responsiblestatecraft.org/2020/10/22/new-report-shines-light-on-dis-misinformation-campaigns-by-us-gulf-allies/
https://www.atlanticcouncil.org/wp-content/uploads/2021/06/NATO-Comprehensive-Approach-Report-2021_final.pdf

Hisseler:
Yorum Gönder

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir